Biri dik durmak mı dedi?

Trabzonspor’un kaptanı ve kalecisi Tolga’nın BJK’a satışı yılan hikayesine döndü. Annesinin rahatsızlığı nedeni ile tedavi gördüğü İstanbul’a gitmesine sıcak bakılan Tolga, parasal anlaşmazlıktan satılamayınca TS Kulübü satışın neden gerçekleşmediğini detaylarına kadar açıklayan bir duyuruyu mahalle gazetesine döndürülen resmi web sayfasından ilan etti. Öğrendiğimize göre BJK çingene pazarlığına oturmuş da bizimkiler ilkeli bir duruş sergileyerek bu pazarlığı bitirmişler. Teşvik primi suç olmasın diye yırtınan bir başkandan defansa 3 milyon Euro’ya futbolcu alırken lazım olan şey “ilke” değildi de neydi diye sorası geliyor insanın. Şikecilerin korkulu rüyası olan TS Başkanına bu tavrı pek yakıştıramadık doğrusu. Bu arada Tolga satılacak diye A takıma alınan genç kaleci Fatih’in durumu ile satılamayan Tolga’nın bu seneki performansı ne olacak hep beraber göreceğiz.

TS’da çoğulcu demokrasi

Sadri Şener yönetimine en çok yapılan eleştiri kimseye sormadan kulübü yönetmesi, yani tek adamcılığı idi. Sadri Bey, fazla savurgan olmasın diye onu kontrol etse etse Nevzat Şakar kontrol eder, dense de O’nun da pek bir faydası olmadığına şahit olduk. İki aydır Trabzonspor Kulübü başka bir anlayış tarafından yönetiliyor. Tasarruf tedbirleri arasında sayılan işten personel çıkarmaları ve arabaların garaja çekilmesini büyük bir yönetim becerisi! olarak görelim diyoruz ama Tolunay ile eski Genel Müdür’ün hatalı bir şekilde sonlandırılan iş akitleri nedeni ile ödenecek tazminatları nereye koyacağız. Kısacası kaşıkla alırken kepçeyle dağıttığının farkında olmayan bir yönetim ile karşı karşıyayız . “Yav kardeşim bu yönetimin Sadri Şener yönetimi ile arasında bir tek fark yok mu” der gibisiniz. “Elbette vardır. Sadri Bey kararları tek başına alıyordu. Şükür şimdi karar alıcılarda yüzde yüz artış sağlandı. Sayın Hacıosmanoğlu tüm kararları sadece  Çakıroğlu’na danışarak alıyor. Allahı var. Kampa bir valiz para ve çek koçanı ile giden A.Serdar Üstünsalih’e de soruluyor arada. Diğer yöneticiler iş olup bitikten ve kulübün web sayfasında çıkan garip açıklamalar sayesinde öğreniyorlar. Demokrasi çoğulculuk işidir. Bereket, tasarruf dönemi ile birlikte Trabzonspor’da çoğulcu demokrasiye geçtik.