"Ýslamcýlar gazete kuruyor Hasan, git orada iþi öðren” diyen bir Muharrem abim vardý. O sözün ardýndan daha Basýn Yayýn Yüksek Okulu’nun birinci sýnýfýndayken Rüzgarlý Sokak Uçar Han 2’nci katta buldum kendimi;
Yýl 1986, aylardan Eylül idi.
Gazetecilik adýna hiçbir þey bilmiyordum. O binada hem mesleði hem hayatý öðrendim.
Ýlk dönem Zaman’dan bahsediyorum... 3 Kasým 1986’da yayýna baþlayan...
Bugün bizim cenahýn siyaseti domine edenleri, gazeteleri çekip çevirenleri, yazý hayatýnýn etkin isimleri; tamamý ilk dönem Zaman’daydý... Bugün yollar ayrýlsa da..!
Biz romantik Ýslamcýlardýk!
Ali Sali, Joan Baez dinlediði volkmeni ile Mustafa Þahin, Cahit Zarifoðlu’na döktüðü gözyaþý ile hafýzamda.
Yusuf Ziya Cömert, Ýran-Irak Savaþý’ný takip ederken “Hah bu kez savaþ bitecek sanýrým” dediði ile... Fehmi Koru, “Hasannn koþ, Dursun seni çaðýrýyor” diye baðýrmasýyla hafýzamda.
Mehmet Doðan, ilk haberimi 5 kez yazdýrýp (ki bilgisayar filan yok daktilo ile) sonra çöpe attýðý ile...
Fikret Ertan, piposunu çekerken, gözlüklerinin üzerinden bakýþýyla... Nabi Avcý, her sabah bütün servisleri selamlayýþýyla... Hakan Albayrak, “Yeþil sayfa ödülü” alýþýyla... Adnan Tekþen, o yüzüne harikulade yakýþan sakalý ile... Mehmet Cemal Çiftçigüzeli, her daim sakal týraþýyla... Rasim Özdenören, tebessümüyle... Gökhan Özcan, kalem çeviriþiyle...
Tamer Korkmaz, “Cumhuriyet’in bir yalan haberini daha yakaladým” diye ortalýkta dolaþýþýyla hafýzamda..!
Mustafa Karaalioðlu, arþivde dergi makaslarken... Celal Kazdaðlý, “Bu haber böyle mi yazýlýr oðlum..!” diye atarlanýrken... Ramazan Sevindik, “Sana karanlýk odayý emanet edeceðim” derken... Ahsen Çetiner, Demirel güzellemesi”yle hatýralarýmda..!
En genç bendim... Sonra Hakan Albayrak geldi. O Nabi Bey’e ben Fehmi Koru’ya yamaklýk ettik.
Ahmet Kekeç’in Ýbrahim Bulaç ile mescitte yattýðý günlerden söz ediyorum...
Ali Bulaç’ýn kamyoncu Marlboro’su tüttürdüðü günlerden..!
Alaattin Kaya ile Ýhsan Arslan’ýn maaþlarýmýzý zarf içinde ödediði günlerden. Gece eve gidecek araç bulamadýðýmýz için baþýmýzýn altýna telefon rehberini koyup istihbarat masasýnda uyuduðumuz günlerden..!
“Gazeteni tersten oku bakayým. ‘Namaz’ sen ancak o baþörtülü kýzlar için namaz kýlabilirsin” diye bizi tiye alan Ýhsan Doðramacý’nýn YÖK Baþkaný olduðu günlerden söz ediyorum.
Bir zamanlarýn Zaman’ýndan..!
Panasonic faks cihazýnýn asrýn teknolojisi olarak nitelendiði günlerden... Törenle bana zimmetlendiði günlerden, söz ediyorum.
Biz romantik Ýslamcýlardýk ve gayemiz için Zaman gazetesinde ter döküyorduk...
Abilerimiz, düþünce adamlarýmýz, kanaat önderlerimizin dizinin dibinde..!
Lakin bazýlarýný da hatýrlýyorum: “Ümmetin içinde bir nüve olarak gördüðümüz!”
“Nasýl olsa hepimiz varýz, radikaller de, particiler de, sûfiler de Ülkücüler de var. O halde Fetullahçýlarýn olmasýnda da beis yok” diye düþünürdü büyüklerimiz. Biz de onlara itimat eder. Ýþimize gücümüze bakardýk.
Ne Hasan Sutay’ýn sinsiliðine takýldýk ne Alaattin Kaya’nýn gizli ajandasýný bildik!
Meðer adamlarýn bir gizli ajandasý varmýþ!
Rüya kýsa sürdü! Gizli ajandasý olanlar bizim ustalarýmýzý ve bizi bir çýrpýda gazeteden tasfiye etti. Bazýlarýyla gizli anlaþmalar imzaladý.
Gazetenin merkezini Ýstanbul’a taþýdýlar!
Zaman tünelinde Zaman dönüþtü... Bir operasyon merkezi haline geldi.
Bugün Zaman gazetesine “FETÖ/PDY örgütüne destek yayýný yaptýðý” gerekçesiyle mahkeme kararýyla kayyým atandý.
Ben 1986’nýn 3 Kasým’ýnda Gaye Matbaasý’nda gazetenin ilk nüshasýný eline alýp sevinç çýðlýðý atan en genç eleman olarak o ilk Zaman’ýn bu memleketin ve ümmetin yüz aký olduðunu düþünüyorum.
Lakin bugünkü Zaman’ýn bir operasyon merkezine dönüþtüðüne de þahidim.
Zira bugün, “Tevrat’tan alýntýlarla Cumhurbaþkaný Erdoðan’ý ölümle tehdit” edenler... “NATO’nun Türkiye’yi iþgalini” bekleyenler, “Darbe çýðýrtkanlýðý yapýp, giyotinin düþtüðünde omuzlardaki baþlarýn da düþeceðini” yazanlar, “Yasa dýþý dinleme ve tapeler üzerinden algý yönetip” darbeye kalkýþanlar, “Yalaný alýþkanlýk haline” getirenler, “Surda gedik açtýðýný sanan Alufteyi bilen bedduacý efendilerini kutsayýp masun” ilan edenler...
Zaman’da bir araya gelmiþlerdi!
Ne diyelim, “Bazý þeyler zamanla anlaþýlýr” sloganý ile çýkmýþtý Zaman!
Anlýyoruz!