Bizim için Muhammed Ali, biletleri yok satan þampiyonluk maçlarýnýn yenilmez boksörü falan deðildi..
Bizim için o, ezilen mazlum halklarýn sesini yükselten bir insan haklarý savunucusuydu..
Ýslâm’a sövmenin geçer akçe olduðu yýllarda kölelikten kurtuluþunu ilan ederek;
“ben Muhammed Ali’yim” diyen bir dava adamýydý..
Ondandýr ümmet coðrafyasýnýn ümidi Recep Tayyip Erdoðan’ýn bütün iþini gücünü býrakýp Amerika’ya cenazeye gidiþi..
Ondandýr yanýnda Kabe örtüsü götürmesi..
Ondandýr arkasýndan Fussilet suresi okumasý..
Biz ne bilelim týpký ünvan maçý gibi cenaze töreni de 100 dolardan biletlenmiþ olsun.
Ne bilelim seremoninin iki gün sürmesi daha fazla para anlamýna gelsin.
Bizim için o hâlâ Muhammed Ali..
Þimdi alsýnlar, cenazesini bile sattýklarý “Cassius Marcellus Clay”in mirasýný paylaþsýnlar bakalým..
O da mý Provokatör?
Fatih Camii’ndeki cenaze töreninde, yanýnda getirdiði mermiyi býrakan kiþi için söylenmedik laf býrakmadýlar..
Adam þehidin dayýsý çýktý..
Ayný cenazede Kýlýçdaroðlu’nun çelengini parçalayan genci, bir terörist ilan etmedikleri kaldý..
Meðer koyu bir CHP’liymiþ..
Bütün bunlar provokasyondu diyelim..
Peki Edirne’deki cenaze töreninde þehit polisimiz Nefize Özsoy’un Gazi eþi Cumhur Özsoy’un Kýlýçdaroðlu’nun yanýnda saf tutmak istememesini nasýl izah edeceksiniz?
O da mý Ak Partili?
Bindirilmiþ kýta mý?
Provokatör mü?
Evlendirme Programlarý Bitiyor
Evlendirme programlarý meselesi artýk tamamen bir toplumsal ahlâk sorunu haline gelmiþ durumda.. Dahasý birbirleriyle rekabet eden programlar sayesinde diðerinin yaptýðý kepazeliklerden de haberimiz oluyor.. Yani normal zamanýnda izlemeyenler de internet üzerinden en berbat kýsýmlarýný izliyor bu programlarýn.. “Bakýn þu nasýl da rezil bir program” türü haberlerin, rakip programýn PR’ýna dönüþtüðünü siz de farkediyorsunuzdur eminim.. Bilgiye yakýn bir tahminimi paylaþayým.. Bu pespayeliðin sonuna gelmiþ durumdayýz.. Yeni yayýn döneminde, benzer aktörlerle yeniden sözleþme imzalansa bile formatlar bu halde olmayacak.. Belki parçalanmak üzere olan aileleri
bir araya getirme gibi kamusal fayda gözeten formatlar olabilir.. Ama bu halde gitmeyeceði ortada. Ha ‘televizyon endüstrisi yeni saçmalýklar keþfeder mi?’ derseniz, hiç kuþkunuz olmasýn..
Kalben
Kalben dinliyorum son günlerde çýldýrmýþ gibi.
Dün Didem Dede ile birlikte yaptýðýmýz radyo programýnda söyleþme þansýmýz oldu.
Rock’ýn o politik isyaný notalarýna iþlemiþ..
Þarkýlarýn sözleri ise buram buram aþk kokuyor.
Ve herþey, akýl almaz derecede gerçek.
Bir dinleyicisi son otobüsü kaçýrmamak için erken çýktýðý konserinden bazý þarkýlarýný dinleyemeden ayrýlmýþ. Canlý yayýnda o adýný bilmediði dinleyicisinden özür diledi. Daha ne diyeyim.
