Son yýllarda en çok duyduðumuz kavramlar arasýnda "LGBT" ve "Cinsiyet Eþitliði" gelmekte.
Batý medeniyetinin artýk ayrýlmaz bir parçasý haline getirilen bu kavramlarýn acaba Batý ne olduðunu biliyor mu?
Yapýlmak isteneni Batý toplumu anlayabilmiþ midir?
Bu soruya kapitalizm açýsýndan ya da þeytani hamleler açýsýndan baktýðýmýzda "Evet" cevabýný verebiliriz ama toplum açýsýndan baktýðýmýzda ise "Hayýr" cevabý sanki daha ön plana çýkýyor.
Batý toplumunun bu konuda kafasýnýn karýþýk olduðunu ve yapýlmak istenenin tam olarak idrakinde olmadýðýný söyleyebiliriz.
Twitter'ýn taze patronu Elon Musk'ýn devreye girmesiyle dünya gündemine giren ve ziyadesiyle tartýþma konusu olan belgesel film; normalleþtirilmeye ve doðal bir sürecin tezahürü olarak gösterilmeye çalýþýlan bir ahlak problemini, sorular zinciriyle dikkatlere taþýyor.
Batý toplumlarýnda (bizde de ayný) fazlasýyla deðerini kaybetmiþ ve metalaþtýrýlmýþ olan kadýn ve kadýnlýðýn kýymetini, mana boyutunu anlatma gayreti gösteren film, LGBT sapýklýðý üzerinden cinsiyet kavramýný, deðerlerimizi tarumar ederek nasýl telef ettiðini ortaya çýkarýyor.
Batýlý araþtýrmacý ve yazar Matt Walsh'ýn hazýrladýðý belgeselde basit bir soru soruluyor: "Kadýn nedir?"
Belgeseli izlediðinizde görünüþte çok basit olan sorularýn cevabý konusunda Batý'nýn kafasýnýn karýþýk olduðunu görüyorsunuz. Matt Walsh, belgesel boyunca halktan konunun uzmanlarýna varýncaya kadar yüzlerce kiþiye yönelttiði bu soruya net bir cevap alamýyor. Alamadýðý gibi bu soruyu sorduðu bazý uzmanlar röportajý apar topar terk ediyorlar.
Düþünebiliyor musunuz, cevabý verilemeyen bir konuda insanlar cinsiyet ve yaþ farký gözetmeksizin cinsiyet deðiþtirmeye, kadýn veya erkek olmaya teþvik ediliyor.
Bu garip duruma halkýn getirdiði net bir açýklama yok ama meseleye kapitalizm açýsýndan baktýðýnýzda cevap çok belli: Para.
Þeytani plan hamleleri açýsýndan baktýðýnýzda ise, aileyi ifsat edip cinsiyet üzerinden toplumlarý parçalamak.
Týpký birkaç gün önce, gey Gilbert Baker tarafýndan 1978'te LGBT sapýklýðýnýn sembolü olarak tasarlanan gökkuþaðý bayraðýnýn, Rockefeller Center'daki 193 Birleþmiþ Milletler üyesi bayraðýn yerini aldýðý gibi.
Þeytan birleþe birleþe aileyi ifsat edecek anlaþýlan.
Birleþe birleþe ülkeyi yönetecektik diyen LGBT'ci Cumhurbaþkaný adayý gibi!
Belgeselden öðrendiðimize göre bir insanýn cinsiyet deðiþtirme bedeli milyonlarý buluyor. Ve bu paranýn büyük kýsmý ilaç þirketlerinin kasasýna giriyor. Yani zengin daha zengin oluyor.
Peki, cinsiyet deðiþtirme sonucunda hayatý mahvolan insanlar bu ilaç þirketlerinin umurunda mý?
Elbette ki hayýr...
Onlar ceplerine doldurduklarý dolarlarýn derdinde.
Onlar yapmýþ olduklarý þeytani hamlelerin keyfini sürme peþinde.
"Cinsiyet Eþitliði" kapitalizm tuzaðý "Toplumsal Cinsiyet" þeytani bir tuzak.
Evlatlarýmýz maalesef birkaç kiþi daha zengin olacak diye kurban ediliyor.
Ne insanlar ne de toplum kimsenin umurunda deðil.
Ýnsanlýðýn baþýna bela edilen bu konu sadece bizim deðil aslýnda çoktan dünyanýn sorunu haline gelmiþ durumda. Bu tehlikeyi erken gören ülkeler önlemlerini almak için strateji ya da yaptýrým uyguluyorlar. Rusya gibi.
Üç kuruþ daha fazla kazanabilmek için insanlýðýn köküne adeta kibrit suyu dökülüyor. Bugün yapýlan cinsiyet deðiþtirme operasyonlarýnýn oluþturduðu tahrifat beþ-on yýl sonra ortaya çýkmaya baþladýðýnda artýk çok geç kalýnmýþ olabilir.
Dünya toplumlarýnýn sürüklendiði yerin gösterilmesi açýsýndan bu belgesel çok önemli. Belgesel yayýmlanma aþamasýnda çok büyük engellerle karþýlaþmasýna raðmen mücadele devam ettiriliyor ve sonunda dünyaya ulaþtýrýlýyor.
Tabi burada Elon Musk bir teþekkürü hak ediyor. Zira göstermiþ olduðu cesurca tavýr sayesinde milyonlar bilinçlenme fýrsatý bulmuþ olabilir.
Sað duyulu insanlar olarak bu çalýþmalara katký saðlamalýyýz. Bireysel çalýþmalardan kurumsal çalýþmalara kadar bu ve benzeri çalýþmalar desteklemeliyiz.
Biz de Musk'ýn göstermiþ olduðu yiðitliði göstererek, milli medyamýz baþta olmak üzere sair mecralarda bilinçlendirmeye yönelik programlar yapmalýyýz.
Bir toplumu inþa eden aile-kültür-eðitim-inanç dörtlüsünün görev ve dert alanýna giren noktalarda yetkili kiþiler öncülüðünde yapýlacak çalýþmalarla, toplumun sürüklenmek istediði tehlikeli nokta aydýnlatýlmalýdýr.