Bir ‘Kusura bakmasýnlar’ ile kriz çözebilen devletin ismidir, Türkiye...

Türk - Rus iliþkileri, yeni merhaleye girdi. Cumhurbaþkaný Erdoðan’ýn, Rusya Devlet Baþkaný Putin’e gönderdiði mektup ve mektupta kullanýlan yüksek diplomatik dil, sil baþtan bir sayfa açýlmasýna vesile oldu. 

Bazýlarýnýn; mektuptaki “kusura bakmasýnlar” ifadesini, özür dilendi noktasýna çekmesi, beklenilendi. Her iki taraftan da, süreci baltalamak isteyen odaklarýn olduðu aþikârdýr. Hatta dünya basýnýnda, “özür” ifadesi manþetten verilmesi, ayný odaklarýn rahatsýzlýklarýnýn iþareti gibi okundu. Oysa Türk dilinin zenginliklerini bilenler takdir eder ki, güzelim Türkçe’mizdeki “kusura bakma” kelimesini, olayý “kusur görme” veya “görmezden gel” anlamýnda olduðunu gayet iyi bilmektedir. Ayrýca bu kelimenin þahsa yönelik kullanýlan bir ifade olduðunu da, dilci âlimler teyit etmekteler.

Israrla “kusura bakmasýnlar” kelimesini, “Erdoðan özür diledi” noktasýna sürüklemek, hem Erdoðan’a, hem de Türk - Rus iliþkilerinin önünü kesmeye yönelik bir tutum olduðu nettir.

Türkiye Devleti ve lideri Erdoðan, pilotun ailesine yönelik kullandýðý ifadeler, gayet insani ve diplomatik dilin üst seviyesinin göstergesi olarak tarihe geçmiþtir. Türkiye; ne Putin’den, ne de Rusya’dan özür dilemedi. Rusya kamuoyunda özellikle Ermeni kökenli Rus vatandaþý olan yazar çizerler ve analiz yapan yorumcular, süreci baltalamak niyetli konuþmalar, yorumlar yapmaya halen devam etmekteler. “Türkiye özür diledi” safsatasýný zinde tutanlar da, esasen bu çevrelerdir.

Mektup sonrasý, Rusya’dan aklýselim yorumlara bakarsak, Erdoðan’ýn üslubu ve mektuptaki tutunduðu tavýr alkýþlanmaktadýr.

Ne bu mektup, ne de bundan sonraki iliþkileri geliþtirmekteki azim; Türkiye’nin SuriyeKýrýmKarabaðUkrayna gibi hassas konularýna bakýþ açýsýný deðiþtirecek anlamýna gelmemektedir. Lakin bu iliþkilerin iyileþmesi, sözü geçen bu ciddi konularda Türkiye’ye yeniden manevra imkânlarýný verecektir. Örneðin Suriye meselesi; PKK - PYD terör örgütlerine sýnýrlarýmýzdaki tehdit oluþturacak yapýlanmalara karþý yeni argümanlarýn devreye girmesinde, anahtar olma ihtimali vardýr.

Rusya tarafýndan baktýðýmýzda, bu ülkeye yönelik tehdit ve parçalanmasýna götürecek operasyonlara mazhar kaldýðý aþikârdýr. Rusya’nýn etrafýndaki komþularýyla sorunlarýný minimize etme durumu söz konusudur. Her tarafý düþman çemberine dönüþmesi, esasýnda planlý senaryonun bir parçasýdýr. Ayrýca Türkiye’nin baðýmsýz politika üretmesi, Rusya’nýn iþine yarayan durumdur. Ve tabii ki Erdoðan faktörü var. Putin için, dilinden anlayacaðý liderdir Erdoðan. Çünkü zor günüde imdadýna yetiþen, tek NATO ülkesi lideri oldu, Erdoðan. Ayrýca kendini, söylemleriyle o kadar yokuþa sürmüþtür ki, pilotun ailesine yönelik kullanýlan üzüntü ve kusura bakmasýnlar kelimesi, Putin için “otobandan önce son çýkýþ” oldu. Nedeni; bu kelimeyi kullanan kiþinin Erdoðan olmasýydý. Erdoðan’ýn “kusura bakmasýnlar” demesi, baþkasýnýn “bin kere özür diliyoruz” demesinden daha etkili olduðu da bir gerçektir. Putin için bu durum, rahatlatýcý ve kendi söylemlerinden geri dönüþ için iyi bir fýrsat olduðunu görmekteyiz. Oysa “bizden özür dileyecekler” diyordu! Neyse... Geçmiþe dönmenin, bu durumda bir anlamý yok. Nitekim iki lider, yeni beyaz sayfa açýlmasýnda mutabakat saðladýlar. Mesele bu.

Unutmayýn; tarihte bu gibi krizler, devletlerarasý iliþkilerde olabiliyor. Türkiye; sýnýrlarý ihlal edildiði zaman, gösterdiði tavýrda da haklýydý. Recep Tayyip Erdoðan imzalý, Putin’e hitaben mektup yazdýðýnda da haklýydý. Ve nihayet Türkiye ve lideri Erdoðan; “kusura bakmasýnlar” kelimesiyle, derinleþmesi planlanan krizi çözmekle, diplomatik baþarý gösteren, dönemin tek ülkesi olarak akýllarda kalacaktýr...