Bir zamanlar ayrýcalýk olan mensubiyet..!

Devlet MGK’sý tarafýndan paralel yapý olarak kayýtlara geçen kökü dýþarýda organizasyon bir zamanlar ne kadar da cazipti.

Küresel hýrsýzlýðýn ülkemizdeki yansýmalarýndan biri olan “cemaat” büyük bir açýðý kolayca doldurup önemli bir nüfuz sahibi olmuþtu.

CHP diktatörlüðüyle baþlayýp devam eden vesayetçi sistemin çarklarýnda imanýný gümrükten mal kaçýrýr gibi kurtaran millet kendi imkânlarýyla oluþturduðu cüzi imkânlarla dinini diyanetini uzun yýllardan beri yaþatmaya çalýþmýþtý.

Bu gayretler bir takým cemaatlerin oluþmasýna ön ayak oldu ve bu ocaklardan çok bereketli hizmetler çýktý. Kuran kurslarýnda yetiþen hafýzlar, Allah kelamýný gelecek nesillere aktarmada aracýlýklar yaptý. Bazýlarý çocuklarýmýzýn elinden tutup ilim yapmalarýna katkýlar saðladý.

Bazýlarý sosyal alanda merhamet medeniyeti gereklerini yaþatarak toplumsal çökmelere karþý direnç göstermiþ oldular.

Bazýlarý milli organizasyonla, resmi kanunlar çerçevesinde yapýlanýp bütün zorluklara göðüs gererek, yerelde ve merkezi idarede yönetimi almayý ideal edindi.

Þimdi milletçe o siyasi gayretlerin saðladýðý huzuru ülkemizde yaþýyoruz. Sadece biz deðil, medeniyet coðrafyamýzda yýllardýr þehitlerini gözyaþý ile yýkayan biçare insanlar da ülkemizdeki müspet geliþmelerin yaydýðý ümitle hayata tutunma gücü buldular.

Gel gelelim, kökü dýþarýda olduðu þimdi daha iyi anlaþýlan bazý efendiler hiç de görüldüðü gibi çýkmadý. Salya sümük milletin merhametini suistimal eden kökü dýþarýda takkeli efendi oluþturduðu hacimle dikkatleri üzerine toplamayý baþardý.

Hayat gailesi içerisinde kendilerini manevi boþlukta hissedenler ayet, hadis ve menkýbelerle süslenmiþ sohbetlerde huzur aramaya koþtular.

Sadece kuru kuruya sohbet deðil, takkeli efendinin ikliminde oluþan iliþkilerde ticari hacimleri de geniþledi. Kazandýklarý paranýn zekâtýný, hayrýný efendinin tavsiyeleri doðrultusunda sarf ettiler. Hem madden, hem manen tatmin oldular.

Toplanan himmet ve devlet destekleriyle tesis edilen ve boðaz tokluðuna çalýþan öðretmenlerin çalýþtýðý okullarda, piyasa þartlarýnýn üzerinde ödedikleri ücretlerle çocuklarýný okuttular.

Kökü dýþarýda efendinin dershanelerinde okuyan çocuklardan belli bir saflýk düzeyinde olanlarýn önleri kolayca açýldý.

Bazý veliler imtihanlarda kazanýlan baþarýya þaþýrýrken bazýlarý ise çocuklarýndaki baþarýnýn kaynaðýný kendilerine baðlayýp böbürlendiler.

Kökü dýþarýda efendi, kafasýndaki fesadý örten takkesiyle kürsüde aðlak bir þekilde anne babalarý oyalarken, aklý hep þebekeye eleman devþiren okullardaki tezgâhtaydý.

Ve orada imal edilen çocuklarýn baþbakanýn odasýna yerleþtireceði kameralardan toplanacak bilgileri sýhhatli bir þekilde otoritesine ulaþtýrmanýn heyecanýný ile kýpraþýyor, hop oturup hop kalkýyordu..

Hýrsýz vaaar diye tantanalar yapýlýrken, meðer ne büyük hýrsýzlýklar oluyormuþ memleketimizde..

Ne kadar çok millet çocuðunun geleceði çalýnýp, otoriteye peþkeþ çekiliyormuþ...

Mensubu olmak için sýraya girilen cazibe, artýk  arkaya bakmadan kaçýlacak bir nefret merkezine dönüþtü..!

Ama hýrsýzlarýn akýbeti hep ayný.

Onursuzca karakolda biten son..!