Geçtiðimiz günlerde Garanti Bankasý Genel Müdür Yardýmcý Nafiz Karadere ile sohbet etme imkaný buldum. KOBÝ’ler konusunda uzun yýllar yazý yazan ve TV programlarý yapan birisi olmam nedeniyle, konu da aðýrlýklý olarak KOBÝ’ler üzerine oldu. Nafiz Karadere ile özelikle tarým KOBÝ’lerini konuþtuk. Bilindiði üzere yeni miras kanunu çýktý. Bu tarým KOBÝ’leri için önemli bir geliþmedir. Öyle anlaþýlýyor ki bu yeni yasa en çokta finans sektörünü sevindirmiþ. Bunun nedenini ise Nafiz Karadere, þöyle açýklýyor: “Medeni kanunlarýmýzdan dolayý topraklarýmýz yýllardýr parçalanarak küçülürken verimlilikte düþtü. Bu nedenle yeni çýkan yasayý çok önemsiyoruz. Biz verimsiz toprakta zaten borç yükü altýnda bulunan köylüyü kredilendirmek yerine, Türkiye’nin modern tarýmda ki o yörenin geliþmelerinde desteklemeyi bir strateji olarak gördük.”
Türkiye’de tarým KOBÝ’leri üzerinde bir analiz yaptýðýmýzda çok eksiklikler olduðu görülecektir. Bankalarla olan çalýþmalarýnda þehirlerdeki KOBÝ’ler gibi çok da iç içe olamadýklarýný biliniyor. Bankalarýn onlarý, onlarýnda bankalarý anlamakta sýkýntý yaþadýklarý bir gerçekliktir. Ama finans sektörünün bu konuda yapacaðý çok iþ var. Þimdiye kadar finans sektörü bu alana genelde KOBÝ’lere mesafeli yaklaþtý. KOBÝ’ler için en büyük sorunlarýn baþýnda da yakýn zamana kadar finansa eriþim sorunu geliyordu. Halende bunun tam anlamýyla çözüldüðünü söylemek çok zor. Çünkü Türkiye’de tüketime verilen finansal destekler ne yazýk ki ayný kolaylýkta üretime saðlanmýyor. Ama geliþmelere baktýðýmýzda çok mesafe aldýðýmýz bir gerçek. Doðrusu yakýn zamana kadar bundan 10 yýl öncesine kadar KOBÝ’lerin finansta ki payýnýn yüzde 10’larda seyrettiðini düþündüðümde, gelinen nokta da Türkiye’nin bu konuda aldýðý mesafe son derece sevindiricidir.
Türkiye Avrupa ile makasý kapattý
Garanti Bankasý Genel Müdür Yardýmcý Nafiz Karadere’ye bu konuda gelinen noktayý sordum. Nafiz Karadere’nin açýklamalarý ve ver verdiði rakamlar Türkiye adýna bana umut verdi. Ýþte Karadere’nin soruma karþýlýk verdiði cevaplar: “Genelde KOBÝ’lerimizin finanstaki payýnda büyük bir artýþ oldu. Burada iþler iyi gidiyor. Ama tarým tarafýna geldiðimizde bunca yýl hep Ziraat Bankasý desteði ile ayakta kalan bir çiftçi kesimimiz var. Devletin sübvansiyonundan dolayý iyi bir faiz oraný yakalandý. Dolayýsýyla sýkýþtýklarýnda ertelenen düþük faizle alýnan borç var. Bu bir taraftan iyi olurken, diðer taraftan da kolaylýða alýþtýrdý. Ama þimdi yavaþta olsa ticari bankacýlýða giriþ yapmaya baþladýlar. Ürün yelpazesi çok arttý. Türkiye’de KOBÝ’lerin kredi paylarý bugün yüzde 35’lere ulaþtý. Bu rakam Avrupa’da yüzde 45’lerde seyrediyor. Biz makasý kapattýk diyebiliriz.”
Ya sürekli ertelenen Basel kriterleri! Basel kriterleri KOBÝ’lerimizi nasýl etkileyecek ve KOBÝ’lerimiz buna hazýr mý diye soruyorum. Çünkü finansa eriþimde Basel kriterleri KOBÝ’lerin bildiklerini sýfýrlýyor. Ýþte Nafiz Karadere’nin yanýtý: “Burada bir reyting sistemi söz konusudur. Ülkemizde ne yazýk ki bireylerin reytingi var, ama KOBÝ’lerimizin yok. KOBÝ’lerimizi notlandýracak bir kredilendirme sistemi henüz oluþmadý. Bunun süreç içinde oluþmasý beklendiði için Basel kriterleri ertelendi. KOBÝ’lerin korkmasýný gerektirecek hiç birþey yok. Çünkü Basel kriterleri KOBÝ’leri gözeten bir sistemdir. Her geçen gün ekonomiyi kayýt altýna almamýz lazým. Çünkü Basel’e geçildiði anda KOBÝ’ler deðerlendirme kuruluþlarýna kayýtsýz olan hiçbir þeyi gösteremeyecekler. Onlar deðerlendirme dýþý kaldýðý zamanda bu sefer notlarý kötü çýkacak. Not kötü çýkarsa ne olur? Daha yüksek faizle kredi kullanmak zorunda kalacaklar.”
Bireyselde oluþturduðumuz kredi derecelendirmeyi henüz KOBÝ’lerde oluþturamadýk. Oysa KOBÝ’lerimizi için bu son derece önemlidir.
Umarým bu konuda daha hýzlý adýmlar atýlýr.