Kahvaltıdayız, tam görüş alanımdaki masada 30’lu yaşlarda bir genç adam hayli yaşlı anne-babasına Bitcoin’i anlatıyor.
Merakla bekliyorum tepkilerini. Ben “herhalde sıkılacaklar konudan” derken sorular gelmeye başlıyor.
Teyze bir taraftan, amca bir taraftan…
Amca kahvede çokça duymuş, teyze komşulardan.
Bu kadar hızlı bir şekilde adapte olmamıştı dünya hiçbir teknolojiye.
Ha, arkasındaki blockchain teknolojisine mi bu ilgi, dünyanın sınırlarını ortadan kaldırmasına mı, yoksa tüm sektörlerde oyunun kurallarını altüst edecek olmasına mı?
Muhtemelen hiçbirine…
Cevaplar daha çok sosyolojik.
Müthiş bir zenginleşme biçimi oluşuna…
Kısa yoldan, kestirmeden köşeyi döndürebilme ihtimaline…
İnsanların üç kuruş için on, on beş saat çalışmaktan sıkılmış olmasına…
Instagram’da zenginlerin hayatlarını keşfet’mekten kendi hayatlarımızın renksiz gelmesine..
***
Etrafındaki herkesin küçük ya da büyük paralarını bu işe yatırdığını görenler “Eyvah, acaba treni mi kaçırıyorum? Büyük fırsatı mı kaçırıyorum?” kaygısıyla inamadığı halde para yatırıyor.
Bu yeni para birimlerinin mantık dışı oranlarda kârlar üretmesi fikrinin bir yerlerde infilak edeceğini düşünenlere de fena halde linç uygulanıyor.
“Aptalsın, eski kafalısın, algılayamıyorsun, anlayamıyorsun, cahilsin…”
Görüyor musunuz? Herkesin birbirini kandırması, yani sosyolojik kandırılış işte böyle başlıyor.
Dikkat edin, ortada bir dolandırıcı yok. Neden yok? Çünkü adam gitmiş Bitcoin diye bir teknoloji geliştirmiş. “Bu yeni dünya düzeninin yeni para birimi olacak” diyor.
Silivri’deki arsa satıcısı gibi “Abi şimdi bunu al, seneye ikiye katlar, ticarette kazanamazsın bu parayı” demiyor ki?
Kendi kendimize bu teknolojiyi borsalaştırıyoruz.
Alım-satımlarla piyasasını hareketlendirip, sonra kendi oluşturduğumuz o hareketlenmeden kendimiz heyecanlanıyoruz.
Bitcoin ile ilgili çok soru gelince bu yazıyı yazma gereği hissettim.
Şimdi de madde madde açıklayayım:
- Tahminim şu; bu işe kestirmeden zengin olmak için girenlerin %99’u parasını batıracak. Çünkü giriş niyetleri, bakış açıları yanlış.
- Bitcoin vs. gibi kripto paralara, bankacılığın yeni modeli gözüyle bakarak, bu maksatla yaklaşanlar kazançlı çıkacak.
- “Bu yeni bir teknoloji, bu teknoloji ile neler yapabiliriz, bilgiyi zincir halinde kriptolama tekniğini hangi sektörlerde, hangi alanlarda kullanabiliriz?” diyenler kazanacak, kazançlı çıkacak.
- Reel olarak değer üretmeyen, üretilmiş bir değeri olmayan, sağlam temelleri olmayan ve bir düzenleyicisi, otoritesi, yöneteni olmayan her sistem tehlikelidir. Bu, mevcut bankacılık sistemini kutsamak anlamına gelmesin. Kripto paralar her halükarda artık eskimiş olan bankacılık sistemini değiştirecek, sarsacak. Ama mevcut bankacılık sisteminin yerine koymamız gereken de , tamamiyle başıboş, düzenleyicisi olmayan, bir sorunla karşılaştığında başvuracağın bir düzenleyicinin olmadığı bir sistem değil.
Ha, şu argümana da yüzde yüz katılıyorum diyemem. “Suçlular kripto parayı kullanıyor o yüzden kripto para suçlar finansörüdür”. Dünyanın en büyük suçlarının bedelleri, onlarca yıldır Amerikan Doları ile ödeniyor diye dolar kötü diyebilir miyiz?
Kısacası blockchain (blok zinciri) müthiş bir icat. Bitcoin ve alt coinler müthiş birer başlangıç, yeni dünyanın finans altyapısı için. Ama henüz yeterli değil, şimdilik tehlikeli ve olaya servet yaratma niyetiyle bakanların sayısı bu kadar çok oldukça da saadet zinciri özelliği de kripto paraların üzerine yapışmaya mahkum.
Kafayı değiştirmemiz lazım, para birimlerinden önce…
En değerli, en kalıcı servetin yalnızca emeğimizle, çok değil akıllı çalışarak, inovatif ürün ve çözümler geliştirerek oluşturulabileceğini aklımızın ilk sayfasına, ilk paragrafın başına yazmadıkça çok teknoloji gelir, gider, olan bizim biriktirdiğimiz birikimlerimize olur...
Bakın bir Afrika atasözü ne diyor?
“Sular yükseldikçe balıklar karıncaları yer, sular çekildikçe de karıncalar balıkları yer. Kimse bugünkü üstünlüğüne gücüne güvenmemeli… Çünkü kimin, kimi yiyeceğine suyun akışı karar verir.”
Bitcoin düşünce kripto para karşıtları konuşuyor, yükselince kripto paraya yatırım yapanlar.
Kimin haklı çıkacağına ise zamanın akışı karar verecek...
