Bir tweetin sebep olduğu yaptırımlar!

Kanada Dışişleri Bakanı Chrystia Freeland birkaç gün önce, Suudi Arabistan’da tutuklanan iki liberal aktivistin (Semr Bedevi ve Nesime es Sade) serbest bırakılmasını içeren bir tweet attı, Riyad’daki büyükelçi de onu teyit eden bir açıklama yaptı. 

Kıyamet koptu.

Suudi Arabistan bunu iç işlerine müdahale olarak ilan etti ve Kanada ile köprüleri attı. 

***   

Kanada’nın Riyad büyükelçisini istenmeyen adam ilan etti ve ülkeyi terk etmesi için 24 saat mühlet verdi!

Suudi Havayolları Kanada’ya yapılan bütün uçuşları 13 Ağustos itibariyleiptal etti

Kanada’da tedavi gören Suudi hastaları başka ülkelere nakletmeye başladı. 

Kanada’da öğrenim gören 17 bin Suudi öğrenciye hemen o ülkeyi terk etmeleri talimatı verdi. 

Kanada’yla 20 milyar dolar civarındaki ticari ilişkilerini de dondurdu! 

*** 

Kanada Suudilerin bu tepkisini anlayamadı, şaşırdı. 

Bir taraftan aktivistlere desteğinin devam edeceğini duyurdu. 

Bir taraftan da Suudilerin yaptırımları durdurması için aracılar koymaya başladı

Ama nafile Suudiler kararlıydılar. Aracıların tavassutu fayda etmedi. 

Bu arada Mısır da Suudi Arabistan’ın haklı olduğunu duyuran bir açıklama yaptı!  

*** 

Suudilerin açıkladığı gerekçe Kanada’nın bu tweet ile Suudi Arabistan’ın iç işlerine müdahale ettiği şeklinde. 

Ama öyle anlaşılıyor ki bakanın tweeti bahaneden öte bir anlam taşımıyor! Çünkü bu aktivistler hakkında Suudilerden Amerika da resmen bilgi istemişti! 

Öyle anlaşılıyor ki,Suudileri asıl kızdıran neden Kanada başbakanının İran konusundaki tavrı. 

Yani tweet bahane jeopolitik oyunlar şahane cinsinden. 

*** 

ABD ve İsrail’in tahrikiyle Suudi-İran gerilimi had safhada. 

Suudiler İran’a yaptırımları önemsiyorlar. 

Lakin Kanada Başbakanı Trudeau, İran’a karşı uygulanması öngörülen yaptırımları desteklemiyor. 

Bu da Suudileri öfkelendiriyor! 

Kimileri bu tepkiyi Suudi veliahdının toyluğu şeklinde yorumluyorlar ama bugünlerde tartışılan Evangelistlerin bölge politikalarına etkileri göz önünde bulundurulursa bu yaptırımlar ABD’nin dolaylı yaptırımı olarak da yorumlanabilir! 

İran’a uygulanması planlanan yaptırımlara uymayacağını ilan eden Türkiye’ye de bu şekilde dolaylı yaptırımlar gelirse şaşırmamak gerekir! 

***   

Meselenin bir boyutu böyle. 

Bir başka boyutu ise Kanada’nın insan hakları ve özgürlükler anlayışıyla ilgili. 

Hangi düşünceye mensup olursa olsun ayrım yapmadan özgürlükleri savunmak ve mağdurlarına destek vermek takdir edilecek bir yaklaşımdır. 

Oysa Kanada bu bağlamda hiç de masum değil, aksine çifte standart uygulamaktadır. 

Suudi Arabistan’da onlarca İslamcı tutukludur ve tutukluları savunanlar da tutuklanmaktadır! 

Kanada hiçbiri hakkında kılını kıpırdatmamıştır. 

Kendi düşüncelerine mensup iki bayan tutuklanınca da hemen tepki vermiştir! 

Bunun adı düşünce özgürlüğüne sahip çıkmak değildir! 

Bunun adı İslam’a duydukları gizli nefretin bir şekilde açığa vurmasıdır!