Eskiden daha tepkiseldim; gazeteleri dikkatle okur, notlar alýr, karþýma çýkan tutarsýz veya yanlýþ deðerlendirmeleri derhal okurlarla paylaþýrdým. Sonralarý deðiþtim; artýk daha tahammüllüyüm. Bunun sebebi yaþlýlýk deðil ama; gazetelerde çýkan tutarsýz haber ve yorumlarýn sayýsýnýn tutarlý olanlarý geçmesi...
Hangi birinin peþine düþeceksin?
Medyamýzýn en ‘kýdemli’ isimlerinden biri... 1950’li yýllardan beri hiç eksilmeyen bir iþtahla yazýyor... Televizyonda programý da var...
Yazarýmýzýn cumhurbaþkanlýðý konusunda bir þeyler karalarken, en azýndan, ‘yanlýþ’ ufuklar açmamasýný beklersiniz deðil mi?
Bakalým, öyle mi yapmýþ...
Tayyip Erdoðan’ýn cumhurbaþkaný seçilmesi durumunda kendisinden sonra Ak Parti liderliðiyle baþbakanlýða kimin geleceði pek çok çevrenin meraký... Bu doðal. Belli ki, yazarýmýzýn çevresinde de çeþitli senaryolar yazýlýyor...
Yakýn zamana kadar geçerli olan þu senaryo imiþ: Erdoðan Çankaya’ya çýkar... Abdullah Gül milletvekili olmadýðý için baþbakan olamaz, ama parti liderliðini üstlenir... 2015’teki genel seçimle Meclis’e gelir ve baþbakanlýðý ‘emanetçi baþbakan’dan devralýr...
Þimdilerde senaryo deðiþmiþ... Yeni senaryo þuymuþ: Gül Çankaya’dan inince gruptan bir milletvekili istifa ettirilir ve cumhurbaþkanlýðý ile bir ilde ara seçim sandýklarý birlikte kurulur... Erdoðan Çankaya’ya çýkarken Gül baþbakan olur ve parti kongresini toplayýp genel baþkanlýðý da üstlenir...
“Bu formül aðýrlýk kazanmakta” diyoryazarýmýz... “Seçilme yasaðý kalktýktan sonra Erdoðan da bir milletvekilliði boþaltýlarak ara seçimle parlamentoya girmemiþ miydi?” diye de soruyor...
Hayýr öyle olmamýþtý; formülü de geçersiz... Anayasa buna engel çünkü...
Önce Tayyip Erdoðan’ýn baþbakan oluþunu hatýrlayalým: CHP lideri Deniz Baykal siyasi yasaðýn kalkmasýný saðlayacak anayasa deðiþikliði için Ak Parti’ye destek verdi ve böylece bir ildeki bütün milletvekilliklerinin düþmesi veya boþalmasý halinde ara seçim yapýlabilmesi imkâný doðdu.
O sýrada bir TBMM üyesinin yolsuzluk sebebiyle milletvekilliði düþünce Yüksek Seçim Kurulu ayný ilin diðer milletvekillerini de seçilmemiþ saydý. Anayasa deðiþince Siirt ilinde ara seçim yapýldý...
Ve Siirt’ten adaylýðýný koyan Tayyip Erdoðan Meclis’e girip baþbakanlýðý üstlenebildi...
“Eee, þimdi de öyle yapýlýr” itirazýnda bulunamaz yazarýmýz, çünkü anayasanýn ayný maddesi (m. 78) “Genel seçimlere bir yýl kala ara seçim yapýlamaz” diyor... Son genel seçim 12 Haziran 2011’de yapýlmýþtý; buna göre, bir sonraki seçim en geç 2015 yýlýnýn haziran ayýnda yapýlýr. Oysa cumhurbaþkanlýðý 2014 yýlýnýn aðustos ayýnda boþalacak...
Yani? Yani, iki tarih arasýnda bir yýldan az süre olduðu için, soruna ara seçimle çözüm bulunamaz...
‘Aðýrlýklý senaryo’, fazla aðýr deðil sizin anlayacaðýnýz...
***
‘Pop sosyolog’sýfatýný þerefle kabul eden yazarýn Budizm’i keþfetmek üzere Butan’a gittiðini herhalde iþittiniz. Gazetesinde günler boyu Budizm’in ne kadar ‘insancýl’ bir inanýþ olduðunu reklâm etti durdu. Kitaplar da öyle yazýyor Budizm için, bunu duymak için oraya kadar gitmesine gerek yoktu...
Ancak madem gitti, karþýsýna çýkan ve ona inanç sistemlerinin ne kadar ‘barýþçý’ ve ‘insancýl’ olduðunu anlatan Budist rahiplere, Myanmar’da (Burma), kendileri gibi rahiplerin öncülük ettiði Budist güruhlarýn, silâhsýz ve korunmasýz Müslüman gruplarý neden öldürttüðünü de soruverseydi ya...
Bir yabancý gözlemci, Myanmar’daki Budist rahipler için ‘Neo-Nazi’ sýfatýný kullanýyor... O ülkede cereyan eden Budist vahþetine Birleþmiþ Milletler, Avrupa Birliði yaptýrýmlar koyuyor...
Türkiye’den Budizm’i öðrenmek için o kadar yol tepen ‘gazeteci’ ise tek önemli soruyu esirgiyor...
Bir baþka gazeteci Butan’a gitmek için vize alma çabasýnýn akim kaldýðýný hatýrlatýp‘pop sosyologu’ bu baþarýsýndan dolayý tebrik etti. Ben ise, “Vizenin þartý mýydý acaba eleþtirel olmamak?” diye düþünmeden edemedim.