Dün bir gazetenin internet sitesinde bir haber çýktý sonra kaldýrdýlar. Chattam House’un adýný hatýrlamadýðým (hakir, hukur gibi bir þey) bir analisti, habere göre “Erdoðan Türk ekonomisinin altýný oyuyor, dinamikleri serbest býrakmýyor” tadýnda bir Türkiye raporu yazmýþ!
Sevgili dostlar, bu haber doðruysa ve bu “hakýr, hukur”, adý neyse, bu analist kýlýklý arkadaþ, bunu yazdýysa ve o kurum bunu sahiplendiyse; inanýn TÜRK EKONOMÝSÝ çok doðru yolda! Bu arkadaþlar “kontrol edebildiklerini” severler!
Sevgili dostlar, bu mantýðýn ana adý “BIRAKIN YAPALIM, BIRAKIN GEÇELÝM”dir ve EMPERYALÝST ODAKLAR 300 yýldýr coðrafyamýzý bu MODERN yöntemlerle soymaya çalýþýrlar!
Bu noktada “bu yöntem tam olarak nasýl çalýþýr” sorusuna cevap vermeden çok önemli bir çalýþmadan bazý alýntýlar yapalým;
“...1- Avrupa’nýn, Osmanlý topraklarýna ilk ilgisi 1834 yýlýnda, Hindistan’a ulaþým gayesiyle ortaya çýkar. Ýngiliz hükümeti Yarbay Rawdon’u Fýrat Nehri havzasýna Hindistan yollarý hakkýnda inceleme yapmak için gönderir. Rawdon, ulaþýmdan çok, zengin yeraltý kaynaklarýyla ilgilenir ve raporunda bahseder. Bunun üzerine Ýngiliz hükümetinin giriþimleri sonucu 29 Aralýk 1834 tarihli ferman ile Dicle ve Fýrat üzerinde gemi taþýmacýlýðý yapma hakký Ýngiliz þirketine verilir...
2 - 1871 yýlýnda Almanlar, Osmanlý topraklarýndaki petrol potansiyeliyle ilgili bir rapor hazýrlar, fakat genel kaný Ortadoðu petrol yataklarýnýn nakliye ve maliyet açýsýndan ABD ve Bakü petrolleriyle rekabet edemeyeceðidir...
3- Kerkük petrollerinin iþletme hakkýný alan Neftçi Ailesi, 1870 yýlýndan itibaren çalýþmalara baþlarken, Rotschild Ailesi Bakü-Batum demiryolunu inþa ederek bölge petrollerini Avrupa pazarlarýna ucuza sevk etmeye baþlar... Osmanlý’da bunlar olurken Ýran uyanamaz ve yeraltý kaynaklarýnýn iþletme hakkýný Baron de Reuter isimli þahsa verir...
4- Osmanlý’da petrolün önemi 1876 yýlýnda 2. Abdülhamit’in tahta çýkmasýyla anlaþýlmaya baþlanýr. Anlaþýlýr ama tahta çýkana kadar Rum Zarifi ve Ermeni Asani isimli bankerlerle þahsi servetini yöneten padiþah, olayý daha çok kiþisel servetinin yönetimi açýsýndan ele alýr. Dünya petrol çýlgýnlýðý yaþarken, 1875 yýlýnda mali sýkýntýya düþen Osmanlý Ýmparatorluðu, 1876 yýlýnda ödemeleri durdurur ve 1881 yýlýnda Düyun-u Umumiye idaresine teslim olur...”
Sevgili dostlar, yukarýdaki satýrlar, 2001’de Türkiye’nin “NASIL TESLÝM EDÝLDÝÐÝNÝ YAKINDAN GÖRÜP BUNA DAYANAMAYAN” BÝR YAZARIN kitabýndan alýntýdýr! ÇOK ÖNEMLÝDÝR! Daha önce de paylaþmýþtým!
Sevgili dostlarým, bu satýrlarý bir kez daha örnek olmasý amacýyla paylaþtým. Osmanlý’ya 1839’dan itibaren dayatýlan “batý özentisi” daha doðrusu “batý’nýn diktiði elbise” misali politikalar sonucu, koca bir Ýmparatorluk 1839-1876 arasýnda finansal olarak daðýlma kývamýna geldi ve 1876-1908 arasýnda daðýldý... Bu aslýnda “býrakýnýz yapsýnlar” diyenlerin “býrakýn yapalým” amacýna uygundu... Aradan 200 yýl geçti ama “býrakýnýz yapalým, býrakýn geçelim” diyen kafanýn “günümüze uyarlanan uzantýlarý ve iþbirlikçileri” halen sahnedeler... Amaçlarý hala ayný, söylemleri daha süslü “liberal politikalar”...
Sonuç: “Hakýr, hukur, kukur” adý neyse, bu “analist süsü” verilmiþ militanlar bizi kötüledikçe inanýn Türkiye’nin NE KADAR DOÐRU yolda, TAM BAÐIMSIZ TÜRKÝYE OLMA HEDEFÝNE ÝLERLEDÝÐÝNÝ daha iyi anlýyorum! Hadi “hakýr, kukur, fukur” adýn neyse, bir rapor daha yaz ve “Türkiye’yi neden eskisi gibi bize ve içerideki adamlarýmýza býrakmýyorlar” diye aðla! GEÇTÝ O TÜRKÝYE! SÜR EÞEÐÝNÝ LONDRA’ya!