Bir zafer günü ve Habertürk mikrofonu

Cumartesi sabahına müjdeli bir haberle başladık ülke olarak.  Amerika’nın, İngiltere’nin fidye vererek ya da askeri operasyon seçeneği kullanıp da başarılı olamadıkları bir dönemde 49 vatandaşımız, IŞİD’in elinden sağ salim alındı, Türkiye’ye getirildi. 

Haber kanalları, eğer önceden belirlenmiş bir program yoksa, cumartesi-pazar günleri hele de erken saatlerde vitesi boşa atarlar.  Doğrusunu isterseniz vitesi boşta olanlar da vardı, hemen organize olup, iyi yayın götürenler de...

Bu kez “Ama çok erken saat” diye mazeret olmaz zira Başbakan Davutoğlu, Bakü’deydi, Azerbaycan bizden 2 saat ileride ve Başbakan’ın yanında gazeteciler de vardı. Sonuçta Türkiye’ye çok çabuk yayıldı bu sevinçli haber....

***

TRT Haber’i tebrik etmek lazım, kurtarılan rehinelerle sıcağı sıcağına hem de uçağın içinde onlar konuştular.

Yaşanan sürecin ilk gününden beri Milli İstihbarat Teşkilatı’nın izlediği strateji, yaptığı çalışmalar, tartışmaya yer bırakmayacak bilgilerle birlikte vtr’li olarak haber yapıldı.  Tartışmaya yer bırakmamaktan kastım yeminli muhaliflerden gelecek “Ne verdiniz?” soruları.  MİT haklı çıktı, öğleden itibaren benzer sesler çıkaranlar olmadı değil...

Her neyse TRT Haber’den sonra bazı gazetelerin internet sitelerinde “işte perde arkası” diye aynı bilgileri paylaşan köşe yazarları da çıktı.

Yine de “uçak içi röportajlar” bana göre günün en iyi işlerden biriydi.

NTV’nin Musul Başkonsolosu Öztürk Yılmaz ile öğleden sonra yayını da günün iyi işleri arasındaydı.

24 Tv’nin ve Türk medyasının pazar günleri manşet fabrikası olarak çalışan Taşkın Koç, Cumartesi gecesi konuklarıyla hem başarıyı konuştu hem de devam eden süreci.O da iyi yayındı...

***

Haberturk Tv’de, gece, sürecin iletişiminden söz edilen program farklıydı ama daha da farklı olabilirdi.

Yani Başbakan Davutoğlu’nun haberi aldığı an çekilen fotoğrafının iletişiminden söz ederken Obama’yı örnek veriyorsan o fotoğraflardan birini de ekrana getirmek gerekir.  Ama benim Haberturk’te takıldığım şey başka...  Esenboğa’daki mikrofonun üzerindeki rüzgar başlığı beyaz değil resmen gri hale gelmiş, gören kimse yok mu?

Seyirci toplu mikrofon uzatılan işlerde önce kanalların logolarına sonra da mikrofon rüzgar başlığının durumuna.

Kirli ya da logosonun sağı solu dökülmüş mikrofonlar kurumlar için kötü görüntüdür.

Muhabirin kıyafetine kurum kimliği açısından dikkat edip de kurumun logosuna dikkat etmemek olmaz.

Bilmeyen ya da dikkat etmek aklına gelmeyenlerin haberi olsun...