Bir nostalji yazısı

Fenerbahçe camiası geçtiğimiz hafta Ercan Aktuna’yı kaybetti.

Futbol dünyamızın içinden geçtiği pislikleri izlerken Ercan Aktuna’nın vefatını duydum, çok üzüldüm ve aklıma 2 Ekim 1968 gecesi Mithatpaşa stadında oynanan ve Fenerbahçe’nin  Manchester City’i 2-1 yenerek elediği maç geldi.

Bu maçı bugün tekrar gündeme getirmemin nedeni meşhur Macar maçı gibi bir konu değil, bu maç aklıma, yaşanan tüm bu çirkinlikler içinde, rahmetli Ercan Aktuna nedeniyle geldi ve sizlerle paylaşmak istedim.

O tarihte, bendeniz de çok gencim, 15 yaşındayım, koyu bir fenerbahçeliyim her zaman olduğu gibi, tribündeyim, ilk maç, kaleci Yavuz’un harikalar yarattığı maç, İngiltere’de sıfır-sıfır bitmiş.

2 Ekim 68 gecesi sahada Can Bartu var, ABD’den ayağının tozuyla gelmiş Ogün var, orta sahada Ziya’nın yanında futbol stiline, tekniğine hayran olduğum Fuat var, Ercan Aktuna da stoper mevkiinde, yanında da çok erken kaybettiğimiz büyük yetenek Yılmaz var; teknik direktör de, o tarihte galiba sadece antrenör deniyordu, Molnar.

Maçın hemen başında, 14. dakikada, dakikasına internetten baktım, Ercan Aktuna’nın büyük bir hatası sonucu bir gol yedik, başta Ercan olmak üzere herkes yıkıldı.

Bu dakikadan sonra, Ercan’ın bu yanlışını affettirmek için gösterdiği çaba bugün hala gözlerimin önünde.

İkinci yarının hemen başında Abdullah’ın golüyle beraberliği yakaladık.

Bu dakikadan sonra Ercan’ın oyununu unutmak mümkün değil; savunma görevini aksatmadan hücuma çıkıyor, uzun boyu, iri cüssesiyle kornerlere kafaya çıkıyor, gol arıyor, özetle bir onur mücadelesi veriyor.

Maçın 78. dakikasında Ogün galibiyet golümüzü atıyor; bu golden sonra Ercan’ın Ogün’e koşuşunu, onu kucaklamasını ve hatta yere kapanıp ağlamasını unutmak mümkün değil.

Can Bartu o maçta otuzunu gerilerde bırakmış bir yaşta harikalar yaratıyor; maçtan sonra ingiliz oyuncular, çok iyi hatırlıyorum, “Bartu’dan öğreneceğimiz çok şey var” diyorlar.

Ercan’ın, yaptığı bir yanlış nedeniyle nasıl yıkıldığı, hatası sonucu Fenerbahçe’sinin elenmesi ihtimalinin onu nasıl mücadeleye yönlendirdiği bugün tüm oyuncuların izlemesi gereken bir şey.

Nedense, bugünkü şikeler, kavgalar, sahaya inmeler, kof kabadıyılık yapan teknik direktörler, şikeci yöneticiler, TFF yöneticileri ortamında aklıma, Allah rahmet eylesin, Ercan Aktuna ve o maç geldi.