Binali Yýldýrým ile Ekrem Ýmamoðlu televizyon programýnda karþý karþýya gelecek. Böyle bir düellonun hiç lüzumu yoktu baþtan söyleyeyim. Yani taraflardan biri mevcut beldiye baþkaný olur da kuvvetli rakiple ringe çýkar hakkýndaki iddialara falan yanýt verir, anlarým.. Her ikisi de bu göreve talip olmuþ ve en iyi kendisinin yapacaðýný anlatan adaylar.. Neyi tartýþacaklar ki?.. Örnekse Ýspark’ýn zarar ettiði tartýþmasý açýldý varsayalým. Son günlerin en popüler konusu diye söylüyorum. Binali Bey de net tabloyu koltuða oturduðunda görecek Ýmamoðlu da.. Bunun nesini tartýþacaklar?… Makro siyasette girilen tartýþmalarýn havanda su dövmek olduðu da çýktý ortaya.. 31 Mart öncesi söylenmeyen söz kalmadý. Her iki tarafýn kendi tabanýnda zerrece karþýlýðý olmadýðýný gördük.. PKK’ya verilen kadro sözleri ayyuka çýkmýþ olmasýna raðmen misal Ýyi Partili ya da CHP’li seçmen kararýný deðiþtirmedi.. Bugün adaylarýn ihtiyacý olan sadece kendi kitlesini konsolide edebilmek.. Bunun için de karþý tarafla girilen polemiklerden çok kendi mahallelerinde bu seçimin neden önemli olduðunu anlatmak daha önemli.. Bu lüzumsuz televizyon tartýþmasýnýn kimseye katacaðý bir þey yok..
AK Parti’nin Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkan adayý sýradan bir adam deðil.. Bu millete senelerdir þerefle hizmet etmiþ bir büyük devlet adamý.. Ve bu devletin valisine küfretmiþ bir isimle yan yana fotoðraf vermesi hele de televizyon düellosu gibi taraflarý eþitleyen bir projede birlikte yer almasý kabul edilemez.. Binali Yýldýrým, televizyon programý için Ekrem Ýmamoðlu’ndan söz almalýdýr.. Ya programa çýkmadan evvel Ýmamoðlu açýkça özür dilemeli yahut programda yeri geldiðinde özür dileyeceðini bildirmelidir.. Ýþin ondan sonrasý ise hiç bir þart altýnda tartýþýlmaz.. Efendim; “… VÝP’e girebilirdi, giremezdi, iþgüzarlýk oldu vesire…” her neyse.. Vali’ye küfredilen bir ortamda konuyla baðlantýlý, görece ‘hafifletici sebep’ sayýlabilecek baþka hiç bir konu konuþulmaz.. Oraya ‘Ünlem’ koyar býrakýrsýn..
Adaylarýn televizyon düellosuna moderatör olacaðý söylenen Uður Dündar, sahiden de ‘pazarlandýðý gibi’ gazeteciliðin yüzaký bir isim midir? Herkese senelerdir ‘Araþtýrmacý Gazeteci’ diye sunulan bu adam, mesleðin duayenleri tarafýndan hiç de öyle görülmezdi.. Misal Ufuk Güldemir.. Uður Dündar için ‘gazeteci falan deðil sadece bir televizyon imajýdýr’ diyordu.. Þu sözler Ufuk Güldemir’e ait; “.. Kelime anlamýyla bile Uður Dündar 'araþtýrmacý gazeteci' deðildir…. Hakkýnda yüzlerce yalanlama davasý mevcuttur. Yani Uður Dündar býrakýn araþtýrmacý gazeteciliði klasik anlamýyla gazeteci bile deðildir. Araþtýrmacý ise hiç deðildir…..Uður Dündar'ýn klasik anlamda da hiç bir 'ürünü' yoktur…. Bir kitap, tez veya 'paper' yaratamamýþtýr. Yazdýðý ve basýlan bir kaç araþtýrma, yardýmcýsý Haluk Þahin tarafýndan kaleme alýnmýþtýr. Uður Dündar'ýn sicilinde 'unfair reporting' nedeniyle intihar vakalarý vardýr. Hakkýnda yayýn yaptýðý bir kiþi kendisini yakarak intihar etmiþtir….”Velhasýl yazý uzun.. Aþaðý yukarý böyle devam ediyor.. Farkettiyseniz anti 28 Þubat tezlerinden yola çýkarak bir Uður Dündar eleþtirisi yazmadým. Bizzat Ufuk Güldemir’den naklettim.. Yoksa içinde; ‘..namaz, çocuklar..’ falan geçen daha uzun cümleler de kurmak mümkündü.. Not olarak bir köþede dursun..