Biraz daha sağduyu

Aklına ve bilgisine güvendiğim bir dostum günün sonunda beni aydınlatana kadar saatlerim kendimi ve etrafımı ciddi biçimde sorgulamakla geçmişti. Şu sözleri bir yandan endişemi doğrularken, bir yandan da beni rahatlattı.

Dediği şu: ‘’Masum başlayan Gezi Parkı gösterilerine profesyoneller

el koymuştu; amaçladıkları, çok sayıda insanın hayatını kaybetmesine

yol açacak türden bir kargaşaydı. Çok kan akabilirdi, çook... Devletin zirvelerine sağduyu hakim oldu da her şey değişti. Başbakan Tayyip Erdoğan yumuşak mesajlar verip güvenlik güçlerini de çekmeyi sağlayınca rahatlama geldi. Aksi halde neler olurdu, düşünmek bile istemiyorum.”

“İyi de bu nasıl gerçekleşti?” soruma aldığım cevabı da kayda geçireyim: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül çok faalmiş o gün. Yetkililerle uzun görüşmeler yapmış. Geçen yaz ABD’yi sarsan ‘Occupy Wall Street’ hareketinin encamını anlatmış...

Occupy Wall Street bir halk hareketiydi, Arap Baharı’ndan esinlenen genç-yaşlı Amerikalılar meydanları dolduracak bir hareketliliğe girmişlerdi. Önceleri üzerlerine güvenlik güçleri gönderildi; biber gazı ve copu nazik saymamızı gerektirecek sertlikte müdahalede bulunan güvenlik güçleri...

Sonrasında müdahaleden vazgeçildi. Önce kanlı görüntüler ortadan çekildi, sonra da kitleler meydanlardan...

Bizde de polis meydanları bırakınca gösterilere olan ilgi gevşedi.

Artık nasıl olduysa... Önemli olan kan dökülmeden meydanların boşalması...

Konu üzerinde fikirler serdedirken, biri, “Durun, hemen sevindirik olmayın” uyarısında bulundu. Ona göre, gelişmeler kitabına uygun yaşanıyor. Türkiye’nin başının dertten kurtulmasını istemeyen bazı ülkeler ile iktidarın zayıflamasını arzu eden bazı iç güçler kolay pes etmezmiş... “Hep muhalefette kalmaya razı olmayan unsurları içinde barındıran partileri de hesaba katın... Tabii çözüm sürecinin başarıyla devamından mutlu olmayanları da” dedi aynı dost...

Tahlile itiraz hiç beklemediğim AK Parti ve iktidara yakın bir isimden geldi: “İyi de, olaylara ilk sebep olan çıkışları bizimkilerin yapmasına ne diyeceğiz?” Doğru, ancak eksik. Eksikliği, bu tür gelişmeleri planlayanların her alternatifi öngörmeye çalıştıklarının hesaba dahil edilmemesi... Bir kıvılcım bekler plancılar ve onu körükler, benzin takviyesi yaparak yangına dönüştürür...

En rahatlatıcı olan, gelişmenin aldığı biçimin muhalefeti de korkutması... Yoksa yerel seçimde İstanbul’u mutlaka kazanma sevdası CHP’yi yanlışa sevk edebilirdi...

1 milyon kazanayım aşkıyla 250 bini garantilemişken 15 bin almak gibi bir şey olurdu bu... Meğer aynen böyle bir olay yaşanmış Kenan Işık’ın yarışma programında... Çok şükür, meydan hareketliliği o noktaya varmadı...

“Henüz rahatlama” dedi çok şey bilen dostum, doğru teşhis konulduğundan emin olmak için pek az kanıt varmış...

Artık ne demekse...