Cumhurbaþkanlýðý Kültür Sanat Büyük Ödülleri bizzat Cumhurbaþkaný Recep Tayyip Erdoðan’ýn aðzýndan, Cumhuriyet Bayramý resepsiyonunda açýklandý.
Marifet sahibi pek çok ilim irfan ehli bu ödüller sayesindedir ki yeniden gündemimize geliyor.
Bu seneki ödüller, tarih ilmini geniþ kitleler nezdinde popülerleþtirip sevdirenÝlber Ortaylý’ya, kanun virtiözü, bestekar Göksel Baktagir’e, unutulmaz filmlerin yönetmeni Yavuz Turgul’a, Ýstanbul resimleriyle öne çýkan Selahattin Kara’ya ve hat sanatýnýn günümüzde yaþayan en önemli isimlerinden Ali Toy’a verildi. Vefa ödülü ise yakýn dönem düþünce hayatýmýzda derin izler býrakan merhum Nurettin Topçu’nun hatýrasýna adandý.
Ýlber Ortaylý ile 2001 Mayýs’ýnda Türk Edebiyatý dergisi için bir röportaj yapmýþtým. Hoca’nýn manþete çektiðim sözü ‘Aydýnlarýmýz redd-i miras peþinde, Osmanlýsýz kültür olmaz’ cümlesiydi. Röportaj çok konuþulmuþ, dergiden alýntýlarla çok satan gazetelere haber olmuþ ve bir domino etkisi yaratmýþtý.
Bu sene kendisine ödül tevdi edilenlerden hattat Ali Toy, Ýlber Ortaylý’nýn bahsettiði aydýnlarýn tam aksine, sanatýnda ‘kökleri’ arayan ustalarýn baþta geliyor… Bu nedenle, týpký diðer sanatçýlarýmýz gibi, ödül almasýna çok sevindim. Bu yazýda, eserleriyle tanýdýðým Ali Toy’u kalemim ve yerim yettiðince anlatmaya çalýþacaðým.
Hattýn mimarý
Mimari gibi, müzik gibi, resim ve heykel gibi hat sanatý da bir tasarýmdýr ve bu tasarýmý en ustalýklý biçimde kullananlarýn baþýnda gelir Ali Toy. Kendisi ayný zamanda mimarlýk eðitimi aldýðý için tasarým ve kompozisyon iþinin altýndan rahatlýkla kalmasýný bilmiþ bir sanatkardýr. Tasarýmlarý yalýn, ancak güçlü bir ifadenin ürünüdür. Hat çeþitleri arasýnda, süs unsuru en az olan ta’lik yazý, onun kompozisyonlarýnda etkileyici bir dengeye kavuþur.
Kolaya deðil, zor olana talip olan Ali Toy, yitik hazinenin peþindeki sanatçýlardan...Genellikle ta’lik, divani, celi divani ve rik’a gibi pek tercih edilmeyen, yahut az bilinen yazý çeþitleri üzerinde çalýþtý. Bunun nedeni, bu yazýlarýn unutulmasýnýn önüne geçmekti. Þimdilerde Toy’un (kendisi Fatih Sultan Mehmet Vakýf Üniversitesi Güzel Sanatlar’da öðretim üyesidir) kufi yazý üzerinde araþtýrma ve incelemelerini sürdürdüðünü biliyorum.
Kur’an-ý Kerim Mekke’de indi, Mýsýr’da okundu, Ýstanbul’da yazýldý denilir. Osmanlý medeniyetinin dünya inanç sanatýna bir armaðanýdýr hat. Gerçekten de ‘güzel yazý’nýn merkezi hep Osmanlý baþkenti olmuþ; Kur’an’a inancý, saygýyý sembolleþtiren en büyük hattatlar bu topraklardan neþ’et etmiþtir. Mýsýr’da Irak’ta az biraz hat vardýysa da, bu, Osmanlý hattatlarýndan öðrenilen kadardýr…
Hat konusunda ‘bilginin merkezi’ dün olduðu gibi bugün de Ýstanbul’dur. Gelenek ve kökler burada yatýyor. Bu bilgi ve kültür, Ýlber Ortaylý’nýn dikkat çektiði ‘redd-i miras’ ile tökezletilmiþ olsa da, yine buradan toparlanacak. Ýzler burada, geçmiþ ve gelecek burada…
Çok geliþmiþ sanat
Tabi ki kolay deðil. Ecdat geçmiþte hat sanatýnýn þahikalarýný vermiþken onlarýn üstüne bir tuðla daha koymak… 10-20 yýl süren usta çýrak iliþkisiyle öðrenilen, çok geliþmiþ bir sanat olduðu için de asla basitleþmeye izin vermeyen hat, her þeyin hýzla tüketildiði bu çaðda nasýl ilerleyecek? Hangi talebe bir hocanýn rahlesinin önünde 10 yýl ter dökecek. Üstelik ülkenin elitlerinin ‘redd-i miras’ý yüzünden gelenekle olan bað bunca kopmuþken…
Ancak yine de umut var. Basitleþerek deðil, yükselerek devam edebilen ve adýna hat denilen geleneðin dev çýnarý, Ali Toy gibi bir sürgün vermiþse… Cumhurbaþkanlýðý, diðer sanatçýlarýmýzla birlikte, bu ‘sürgün’e de iltifat etmiþse… Yeni Ali Toy’lar kaybolan ‘bilgi ve hikmet’in peþinden gitmeye devam edecektir.
Yalnýz þunu vurgulamakta fayda var: Bazý þeyler, kiþisel çabalarýn ötesindedir. Bir ülkenin geleceði, büyük tasarýmlarla saðlamlaþýr. Kiþilerin yapabileceði þeyler var, yapamayacaðý þeyler var.
Ortada büyük bir Ýslam kültür mirasý, tarihi yapýlar, eserler var. Çoðu depolarda gömülü bu ‘hazine sandýðýnýn’ yeniden açýlmasý için büyük ve çaplý projeler þart. Uzun yýllar, emek ve sabýr isteyen ‘ruhun malzemesi’ olacak iþler, devletimizin gelecek tasarýmýnda muhakkak olmalý.