Bazý sporcularda varlýðý tespit edilen ‘dopingli maddeler’ son günlerin önemli bir gündem maddesi... Bu durum, birçok otorite tarafýndan ‘skandal’ olarak nitelenmiþ olsa da aslýnda gerek sporcularda gerekse eðitmenlerinde ‘bilgi eksikliðinin’ yol açtýðý bir sorun. Etken ne olursa olsun, ülkemizin spor camiasýnda düþtüðü olumsuz durum hiç de hoþ deðil.
‘Testi kýrýlýnca akýl veren çok olur’ misali, bu güncel konu üzerinde beyanatlarýn ardý arkasý kesilmiyor. Beyanatlar arasýnda benim ilgimi çeken ise geçen hafta gazetelerde yer alan ve ‘Bitki çaylarý doping maddeleri içeriyor’ konulu ‘KOMÝK’ haberdi! Aslýnda Dr. Karakoç’un verdiði beyanatýn yazýyý hazýrlayan kiþiler tarafýndan yanlýþ þekilde yorumlandýðýný düþünüyorum çünkü birkaç ay önce benim brokoli hakkýnda verdiðim beyan, tam tersi bir þekilde yorumlanarak ‘Brokoli kansere yol açýyor’ þeklinde televizyon haberlerinde yer almýþtý! Kanýmca meslektaþýmýn ‘yasaklý maddeleri içeren bitkiler ve bazý bitki çaylarýnýn da doping sýnýfýna girdiði...’ þeklindeki ifadesinde kastedilen ‘yeþil/siyah çay, mate çayý, guarana ve kahvedeki kafeinin uyarýcý etkisine baðlý olarak ortaya çýkabilecek risklerdi. Bildiðimiz gibi kafein, doping kapsamý içerisinde, yasaklý bir bitki bileþeni. Zaten kafein özellikle soðuk algýnlýðý ilaçlarý içerisinde yer aldýðýndan, bu tip ilaçlarýn kullanýmýna baðlý doping vakalarý sýklýkla görülür. Kafeinin vücutta atýlma yani temizlenme hýzýnýn bilinmesi þart... Sporcu ve eðiticisinin bu konuda bilinçli olmasý son derece önemli.
45 DAKÝKADA EN YÜKSEK SEVÝYEDE
Kafein normal olarak alýndýktan 45 dakika sonra insan kanýnda en yüksek seviyeye eriþir. Vücuttaki yarýlanma ömrü ise 5-6 saat arasýnda. Ancak kiþisel farklýlýklara göre (yaþa, alýþkanlýklara ve birlikte kullanýlan ilaçlara göre) bu süre deðiþebilmektedir. Mesela çok sigara içenlerde (sporcular için söz konusu olmayacaðýný ümit ederim!), doðum kontrol hapý kullananlarda bu süre iki misline kadar uzayabilmekte. Depresyon ilacý (flovoksamin) kullananlarda 56 saat gibi uzun bir süreç gerekmekte. Karaciðer yetersizliði olanlarda yine vücuttan atýlmasý uzun sürebilmekte.
Doping olarak deðerlendirilebilecek bir diðer grup madde ise efedrin gibi biyojen aminlerdir. Ancak efedrin içeren bitkilerin ‘ölüm riski’ nedeniyle çay olarak içilmesi söz konusu bile olamaz. Bu madde de öksürük þuruplarýnda ve soðuk algýnlýðý ilaçlarýnda ‘nefes açýcý’ olarak yer almakta. Bu maddeye benzer yapýda sinefrin ise çok daha hafif etkili; turunç çiçeði ve turunç kabuðunda bir miktar bulunur. Yað yakýcý etkisi nedeniyle bazý zayýflama formüllerinde yer almakta. Ancak bu formüllerde kullanýlan miktarýn herhangi bir riski bulunmuyor.
ÝNTERNET ÜZERÝNDEN ALIÞVERÝÞE DÝKKAT!
Haberde yer alan ‘Bazý Uzakdoðu kökenli bitki çaylarýnýn da kullanýlmadan önce ne tip etken madde içerdiði kontrol edilmeli veya Doping Kontrol Merkezi’ne sorulmalý’ þeklindeki uyarýsýna ben de katýlýyorum. Çünkü Çin gibi Uzakdoðu ülkelerinden gelen ve genellikle internet üzerinden pazarlanan ürünlerde, ‘etkinliði artýrmak için’ uyarýcý madde ilave edildiðinden ben de sýk sýk yazýlarýmda bahsederim. Bilhassa Ginseng gibi uyarýcý bitkisel ürünlere kafein, efedrin ve bazý sentetik uyarýcýlarýn kaçak olarak ilave edildiði sýklýkla görülüyor. Bu konuda gerçekten çok dikkatli olmalý, kesinlikle internet ya da diðer kaynaklardan satýn alýnan bu tip ürünlere güvenilmemeli. Güvenilir markalarýn ürünleri olmasýna dikkat edilmeli.
Sonuç olarak; ayrýntýlý inceleme yapýlmadan, eksik ve tutarsýz bilgiler ile gazetelerde yer alan bu tip yazýlar belki günlük tirajý artýrýr ancak saðlýkla ilgili beyan veren ve hazýrlayan taraflarýn insanlarý yanlýþ yönlendirecek, ucunun ne tarafa gideceði belli olmayan ve bilimsel dayanaðý bulunmayan bu tip beyanattan kaçýnmasý önemli bir sorumluluktur.
ERKEKLÝK HORMONU TAÞIYAN BÝTKÝ MÝ!
Söz konusu haberde yer alan bir bilgiyi doðrusu anlayamadým! ‘Erkeklik hormonu benzeri maddelerin; kalp krizi, iyi ve kötü huylu tümör oluþumu, karaciðer fonksiyon bozukluðu, kýsýrlýk gibi rahatsýzlýklara neden olduðu bilinmektedir.” Erkeklik hormonu olan testosteron, bazý vücut geliþtirici ve saç çýkarýcý formüller içerisinde yer almakta. Ancak bitkilerde testosteron yapýsýnda bir madde bulunmamakta. Bazý hemcinslerimin ‘Keþke öyle bir bitki olsaydý!’ þeklindeki iç geçirmesini duyar gibiyim! Sanýrým bu zamana kadar bitkinin doðadaki nesli tükenirdi.
Ancak bazý bitkiler, mesela demirdikeni bitkisi, vücuttaki testosteron oluþumunu artýrarak ya da vücuttaki yýkýmýný önleyerek, testosteron seviyesinin artýþýný saðlayabiliyor. Zaten bu tip bitkiler de ‘cinsel performansý artýrmak’ amacýyla kullanýlýyor. Yine Uzakdoðu kaynaklý performans ürünlerinin içerisine hormon (erkeklik ve kadýn hormonu) ilave edildiði sýklýkla bildiriliyor. Bu bakýmdan ürün güvenilirliði son derece önemli.