Bernard Henry Lévy, Fransa’nın tanınmış liberal entelektüellerinden biri.
Liberal entelektüellik diye bir meslek olamayacağına göre, esas işinin yazarlık, TV danışmanlığı, senaristlik ve iş adamlığı olduğu belirtilmeli.
Bugün 70 yaşında olan Cezayir doğumlu Lévy, başta Fransa olmak üzere birçok Avrupa devletindeki siyasi yapılanmalara karşı çıkarak eleştirel okul temsilcisi. Ayrıca her ülkede zulüm ve ayrımcılık gören halkların yanında duran bir tavır sergiliyor, özellikle Kosova ve Bosna’da Müslümanların haklarından söz eden az sayıdaki düşünürden biri.
Bununla birlikte, Irak müdahalesini, Libya ve Mısır’daki darbeleri, hatta tartışmalı NATO faaliyetlerini de destekliyor. Bir yandan insan haklarını savunup öte yandan batılı ülkelerin askeri müdahalelerinin yanında yer alması, hakkında epeyce spekülasyon yapılmasına neden oldu ve oluyor. 2011’de hakkında sembolik bir ceza mahkemesi kurulmuş ve emperyalizme destek verme ile entelektüel dolandırıcılıktan suçlu bulunmuştu.
Esas işi hakkında da epeyce farklı iddialar bulunan Lévi, Wall Street Journal’e (WSJ) yazdığı makalede “NATO, Türkiye’ye tekmeyi basmalı” demiş. Gerekçe olarak da Türkiye’nin Rusya ve İran’a yaklaşması, BRICS Zirvesi’ne katılması ve Çin ile işbirliği içinde olmasını göstermiş.
Makaleyi kaleme alma nedeni, esas olarak ABD-Türkiye gerginliği. Yazar, Trump ve Erdoğan’ın beklenmedik biçimde mutabakat sağlayabileceklerini, zira mutabakat yeteneğinin Trump’ta bulunduğunu ileri sürmüş.
Trump’ı onaylayan tavra düşmemeye özen gösterilen yazıda, ABD’yi tahrik edenin Türkiye olduğu, Erdoğan’ın uzlaşmacı olmadığı, çünkü zaten Türkiye’nin Rusya ve Çin tarafında yer almak istediği ima edilmiş.
Felsefi bir derinlik aramaya hiç gerek olmayan bu yaklaşım, aslında doğrudan siyaset yapmaya yönelik. Ancak, önemli olan Lévy’nin ne dediği değil, onun dediklerinin haber yapılmasında.
WSJ, ya Türkiye gerçekten NATO’dan çıkarılmakla tehdit edilsin istiyor; ya da Türkiye’nin ABD’yi üyelikten ayrılmakla tehdit edeceğini ima ediyor. Ancak her durumda NATO ittifakı içindeki ilişkilerin yeniden düşünülmesi gereğine dikkat çekiyor.
Öte yandan daha vahim olanı, Rusya’nın bunu büyük puntolu haber yapması. Ayrıca, ABD’nin THY’ye yönelik yaptırım hazırlığı içinde olduğunu da NYT’dan tercümeyle Türkçe sayfasına ilk yerleştirenin Rusya’nın Türkçe haber portalı olduğunun da altı çizilmeli.
ABD’de Trump’ı Türkiye’ye daha fazla yaptırım uygulamaya çağıran çevrelerin yaptıkları, Rusya için büyük fırsat olarak görülüyor. Rusya sanki şöyle düşünüyor:
Trump Türkiye’ye ne kadar yaptırım uygularsa, Türkiye o kadar karşılık verecek. ABD, bu işten biraz zarar görecek ama Türkiye daha fazla zarar görecek. Zararı telafi etmek için Türkiye Avrupa’ya yanaşacak; en azından Almanya bu işin eninde sonunda Almanya-Türkiye-Rusya ve İran’a uzanan hattın devreye girmesi olarak göreceğinden ilk el uzatan olacak. Bu ele güvenen Türkiye, ABD karşısında daha da sert duracak; sonunda Türkiye ve Türkiye üzerinden Avrupa Rusya’nın hareket alanına açılacak. Bu arada Türkiye NATO’dan çıkarsa, gayet tabi Rusya açısından çok çok daha iyi olacak.
Trump, tüm gücüyle Putin için çalışıyor olabilir; bu Amerikalıların sorunu. Mesele Türkiye’nin neye zorlandığını görmesinde. Çok açık ki, yaptırımlar Türkiye razı olsun diye değil, dirensin diye yapılıyor. Bu direnmenin sonunda ne olacağını kimliği belirsiz bir yazara söyletmiş durumdalar ve Rusya da kenarda sabırla beklediğini artık pek gizlemiyor.