Bülent Arýnç demiþ ki “Sayýca fazlaydýlar. Silahlarý vardý.”
Bence yerden göðe kadar haklý!
Bir kere baskýna silahla gitmek ne mene bir akýldýr?
Ýnsan baskýna bir demet çiçekle gider, anlarým! Taksiyle, ne bileyim, otobüsle gider, onu da anlarým, park yeri sýkýntýsý vardýr muhtemelen!
Güle oynaya gider, bak onu da anlarým! Durup dururken ortalýðý velveleye vermenin âlemi yok!
Ama silahla?
Üstelik sayýca da fazlaymýþlar!
Bunlar tam kafadan sakat anlaþýlan!
Daha izdihâma sebebiyet vereceklerini akýl edemiyorlar tutmuþ baskýna yelteniyorlar.
Üstelik zâten öyle cümbür cemaat gelirsen o baskýndan ne hayýr beklenir?
Þöyle teker teker, kâmil kâmil gitsene, Kardeþim!
Zâten ancak sekiz askerimizi þehîd ederek onaltýsýný yaralayabilmiþler.
Eh, böyle acemice davranýrsan iþte böyle de yüzüne gözüne bulaþtýrýrsýn!
Oysa bakýnýz bizimkiler ne kadar profesyonelce hazýrlanýyorlar:
Dün gazetelerde yer alan bir habere nazaran ateþ yiyen birliðin komutaný re’sen karþý ateþ açýlmasý emrini verme yetkisine sâhib deðilmiþ. Telsizle üstlerine sormasý ve ancak onlardan izin gelmesi hâlinde ateþ emrini vermesi mümkinmiþ. Bu arada herhalde siperden ellerini kaldýrýp “time out” alýyordur ki gereksiz yere telefât verilmesin!
Bunlarý peyderpey öðrenince iki hafta önce baskýna uðrayan bir karakola neden ancak sekiz saat sonra yardým gönderildiðini de anlýyorsunuz. Belli ki sual üzerine Ankara’da komisyon kurup meseleyi enine boyuna tartýþdýkdan sonra yardým gitmesi karârýný almýþlar.
Ben boþuna “Bu Ordu Muhârebe Edemez!” (21.102011) diye yazý yazmýyorum.
Aslýnda yazarken içim burkuluyor ama bizim ordumuz maalesef 720.000 kiþilik bir dinozor!
Yetmiþ seksen senedir esâsen bir dýþ tehlikeye karþý vataný korumak için deðil kendi halkýnýn bir (nasýl söylesek?) “haddini bilmezlik” etme “tehlikesine” (!) karþý organize olmuþ bir devâsâ kitle!
1974 Kýbrýs Harekâtý’nda birlikler geriden gemilere intikâl ederken yollarýn nasýl bir cemse ve cip mezarlýðýna döndüðünü görenler hatýrlayacakdýr. Daha cebheye varmadan araçlarýnýn yarýsý hurdaya çýkan bir ordu!
Bir “Sanki-Ýmiþ-Gibi” ordusu!
Ama hamâsî nutuklar atýp darbe-i hükûmet yapmaya geldi mi elhak pek mâhirdirler!
Diyeceksiniz ki o 38 yýl öncenin ordusu, þimdi düzelmiþdir.
Ne kadar düzeldiði belli!
Daha baskýna uðrayacaðý iki-kere-iki-dört karakollarýný güven altýna almakdan âciz bir ordu! Hem de 25 yýldýr!
Ama yeryüzünde mevcûduna göre en kalabalýk general ve amiral kadrosuna sâhib ordu olma özelliðini de ilâmâþallah kimseye býrakmaz: 364 kiþi!
Bunlardan 170’i de Ankara’da oturuyor.
Ne iþ yapdýklarýný sorsanýz alacaðýnýz cevab bellidir:
“Kem-küm ve ham-hum-þaralop!”
Yâhut da þu:
“Vaaay, sen yüce Türk Ordusu’na dil uzatýrsýn ha?”
Öte yandan sekiz Mehmedciði þehid verip onaltýsýný da kýsmen aðýr yaralýlar hânesine kaydeymemizi de normal karþýlamak lâzým.
Baksanýza sayýca fazlaymýþlar... Üstelik silahlarý bilem varmýþ...