Bir puan altın kadar kıymetli

Devler Ligi’nde ilk maçlar her zaman zordur. Kaybederseniz moraliniz bozulur, kazanırsanız havaya girersiniz. Galatasaray Club Brugge karşısında maça tutuk başladı. İlk on dakika topa uzaktı. Baskıyı kırdıktan sonra oyuna ortak olma çabasındaydı. Sakat Belhanda’nın eksikliği çok fazla hissedildi. İşte burada Cim-Bom’a bir lider lazımdı. Bu futbolcu da Babel oldu. Galatasaray’a tek başına yön verdi. Hem pozisyon hazırladı, hem şutlarıyla Belçika kalesini rahatsız etti. Hollandalı yıldızın gösterdiği bu çabaya Sofiane Feghouli ayak uyduramadı. O kadar vasattı ki hayal kırıklığı yarattı. 

Babel dışında solda Nagatomo, sağda Mariano etkiliydi. Bu iki futbolcunun topla çıkışları Galatasaray adına olumlu işlerdi. Burada Falcao’ ya bir parantez açmak lazım. Maalesef istediği topları alamadı. Rakip defans arasına sıkışınca markajdan kurtulmak için ceza sahası dışına çıktı ancak bu da Cim-Bom’un hücum gücünü zayıflattı. Galatasaray gol bulmak istiyorsa mutlaka Falcao’yu beslemesi lazımdı. Club Brugge’de ise en göze batan isim Dennis’ti. Bu futbolcu topu ayağına her aldığında çok çabuk kalemize indi ama yakaladığı fırsatları değerlendirememesi Galatasaray adına büyük şanstı.

İkinci yarının başında yine Brugge etkiliydi. Bu dakikalarda panter kesilen kaleci Muslera gole izin vermedi. Bu devrede sanki Cim-Bom ‘beraberlik bana yarar’ havasındaydı. Brugge ise taraftarı önünde kazanmak için baskı kurmaya çalıştı. Ancak Cim-Bom tecrübesi ile buna izin vermedi. Maçın geneline baktığımızda oyunun hakkı beraberlikti. Galatasaray için de alınan bir puan gayet değerlidir.