Bir Türk öldür dinlen...

Ýsrail’de kullanýlan deyimlerden biri olduðu söylenir. Hikâye þöyle; 

Osmanlý Rus harbi sýrasýnda oðlunu askere gönderen Yahudi anne bazý tavsiyelerde bulunur.

“Oðlum çok yorma kendini, tüfeðinle niþan al, bir Türk öldür sonra dinlen. Tekrar niþan al, bir Türk daha öldür ve dinlen. Soluklandýktan sonra tekrar niþan al ve bir Türk daha öldür.”

Annesinin bu nasihatini dinleyen çocuk karþýlýk verme ihtiyacý hisseder: “Peki anne Türkler beni öldürmeye kalkarsa n’olacak?”

Annenin cevabý manidardýr.

“Niye seni öldürsünler ki oðlum. Sen onlara ne yaptýn ki?”

Annenin bu son cümlesini bu günlerde PKK’lý teröristler ve onlarýn siyasetteki ve medyadaki “dostlarý” kullanýyor.

“Biz size ne yaptýk ki bize bomba yaðdýrýyorsunuz?”

Ne mi yaptýnýz?

2005 yýlýnda Diyarbakýr Mitingi’nde “Kürt sorununu çözeceðim” diyen Cumhurbaþkaný Erdoðan’a “Milli Birlik ve Kardeþlik Projesi”ni hayata geçirmemesi için her türlü provokasyona giriþtiniz.

“Silahýnýzý býrakýn, gelin konuþalým” diyen samimi insanlarý elinizin tersiyle ittiniz.

 “Sakýn barýþ yapmayýn, ABD sizi destekliyor” yalanýný savuranlara, sizi ateþe süren medya dinozorlarýna inandýnýz.

“Uluslararasý aktör olduk” hayaline kapýlýp, proje olduðunuzu fark etmediniz.

Hükümetin çözüm süreci hatýrýna alttan almasýna, geri çekilmesine, þýmarýk tavýrlarla karþýlýk verdiniz. Yol kestiniz, araç yaktýnýz, kaos çýkardýnýz.

Serhýldan çaðrýsý yapýp kendi kardeþlerinizi hunharca katlettiniz.

“Silah býrakma konseyi kurun” çaðrýsý yapan önderliðinize, paralelle iþ tutup ihanet ettiniz.

Zaten býrakmadýðýnýz silahlarýnýzla ilgili “Silah býrakmýyoruz” açýklamasý yaptýnýz.

“Halk devrimi baþladý” dediniz.

Barajlardan alamadýðýnýz hýncýnýzý, trafo bombalayarak, doðalgaz boru hattýný patlatarak çýkardýnýz.

Ambulanslarý kurþunladýnýz.

Son 3 yýldýr gösterilen müsamahaya polisi, askeri þehit ederek karþýlýk verdiniz.

 “Trafik kazasý oldu” ihbarýyla çaðýrdýðýnýz trafik polislerini þehit ettiniz.

Uykusundaki iki polisin ensesine sýktýnýz.

Ailesiyle evine dönen binbaþýyý karýsýnýn kýzýnýn gözü önünde katlettiniz.

Dinlenip dinlenip Türk, Kürt öldürdünüz.

Þimdi size o daðlarda, þehirlerde yuvalandýðýnýz yerleri dar eden devlete “Biz size ne yaptýk ki bizi bombalýyorsunuz?” diyorsunuz. Patalojik vakasýnýz, patalojik.

Tükürükte boðmak

Patalojik vaka örneklerinden biri de HDP’nin Hakkari Milletvekili Abdullah Zeydan.

Zeydan’ýn ifadesine göre “PKK, Türkiye’yi ve Ortadoðu’yu güller bahçesine çevirmek için ortaya çýkmýþ barýþ ve halk hareketi”ymiþ.

Ýnsanýn ufak at da civcivler yesin diyesi geliyor.

Bununla da sýnýrlý kalmýyor Zeydan. Eþ Genel Baþkaný’nýn izinden giderek tehdit etmeyi de ihmal etmiyor. “Eðer PKK Türkiye’yi güller bahçesine çevirmek istemeseydi, PKK’nýn öyle bir gücü var ki, sizi tükürüðüyle boðar” diyor Zeydan.

Bak iki bomba düþtü diye Eþ Genel baþkanýnýz “vurmayýn, konuþalým” demeye baþladý.

Býrakýn tükürmeyi, korkudan kuruyan aðzýnýz o tükürüðünüzü yutmanýzý bile engelliyor.

Kuru gürültüyü, efelenmeyi býrakýn, masumlarý öldürenleri en azýndan kýnayýn yeter. 

Kýnayýn ki, biz de içinizde az da olsa insanlýk kýrýntýsý kaldýðýný anlayalým.

Emniyet Müdürü’nün 
tehdidi

Ýstanbul’da bizlerin emniyetini saðlamak uðruna þehit edilen polis memuru Fatih Sivri için düzenlenen törende, Ýstanbul Emniyet Müdürü Selami Altýnok, duygusal bir konuþma yaptý. “Keþke ben þehit olsaydým” cümlesini gözyaþlarýný gizleyerek söyledi. “O kanýn hesabýný soracaðýz” dedi.

Meseleye PKK cephesinden bakarsanýz elbette “Emniyet Müdürü tehdit etti” baþlýðý atarsýnýz. Týpký Cumhuriyet gazetesinin yaptýðý gibi. Ya da Binbaþý Arslan Kulaksýz’ýn þehit edilmesiyle ilgili yazdýðýnýz haberin içinde PKK’dan bir kez bile bahsetmezsiniz. PKK’nýn üstünü örtmek için kýrk takla atarsýnýz. Ama siz ne kadar gizlemeye çalýþýrsanýz çalýþýn mýzrak çuvala sýðmýyor iþte. 

Paralelin PKK aþký

“Gerekiyorsa askere/polise kalkan olun, Erdoðan ve þürekâsýnýn þeytani oyun planýna PKK’nýn hizmet etmesini engelleyin” diyor paralelin Ýngilizce yayýn yapan gazetesinin yöneticisi Bülent Keneþ. Biri daðdan, diðeri plazadan öbürü de meclisten vatandaþý sokaða sürüp kaosa destek veriyor. Milletin çocuklarýný canlý kalkan yapacaðýnýza sýkýysa kendi gövdenizi koyun ortaya.