FRANSIZ DEVRÝMÝ, 14 TEMMUZ 1789
Bugün Büyük Fransýz Ýhtilâli’nin 224. Yýldönümü!
Bu cümleyi yazdýkdan sonra acabâ “Kutlu olsun!”mu desem yoksa “Allah kahretsin!” mi sualine cevab aramak üzere uzunca süre duraksadým.
En iyisi ben çok kýsaca anlatayým da karârý sizler verin:
Ýnsanlýk târihini günümüze kadar en fazla etkileyen hareketlerden biridir Fransýz Ýhtilâl-i Kebîri.
Kýral 16. Louis’nin yönetimi altýnda, ama ondan önce de büyük ekonomik sýkýntýlar çeken Paris halký, bâzý körükleyici geliþmelerden sonra 14 Temmuz 1789 günü þehrin doðusundaki La Bastille (Hisarcýk) Hapishânesi’ne saldýrýp içindeki birkaç hükümlüyü kurtardý. Bu târih sembolik olarak Devrim’in baþlangýcý olarak kabûl edilir ve bu sebebden, bizdeki Cumhûriyet Bayramý gibi Fransýz Millî Bayramý olarak kutlanýr.
Fransýz Ýhtilâl-i Kebîri’nin dünyâ çapýndaki önemi, beþeriyete 26 Aðustos 1789 târihli “Ýnsan ve Yurddaþ Haklarý Beyannâmesi” ile “Liberté, égalité, fraternité” (Özgürlük, eþitlik, kardeþlik) kavramlarýný armaðan etmesidir. Bizde eski nesiller bu kavramlarý “Hürriyet, müsâvat, uhuvvet” þeklinde zihinlerine nakþetmiþlerdi.
Biz Türkçeleþtirdik ve âferin bize pek de iyi etdik ama bu kavramlar babalarýmýza ve dedelerimize zannýmca bize olduðundan çok daha fazlasýný ifâde ediyorlardý.
Fransýz Devrimi üç safhada ele alýnýr:
1. Safha 1789-1791 arasý süren yurddaþlarýn özgürlük haklarý ve bir meþrûtî monarþi kurulmasý mücâdelesiyle geçen kýsýmdýr. Bu sýrada insanlar henüz bir hukuk devleti olsun, kimse sorgusuz sualsiz derdest edilip süründürülmesi, hattâ îdâm edilmesin vs. þeklindeki en temel haklar uðruna gayret harcamaktadýrlar. Kýrallýk da mutlakýyet deðil meþrûtiyet olsun, yâni biraz kayda kuyda baðlansýn istemektedirler.
2. Safha 1792-1794 arasý cereyân eden Karþý Devrim çabalarý, Terör ve Giyotin devridir. Çok kanlý geçen bu üç yýl boyunca sâdece Ýhtilâl’in “düþmanlarý” olarak adlandýrýlan sâbýk rejim (ancien régime) temsilcileri deðil Maximilien de Robespierre gibi bizzat terör dalgasýný baþlatan kalburüstü þahsiyetler de kellelerini giyotinden kurtaramamýþlardýr.
3. Safha 1795-1799 arasý süren eski rejime avdet (Restauration) çabalarýnýn hâkim olduðu zaman dilimidir ki bunlarý önlemekde çok önemli bir rol oynayan genç bir zâbitin gitgide parlamasýna da yol açmýþdýr. Bu genç zâbitin adý: NapoléonBonaparte idi.
Onun hayâtýna dâir ise eþsiz muharrir Yaðmur Atsýz’ýn “At Üstünde BirAvrupalý: Bonaparte” adlý hârikulâde bir denemesi vardýr ki “Yaþasýn ArsèneLupin” adlý denemeler kitabýnda yer alýr. Bir gün bu eserin yeni bir baskýsý daha yapýlýrsa alýr telezzüz edersiniz.
Netîceten Fransýz Ýhtilâl-i Kebîri bir yandan insanlýk âlemine fevkalâde önemli mazhariyetler bahþederken ayný zamanda günümüze kadar milyonlarca insanýn nâhak yere öldürülmesine de sebebiyet verdiði için iki aðzý keskin bir kýlýca benzer.
Acabâ beþeriyet bu nîmetlerden daha yumuþak ve âdilâne þartlar altýnda yararlanma bahtiyarlýðýna eriþemez miydi suali ise hem cevâbý imkânsýz hem de zâten biraz lüzumsuz bir fikrî çabaya benzemektedir.
Þimdi “A bas la révolition!” mu yoksa “Vive la révolution!” mu buyrun kendiniz karar verin!