Kýsa bir süre önce, uzun yýllar sinemaya deðerlendirme ve araþtýrmalarýyla emek veren sinema yazarý dostum Ali Murat Güven artýk sinema konusunda yazarlýk yapmayacaðýný açýkladý ve daha baþka beyanlarda da bulundu. Bu beyanatý üzüntüyle karþýladýðýmý belirtmek isterim. Ali Murat Güven, sinema yazarlýðý baðlamýnda bir yýl içinde tatsýz bir polemiðin içinde kaldý, son olarak da Malatya Film Festivali’nde jüri üyeliði sözkonusu olmasýna raðmen, baþkalarýnýn tepkisi üzerine bu konumu gerçekleþmedi. Zaman zaman çok duygusal kalsa da, sinema ortamýna fikri ve enformasyon anlamýnda oldukça katkýlar saðlýyordu. Türkiye’deki entelektüel dünyanýn gerilimli þartlarý bir insaný bu sahadan uzaklaþtýrdý. Bundan sonraki hayatýnda daha mutlu olmasýný diliyorum.
Ülkemizdeki sinema ortamý, deðiþik bakýmlardan yapýsal problemler taþýmaktadýr. Film üretiminden festivallere, sinema yazarlýðý ve eleþtirmenliðinden akademik hayata kadar bu problemler özellikle zihniyet alanýnda kendini göstermektedir. Ana çizgileriyle ülkenin kendine ait deðerleriyle bunun dýþýndan farklýlaþmýþ deðerlerle hareket edenler arasýnda bir iç gerilim mevcuttur. Bizim yaþadýðýmýz son polemik, Ateþin Düþtüðü Yer ve Antalya Film Festivali ön jürisinde geçen yýl yaþananlar üzerinden olmuþ, ciddi olarak addedilen bir sinema yazarýnýn seviye problemli üslup ve söylemiyle tatsýz bir durum ortaya çýkmýþtýr. Türkiye’de belli mahfilleri tutan kimi insanlarýn zihniyet yaklaþýmlarý ne yazýk ki esneklikten uzak, kutuplu, zaman zaman ideolojik darlýðýn içinde seyretmektedir.
***
Önümüzdeki dönemde konjonktürel olarak bazý þeyler deðiþtiðinde, bu yapýsal problemler de birbiri ardýsýra çözülecektir, zannediyorum. Ülkenin deðerlerine sahip çýkan bir üretim, iþletim, festival anlayýþý ve deðerlendirme kýstaslara açýk bir ihtiyaç vardýr. Böylece ortaya çýkacak bir zihniyet dönüþümüyle sinema alanýnda da daha sahici çalýþmalar ortaya konabilecektir. Bir bütün olarak her bir sinema birimine göz atýldýðýnda, muhakkak deðerlerle çatýþan kýsmi edimler görülebilmektedir. Çok az birimde, gönül rahatlýðýyla, içimizi saðaltan bütünlüklü çalýþmalara tanýk olabilmekteyiz. Ülkenin makus bir talih gibi duran ikili zihniyet yapýsý, enerjimizin bir kýsmýný tüketmekte, daha verimli ortamlara doðru hareket edilmesinin önünde bir mani teþkil etmektedir. Burada fikri çeþitlilikten bahsetmiyorum, sadece dogmatik davranan ve kýsýrlýða yol açan bir duruþ zaafiyetini dile getiriyorum.
Yapýlanmalarý çok özel noktalara taþýyarak, film festivallerinde sinemanýn insanýn biricik varlýðýna ruh dünyasý ve bütünlüðüne önem veren çalýþmalarýn çoðaldýðý, kýsa film ortamlarýnda hem birey hem de ülke ve dünya gerçekliðini daha sahih bir þekilde ele alan kýsa filmlerin gerçekleþtiði, sinema kültür hayatýnda metafiziði daha fazla gözeterek kavramsal derinlikli çalýþmalarýn ortaya konduðu genel bir sinema ortamý ülkemiz için büyük bir kazaným olacaktýr. Kýsýr tartýþma ve çekiþmelerin varolaný dahi yýpratmaktan gayrý hiçbir faydasý yoktur, ancak þimdiye kadar oluþagelen fikri ve kültürel formasyon bu at gözlüklü ortamýn doðmasýna ister istemez sebebiyet vermiþtir. Bundan sonrasý için anlamlý ve yapýcý giriþimlerle sinema dünyasýný olumlu bir þekilde besleyecek çok yönlü, kültürel olarak renkli ve köklerini bu coðrafyanýn medeni geleneðinden alan ve kendi insanýna ve dünyaya hayýrhah bir söylem sunacak verimlerin doðmasýný dileyebiliriz. Þikayet ettiðimiz her hayati birim için alternatif bir çalýþma ortaya koymaya giriþtiðimizde, sanýyorum bu çaba boþa gitmeyecektir. O an için hemen gerçekleþmese de, hiçbir þey boþuna yapýlmýþ deðildir ve insan dýþý irade indinde her þeyin bir sebebi ve kýymet-i harbiyesi vardýr.