Korona salgýnýnýn, Türkiye tarafýndan benimsenen mücadele yöntemleriyle, -inþaallah- epeyce hafifletildiði anlaþýlýyor. Bu konuda bütün karar mekanizmalarýyla, saðlýk teþkilatý ve bu kararlara ciddiyetle riayet eden herkese teþekkürler.. Aþý, maske ve diðer tedbirler konusunda, halkýn dikkatini kýrmaya ve zihnini bulandýrmaya çalýþanlara ise, teessüfler..
Elbette bu salgýn, bütün dünyada sadece sosyo-ekonomik bünyeleri deðil, insan iliþkilerini de derinden etkiledi. 1,5 yýl boyunca insanlar bir araya gelmekten bile kaçýndýlar; eðitim-öðretim kurumlarý, faaliyetlerini çevrim-içi denilen sistemle uzaktan yapmaya çalýþtý.. Birçok sosyal, kültürel toplantýlar ve sportif karþýlaþmalar da yapýlamaz oldu.
Þimdi artýk, tehlikenin biraz geriletildiði inancýyla bazý toplantýlar ve programlar yapýlmaya baþlandý..
Geçen hafta, böyle bir toplantýya katýldým; son anda olsa bile..
Numan Kurtulmuþ ve yardýmcýsý Hasan Turan, Ýstanbul'da, genel hatlarýyla kendi siyasî çizgilerine karþý olmadýklarýný düþündükleri 30 kadar isimle 2 saati aþkýn bir toplantý tertiplemiþlerdi.
Þahsen dinlemek imkâný bulduðum son bölümde faydalý konuþmalar dinledim, notlar alýndýðýný ve bazý konulara açýklýk getirildiðini gördüm.
Bu vesileyle, 'fakîr' de bir konuya dikkati çekti ve 'siyasî partiler birbirleriyle ittifaklar oluþtururken, kendilerine aldýklarý ittifak isimlerine, meselâ 'zillet ittifaký' gibi, üstelik karþý tarafta olan herkesi de rencide edebilecek nitelemelerden kaçýnýlmasý gerektiðini ve öfkeli beyanlarýn genel bir hitabet tarzý olarak sürekli kullanýlmasýnýn geri tepebileceðini ve muhalefetin liderinin, en aðýr saldýrýlarýný yaptýktan sonra, geniþ kitlelere yönelik olarak, üslûbunu deðiþtirip, 'Bu cennet vatanda niye kavga ediyoruz.. Niçin, kardeþçe, sevgi ve saygý içinde yaþamayalým' gibi bir 'sevgi pýtýrcýðý' haline dönüþme taktiði düþünülmeli..' gibi görüþleri dile getirdi.
Bu gibi, dar plandaki samimî ve içerden eleþtiri veya hatýrlatmalarýn yapýldýðý toplantýlarýn miting meydanlarýndaki, ateþli nutuklardan daha az etkili olacaðýný sanmýyorum.
*
Bu konuya bu kadarca deðindikten sonra.. Bir diðer toplantýya da deðinmem gerekiyor.
Cumartesi sabahý, Dârulaceze'de, salgýn sebebiyle 1,5 yýldýr yapýlamayan bir toplantý vardý.. Bu vesileyle yüz yüze görüþmek imkâný bulamadýðým dostlarla ve özellikle de Ekrem Kýzýltaþ dostumuzla saatlerce bir arada olup sohbet etmek imkâný buldum.
Dârulaceze Baþkaný Hamza Cebeci bey ve diðer bazýlarýnýn konuþmalarýndan sonra Boðaziçi Üni. Rektörü Prof. Melih Bulu da dikkat çekici bir konuþma yaptý.
Prof. Bulu, Boðaziçi Üni'nin, her ne kadar bugün Türkiye Devleti'nin yönetimine geçse de, gerçekte 1870'lerde Amerikalý misyonerler eliyle açýlmýþ olan Robert Kolej'in bir devamý olduðunu unutturmamaya çalýþan dýþ ve iç baský odaklarýnýn çabalarýndan ilginç örnekler sundu.
Boðaziçi Üni. içinde yer alan Nâfi Baba Tekkesi'nin 'Bizans Araþtýrmalarý Merkezi' olarak kullanýldýðý bilgisi bunlardan sadece birisiydi. (Osmanlý Devleti'nin, Birinci Dünya Savaþý'nýn aðýr þartlarý içinde, Ermenileri Suriye ve Lübnan gibi Devletin sýnýrlardan daha uzak yerlerine gönderilmesi þeklindeki) Ermeni Tehciri'nin 106. Yýldönümünde, 'Ermeni Jenosidi/ soykýrýmý' yapýldýðýna dair pankartlar açýldýðýný; kendilerini 4-5 harfle ifade eden bir cinsî sapýklýk hareketinin merkezi haline getirme çabalarýnýn müþahede edildiðini, o gibi çabalara faaliyetine son verildiðini açýkladý. (Ki, altý çizili ifadeler bana aid nitelemelerdir.)
Prof. Bulu, bu kurumun, milletin hizmetinde bir eðitim kurumu haline getirilmesi için yýlmadan ve yorulmadan çalýþacaklarýný belirtti.
*
Bu arada R. Kamaç isimli bir okuyucunun mesajýný özetleyeyim:
'Selamunaleykum (...);
21 Haziran yazýnýzda Oðuzhan Asiltürk ile ilgili yazdýklarýnýzdan önce, bu konu ile ilgili hiç bilgim yoktu. Ýnternete bakýnca ne göreyim.. Ne (.... filanýn Yahudiliðini), ne (...filanýn kripto Ermeniliðini) býrakmýþlar... Çok büyük bir üzüntüyle okudum.
Ýslâm dini, Hz. Peygamber (S) eliyle teblið edilmeye baþlanýnca, Ýslâm'ý kabul edenler, açýktýr ki, baþka dinlere mensup olan veya putlara tapanlar idiler. O ilk dönemde, çocukluk döneminden doðrudan doðruya Ýslâm'a geçenlerin sayýsý çok azdýr.
Ama, görüyoruz ki, bugün Müslüman bildiðimiz bazý kimseler, baþka bir dinden Ýslâm'a gelenleri âdetâ rehin almýþ gibi takip ediyorlar ve en ufak bir karþýtlýklarý söz konusu olunca onlarý hemen 'kripto' olmakla itham ediyorlar..
Bu, ne aþaðýlýk bir durum?
*
Evet, bu okuyucunun uzunca yazdýklarýný da bu kadarca özetleyebildim..
*
Evet, bizim camiada bunlar olurken, bir de laik kesime bakalým..
Yýllar boyu, korkuluk olarak 'resmî ideoloji ikonu'nun arkasýna sýðýnýp mütedeyyin kesimlerle uðraþan, onlarýn üzerine nice düzmece haberlerle bir Donkiþot edâsýyla saldýrmaktaki küstahlýðý ve ahlâk tanýmazlýðýyla maruf birisinin, kendisi hakkýnda üstü kapalý bir takým iddialarý yazan en yakýn arkadaþý için, ekranlardan topluma baðýra-baðýra duyurduðu aðýr sözleri tehditleri, bir gün sonra, 'bir yanlýþ anlama olmuþ, o benim yine kardeþimdir..' diye sonlandýrýveriþi, ilginç deðil mi?
Biz de öyle yapalým demiyorum. Böyle karanlýk iþler varsa, onlarý içimizden uzaklaþtýralým; ama, karþý tarafýn, o kadar net ifadelerle hýncýný bütün ülkeye duyurduðu hýrçýn ifadelerden nasýl bir anda dönüverdiði, ideolojik saflarý sýkýlaþtýrmak açýsýndan ibretliktir.
*