Birkaç mülâhaza

Üşenmeyip saydım; tam 47 sütun yazısı ya “sözün bitdiği yer” diye başlamış ya da öyle devâm ediyor.

Arkasından da ortalama üçer çarşaf dolusu lakırdı.

Ya maazallah bir de “sözün başladığı yer” olsaymış!

Burada benim aklıma gelen ilk soru şu oluyor:

Evet, son on yıl boyunca ferd başına ortalama geliri üç misli arttırdık ama acabâ ferd başına ortalama güvenlik ne durumda?

Sâhici gelişkinlik bunsuz oluyor mu?

Bu amaca varmak için gerekli hayâtî şartlardan biri sendikalardır; ama KUKLA sendikalar değil, ADAM GİBİ sendikalar!!!

Var mı bizde öylesi?

Olsa mutlakâ duyardık.

Şimdi de tutmuş yok ‘dehşet’ yok ‘katliâm’ diye laf kıtlığında asma buduyorlar.

Şimdi aklınıza geldi değil mi?

İnsan ağzını açmaya utanır, be!

Ortalığa çıkmaya utanır!

Hele o ‘tatlı ölüm’ lafı üstüne tüy dikdi!

Cenâb-ı Hakk zâtıâlîlerine de öyle tatlı bir ölüm nasîb eder inşallah tez günde tez saatde!

Dilerim öyle tatlı olsun ki tadından yenmesin!

Tabii ki maksûdu o değil; ben de biliyorum.

Yâni ‘Çok şükürler olsun ki fazla çekmeden can verdiler.’ diye tesellî etmek istiyor.

İyi de o öyle mi söylenir, ulan?

Bu arada yere düşmüş bir protestocuyu tekmeleyen o ‘eşkin’ Yakışıklıyı da tebrîk ederim!

Elhak, esaslı çifte atıyor ama ayağını kaldırınca gözüme ilişdi; nallarını yeniletse iyi olur, tabanındakiler epeyi aşınmış zîrâ...

Başbakan’ın yanında öyle hırpânî dolaşmasın, ayıb oluyor.

Baksanıza danışmanıymış.

Benim Sayın Erdoğan’a öteden beri sempatiyle bakdığım bir sır değil. Onun için ‘Dost acı söyler.’ fehvâsınca kendisine mahviyyâne bir tavsiyede bulunmak isterim:

Aslında o şahsı derhâl yanından uzaklaştırsa kendisi için gayet hayırlı olur.

Neden derseniz ‘Quos Deus perdere vult, dementat prius.’ der Latinler; Tanrı mahvetmek istediğinin önce aklını alır.

Türkçesi, danışmanı Yusuf Yerkel olanın... ben doğrusu sıhhatli bir danışmanlık hizmeti alabileceğine pek ihtimâl vermiyorum.

Tabii ki yine kendi bilir; Başbakandır, hikmetinden suâl olunmaz!

Ama yine de parayı sokağa atmasa bâri diye uyarıyorum.

Öyle ya, bu adam herhalde bedâvaya çalışmıyor.

Ama yok aslî görevi adam pataklamaksa o zaman da danışman kadrosundan değil fedâi kadrosundan ücretlendirsin!

Parayı sokakdan toplamıyoruz...

***

Esâsı aranırsa bu olay ansızın gündemi değiştirdi.

Zîrâ Erdoğan şu sıralar cumhurbaşkanlığı için aday olacağını açıklayacakdı.

Bizim mahalledeki zevzekler için tam çiğnenecek sakız!

Temmuz ortasına kadar olurdu-olmazdı laklakıyâtıyla sütun doldurulur, sonra da belki kısa bir güney sâhilleri teftiş gezisine çıkılır ve Ağustosun ilk haftası tekrar işbaşı edilirdi.

Şimdi bu programı yeniden ayarlamak iktizâ edebilir.

Öte yandan bu olay Erdoğan için, o haklı olarak uzunca süredir çok önem verdiği, atom enerjisine sür’atle geçiş için fevkalâde iyi bir fırsat da oluşturuyor. Bu konuyu enerjik biçimde gündemin en üst sıralarından birine yerleştirebilir.

***

Bu felâketde hayatlarını kaybedenlere Yüce Tanrı’dan rahmet, geride kalanlarına başsağlığı ve sabır, yaralananlara ise âcil şifâlar diler, yakınlarına geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim.

İnşallah toprak altında kalanlar da en kısa zamanda sevdiklerine ve bütün millete kavuşurlar!