Mide küçültme ameliyatý olan ünlülere dair haberlerin yarattýðý tehlikeyi Fatih Ürek vakasýnda yazmýþtým.
Sonra bir ölüm daha oldu, son 1 yýlda ölenlerin sayýsý 9’a çýktý.
Ama durmuyor mümtaz medyamýz, önce Iþýn Karaca ardýndan Hakan Aysev’le bu iþin reklamýný yapmaya devam ediyor.
Daha acýsýný da yazayým, Türkiye’de bu ameliyatlarda ölüm oraný yüzde 3’e çýktý.
Dünya ortalamasýnýn neredeyse 10 katýna tekabül ediyor bu oran ama medya için fark etmiyor.
***
Normal þartlarda aklý baþýnda bir medya kuruluþunda bu tür haberler sayfaya ya da ekrana gelmeden önce saðlýk editörünün de görüþü alýnýr hatta ondan da habere katký saðlamasý istenir.
Ama öyle olmuyor bizim memlekette...
Magazin sayfalarý kocaman fotoðraflar giriyor, yazý iþleri çoðunlukla o fotoðrafý birinci sayfaya alýyor ve al sana bedava reklam.
Bu iþ böyle olmamalý.
Ancak geldiðimiz noktada Saðlýk Bakanlýðý da harekete geçmeli.
Artýk kamu spotu mu olur baþka bir yöntem mi bilmem ama bildiðim bu ameliyatlarýn risklerinin topluma anlatýlmasý ve ameliyatlarýn bakkaldan gazete almaktan daha zor hale getirilmesi gerekiyor.
***
Ýþin bir baþka noktasý daha var.
Türkiye’de saðlýkla ilgili hatalarda bilirkiþi ve tazminat sistemi doðru çalýþmýyor hala.
Amerika’da ölümle biten operasyonlarýn ardýndan doktor da onu çalýþtýran kurum da ciddi bir tazminat rakamý ödemek zorunda kalýr.
Türkiye’de tazminat hesaplarýna dair yasa ve yönetmelikler, þu kadar yýl yaþardý, aylýk geliri þu kadar olurdu,diye baþka ve ucuzcu bir mantýktan ilerliyor.
Aslýnda konuyu buralara kadar taþýmak lazým ama arþivden eski bir resim bulmak sonra da kilo vermiþ resmi yanýna koyup þu kadar kilo zayýfladý diye yazmak çok daha kolay.
Þu an yapýlan için gören iki göz ve toplama çýkarma yapmayý bilgisi yeterli diðeri için gazetecilik yapmak lazým.