Bir memleket gibidir ev içi

Bilgisayarý açtým, bir süre sonra ekran karardý. Açtým kapadým vs. sonunda çalýþtý. Þöyle tepeden týrnaða bir bakýma girmesinin zamaný geldi geçti, bu kadarýna þükrettim. Param olduðunda zamaným olmaz, zamaným olduðunda param olmaz. Her ikisi birden denk geldiðinde mutlaka daha acil ya da daha haz veren bir þeye harcarým! Müstehak bana böyle uyarýlar, bir musibet bin nasihatten iyidir!

Derken internet baðlantým dalgalanmaya baþladý. Ýki büyük servis saðlayýcýdan birine aboneyim ve sorun git gide sýklaþarak tekrarlanýyor. Kurum durumun bilincinde ve hizmette kusur etmiyorlar aradýðýnýzda ama kesin çözüm saðlayamýyorlar, asla. Kimbilir hangi tasarruf tedbirleri nedeniyle ya altyapýlarý yetersizdir ya eleman sayýlarý. Kablosuz vericiyi aç kapa idare ediyoruz.

Akþamla birlikte nem çöktü. Kule tipi bir vantilatörüm var, onu açtým. Biraz çalýþtý, durdu. Çevreye zararlý vb. diye bir klima bile kullanma bunca yýl, sonra bir Pazar gecesi bunalmaya mahkum ol! Ama dar uzun bir apartman dairesinde yaþýyorum. Önde oturma odasý, arkada yatak odasý, ikisinin arasýnda bir koridor var. Biraz esinti çýkýnca o koridor hemen cereyan yapar. Çýk serinle, en olmadý al sandalyeni, orada çalýþ! Ama çarpýlmamaya dikkat etmek gerek. Ýnsanýn boynu, beli tutulur, hatta ciðerleri iltihaplanýr cereyanda kalýnca.

***

Elektronik aletlerin ayný anda sorun çýkarmasýný voltajýn düþmesine de yordum. Düþük voltaj kent merkezinde ve eski yapýlarda sýk rastlanan bir sorun. Tepemizdeki cayýr cayýr güneþten enerji üretmeyip kilometrelerce ötede fosil yakýt tüketen santrallerden elektrik beklersek olacaðý budur.

Bu ev memleket gibi dedim, kendi kendime. “Bir memleket gibidir gemi” misali! “Gemide” filminin senaristi Önder Çakar ile yönetmeni Serdar Akar’ýn kulaklarý çýnlasýn! Ýçinde her þey var, çok þükür ama hiçbiri iþlevini olmasý gerektiði þekilde yerine getirmiyor. Ýþleyiþleri birçok farklý nedenden aksýyor. Bazýlarý imalattan bozuk, bazýlarý olanaksýzlýktan ya da ihmalkarlýktan bozulmuþ, bozulmak üzere. Bazýlarý eskimiþ artýk. Yenilenmeleri gerek. Bazý þeylerin çözümü ve çaresi gözümüzün önünde ama ya vizyon ya duyarlýlýk eksikliðinden aldýrmýyoruz. Ve memleketin Doðusuyla Batýsý arasýnda fena halde cereyan yapan bir koridor bulunuyor. Orada serinleyenler aslýnda tutulmaya ve iltihaplanmaya davetiye çýkarýyor. Kalýcý çözümlerle iklimi yumuþatmak yerine kapýlar çarpana, camlar kýrýlana kadar rüzgar evin içinde essin, hepimizi hasta etsin istiyorlar.

Bilmem ki daha ne zamana kadar böyle ‘idare etmek’ istiyoruz? Hava sýcak iþte! Ýklim deðiþti! Bunu ister kabullenelim ister kabullenmeyelim. Ben biraz terlemek pahasýna bireysel çevreciliðimden ödün vermeyeceðim ya da taksitle bir klima taktýracaðým eve. Tabii kule vantilatör eskidi ve bozuldu da klima evladiyelik deðil ya! O yarýn öbür gün tekleyiverir voltaj düþünce ya da belki imalat hatasý çýkar. Bilgisayarým bana kendini dikte ettiren bu yazýyý yazmama yetecek kadar çalýþýyor ama bakýmýný ihmal etmeye devam edersem cezamý çekerim. Vericiyi açtým kapadým, internet geri geldi o ara gönderiveririm yazýmý. Ama servis saðlayýcýmýn kendine çekidüzen vermesi þart.

Koridora gelince:  Orasý bir baðlantý yolu. Ne oturma odasý ki oturayým ne yatak odasý ki yatayým. Evin iki ucunu birleþtiren bir geçit. Pencerelerin birer kanadýný kapatýr, kapýlar çarpmasýn diye alttan sýkýþtýrýrým. Varsýn cereyan yapsýn kimseye zarar gelmediði sürece. Bir memleket gibidir ev içi