Biraz Boccaccio, biraz Dante, az biraz da Borgen...

-ROMA (İtalya)-

Biraz Giovanni Boccaccio’nun Decameron’undaki sahnelere benziyor, biraz Dan Brown’un son romanının ünlendirdiği Dante Alighieri’nin ‘Cehennem’inden sayfaları andırıyor İtalyan politikası...

Senaryo daha önce yazılmamış ve kadın başbakanın görevden düşüşü sonrası kendini bıraktığı uzletten dönüşü sırasında yaşananları anlatan üçüncü dönem bölümleri henüz çekilmemiş olsaydı, Danimarka’nın politik TV dizisi ‘Borgen’in İtalya’da şimdi yaşanan gelişmelere esin kaynağı olduğunu da iddia edebilirdim...

İtalya’da üç kez ve toplam dokuz yıl başbakanlığı üstlenmiş Silvio Berlusconi zor günler geçiriyor; Decameron okurlarının yadırgamayacağı, muhafazakâr bir politikacıya yakışmayan davranışları yüzünden... İtalyan Parlamentosu eski başbakanı oyladı ve Senato’dan kovdu... Yargıçlar vergi kaçırma suçundan verdikleri dört yıl hapis cezasını bir yıla indirdiler; o bir yılı ya ağır sosyal hizmetlerde çalışarak, ya da evinden dışarıya çıkamadan geçirecek...

Savcılar hâlâ ensesinde Berlusconi’nin; yaşı küçük kızları kendisine peşkeş çektikleri iddiasıyla yargılanan bir grup yol arkadaşı mahkum olursa, onun için yeni bir dava daha açılacak...

Hakkında açılmış mâlikânesinde verdiği ‘Bunga Bunga’ partilerine katılan kadınları rüşvetle yalan şahitlik yapmaya zorladığına dair bir dava da var...

Dante’nin ‘Cehennem’inden sayfalara halini benzetmem bu yüzden...

Borgen’le ilişkisi de şu: Danimarka dizisinde yeniden politikaya dönen kadın başbakanın ilk işi, başka partilerin kendine yakın bulduğu milletvekillerini ayartmak oluyor... Başı yargıyla dertte olan ve Senato’dan kovulan Berlusconi’nin partisi de Başbakan Enrico Lenta’nın ataklarına muhatap... İşsizliğin rekor rakamlara eriştiği, borçların ülke milli gelirinin yüzde 133’üne vardığı İtalya’yı ekonomik reformlar gerçekleştirmeden eski güzel günlerine döndürmek mümkün değil; koalisyonla ülkeyi yöneten Başbakan Lenta’ın gözü reformlarda ve Berlusconi’nin trajedisi ona bunu sağlama kapısı aralıyor...

İtalyan seçmeni karşısına ‘Forza Italia’ (Haydi İtalya) adıyla çıktığı partisinin adını, iyice sağa kaydığında ‘Halkın Özgürlüğü’ne (PdL) çevirmişti Berlusconi; şimdi yeniden Forza’ya dönüyor. Fakat kendisinden sonra yerine gelmesi beklenen ‘ikinci adamı’ Angelino Alfano bu hamleyi Berlusconi’yle yollarını ayırma fırsatı olarak değerlendirmeye karar verdi. Dizide olduğu gibi İtalya’da yeni bir parti doğacağa benziyor...

Roma’daki tarihi eserleri gezdiren rehberin, gezdirdikleriyle vedalaşırken söylediği gibi, “Büyük sanatçılar çıkardığı kuşku götürmez İtalya berbat politikacılara sahip...” Bu yüzden iki yakası biraraya gelmiyor.

Ülkenin en zengin politikacısı Berlusconi; net servetinin 6,2 milyar dolar olduğu hesaplanıyor. İlgi alanı medya; özel TV kanalları ve gazeteleri var. Bu sebeple de etkisi eksileceğe benzemiyor. Licio Gelli’nin ünlü P-2 Locası’na üye olduğu günlerde medyaya girmiş ve locada tanıdıkları yardımıyla politikada ilerleyebilmişti.

Şimdi çıktığı basamakları teker teker iniyor Berlusconi...

Bu mevsimde bile turist kaynıyor İtalya; tarihi, edebiyat ve sanat dünyasına kazandırdığı değerler, mimari eserler yönünden zenginliği, Vatikan’ın varlığı hâlâ câzip çünkü... Buna karşılık, ülke siyaseti, sorunlara çözüm bulmaktan ve krizi istikrarla atlatabilme umudundan hayli uzak...