ABD-Ýran yakýnlaþmasý deyince... 1986 Kasýmý’nda Dubai’de Körfez Zirvesi’ni izliyoruz... Basýn merkezindeki teleksin baþýnda bir kýyamet koptu. Muhabirler oraya yýðýldý... Bir haber elden ele dolaþýyor. Okuyan hayretler içinde.
Meðer Beyaz Saray baðlantýlý bir grup Amerikalý Tahran Havaalaný’na gizlice inip, Ýran ile diyalog yolu aramýþlar... Heyet, dini lider Humeyni’ye Baþkan Reagan’dan muhabbet mesajý, bir adet Ýncil, Colt marka tabancalar ve bir kek-pasta getirmiþ. Duyanýn dudaðýný uçuklatan haber... Ýran da heyeti otele hapsetmiþ.
Ýran devriminin üzerinden 6 yýl geçmiþ, Amerika ile Ýran bir numaralý düþman, Þii gruplar habire Lübnan’da Amerikalý kaçýrýp rehin alýyorlar, Beyaz Saray ise Tahran’a elçi yolluyor. Ellerinde Ýncil, tabanca ve pasta var...
Garip olay, meþhur Ýran silah satýþý skandalýnýn parçasýydý. O zaman Irak, Ýran ile savaþýyor: Humeyni rejimini yok etmek için Saddam’ý Ýran’a saldýrtmýþlardý. Saddam’ýn akýllý biri olmadýðý o zamandan belliydi. Savaþ sürerken Ýran’ýn elinde Þah’tan kalan Amerikan malzemesi var, ABD’den yedek parça ve ek silah lazým... Bu arada Lübnan’da Ýran yanlýsý gruplar Amerikalýlarý kaçýrýyor, onlarý kurtarmak için de ABD -düþman- saydýðý Ýran’a gizlice silah satýyor.
Ve bu senaryoda asýl unsur þuydu: Ýran rejimi içinde sözde -ýlýmlýlar- vardý. Ilýmlý grup ABD’ye -Biz rejimi yumuþatýrýz, ama bize silah satýn, biz de radikallere -bakýn ABD nezdinde itibarýmýz iyi- diye reklamýnýzý yapalým, demiþti. Bu iþlerde Ýsrail de hayli rol oynamýþtý. Ve iyi polis-kötü polis oyunuyla Ýran ABD’den silahlarý aldý. Sonra Lübnan’da daha fazla Amerikalý kaçýrýldý. ABD ayný zamanda Irak’a da bol miktarda silah satýyordu. Sonra bu trafik bir yerde kilitlendi, olaylar duyuldu, ABD karýþtý.
Þimdi de Obama-Ruhani telefon görüþmesi konuþuluyor... Görüþme iþin en kolay kýsmýydý. Asýl sonrasý zor... Taraflarýn kullandýðý kelimeler belki ayný, ama niyetler farklý.
Ýran’da Ruhani, genel büyük koalisyon içinde bir unsur... Yeni Cumhurbaþkanýnýn bir taktik hesap yaptýðý anlaþýlýyor: Ahmedinecat uslubunu yumuþatayým, þunlarý yapalým ve Amerikalýlardan þunlarý alalým- gibi...Bu ýlýmlý yaklaþým ise, bir de baský yapan ve Ruhani’den sonuç isteyen radikal kanat var- demektir. Ve bu tatlý muhabbet sonsuza dek gitmeyeceðinden, zaman sýnýrlamasý var. Zaten Ruhani de -nükleer anlaþma 3 ayda da olur, 6 ayda da- diyor. Ýran’ýn sanki acelesi var. Yani yine Ilýmlý-Radikal hikayesine döndük.
Bu süreç Türkiye’yi nasýl etkiler ? ABD - Ýran yakýnlaþmasýnýn Türkiye’ye zararý olmaz. Türkiye’nin anlam ve önemine de bir gölge düþmez... Tahran’ýn ABD ile arasý yok ama Rusya ve Çin ile var... Yani Tahran’ýn zaten bir hareket alaný var. Ýran ancak Nato ve AB üyesi olmaya çalýþýrsa Türkiye’yi gölgeler. Onun dýþýnda birþey olmaz.
O Kasým günü basýn merkezine dökülen haber sonra çok konuþuldu. Haberi yayýnlayan Lübnan dergisi, Suriye yanlýsýydý. Ve o zaman medyacýlar -ABD ile Ýran’ýn yakýnlaþmasýný bozmak için bu haberi Suriye sýzdýrdý- diye yorumlamýþlardý... Yani, bu ABD-Ýran yakýnlaþmalarý pek kolay olmuyor.
Ve o haberin en ilginç unsuru þuydu: Amerikalý temsilciler þirinlik uðruna çam üstüne çam devirmiþlerdi: Ýran Ýslam Cumhuriyetine Ýncil, diyabet sorunu olan Ýranlý liderlere çikolatalý pasta getirmiþlerdi. Üstelik pasta anahtar þeklindeydi: Kalbimin anahtarý... Kilidi açalým, arayý bulalým... Bozuk bir iliþkiyi düzeltmek için anahtar þeklinde pasta yaptýrmak, umutsuz bir ergen þirinliði olarak hoþ görülür de, devletin pasta getirmesi? O yýllarda deðil anahtar, kalp þeklinde çikolatalý pastaya bile kýzlar pek kanmazdý... Hâlâ da kandýklarýný sanmýyoruz.
twitter.com/selimatalayny