1984 yýlýnda TSK’ya katýldýktan sonra 1988 yýlýnda YAÞ kararlarý ile ordudan iliþkisi kesilen bir rütbeli asker A. E. Ordudan iliþkisinin kesilmesinin sebebi büyük ihtimalle irticai faaliyetler kapsamýnda. Tabi insanýn iliþkisi kesilince ordu içinde olan arkadaþlarý ile baðlantýsýnýn devam etmesinde sakýnca görmek abesle iþtigal edebilir. Lakin bu iliþkinin on yýllardýr devam etmesi gündeme gelirse o zaman abeslikten öte organize iþlerden þüphelenmemek mümkün deðil. Bu iliþkiler üzerinden her kurumda olduðu gibi orduda da yapýlanmak uzun yýllardýr PDY’nin amaçlarýndan biri.
Yukarýdaki durum sonrasýnda bir zamanlar askeri davalarda ortaya çýkartýlan ve gerçek olduðu iddia edilen bazý belgelerin ordu içinde ve dýþýnda organize bir yapýnýn çalýþtýðýný gösteriyor desek yanlýþ olmaz. Bu konuda birçok yazý ve kitaplar yazýldýðý için biz iþin sosyolojik ama farklý bir boyutuna geçelim.
Anadolu’nun batýsýnda bir sanayi kuruluþunda iþe baþlayan A. E, bulunduðu ilin üniversitesinde memur olarak iþe baþlar. Ayný ilde yüksekokulun teknik bir bölümünü 1. olarak tamamlar. Daha sonrasýnda Ýstanbul’da PDY’nin hâkim olduðu bir üniversitede 4 yýllýk mühendislik fakültesini tamamlayarak derece yapar. Bu esnada evli olup, üç çocuk babasý bir insanýn devam zorunluluðu olan bir fakültede derece yaparak nasýl bitirdiði sorusuna takýlýrsak, cevabýný zorlanmadan bulabiliriz.
Burada bir hatýrlatma yapalým; ülkemizde binlerce insan dikey geçiþ sýnavý ile iki yýllýk yüksek okuldan dört yýllýk fakülteye geçmek için kurslarda ne kadar zaman harcýyor? Maddi anlamda bu kurslara ne kadar para veriyor? Mühendislik fakültesini býrakalým derece ile bitirmeyi evli ve çocuðu olmayan bireyler bile mezun olmak için ne kadar emek sarfediyor?
Üniversitede PDY’nin kadrolaþmasý ile yaþanan usulsüzlükler ve yapýlan haksýzlýklar sadece akademisyen camiasý ile sýnýrlý deðil. Kendi yapýsýna mensup öðrencilerin ve iþ hayatýnda çalýþanlarýn bile bu yapýnýn hâkimiyetinde olan üniversitelerden yararlandýrýldýðý haksýz yere þiþirme notlar ve belgelerle kendinden olaný mezun ettiðini görebiliyoruz.
***
Paralel yapýya yakýn olan üniversitelerde okuyan öðrencilerden gelen birçok mesaj var. Ortak olarak dile getirilen ‘Bizler ne olacaðýz?’ sorusunda toplandýðý gibi bulunduðumuz illerde okuduðumuz bölümler için staj yapma imkâný bulmakta zorlanýyoruz serzeniþi de yok deðil. Bu okullarda bu yapý ile hiç alakasý olmayan ailelerin çocuklarý da okuyor. Buna bizzat þahidim. Ama bu okullarda kendisini yetiþtiren akademisyenin devletine ve hükümetine ettiði hakareti de ayakta alkýþlayan gençlerde bulunuyor. Tabi ki okuyacaklar, eðitim alacaklar ama bir devlet düþmaný olmadan!
Karþýmýzda ülkenin her kurumunda, toplumun her katmanýnda sadece kendinden olanla yaþamaya devam etmek isteyen bir Paralel Devlet Yapýlanmasý var! Bir devletin kanun düzeninde iþleyiþ dengesini sinsice bozmalarýna raðmen yapýlan her þeyi kabullenmeyip paranoya baðladýlar diye mücadeleyi itibarsýzlaþtýranlarýn fark etmesi gereken bir nokta var. Bir milletin sosyal dengesini bozdunuz! Suçlusunuz!
Not: Ýnþallah yakýnda önemli dosyalarý sizlerle paylaþmaya baþlayacaðýz.