Bitmeyen kadýn cinayetleri

Emine Bulut’un eski eþi tarafýndan ve üstelik kýzýnýn gözleri önünde katledilmesini diðer kadýn cinayetlerinden ayýrt eden; zihnimize hatýrlandýðý an içimizi bir kez daha deþecek þekilde kazýnmasýnýn nedeni, cinayete bizim de þahit olmamýz. Cinayete ve ölüm anýna… 

Bir anda ortaya çýkan býçaða, o býçaðýn hiç deðmemesi gereken vücudunda açtýðý kesiklere, boðazýndan akýveren kanýn çokluðuna þaþýrdýðýný... Ellerini çaresizce boðazýna götürdüðünü… Yaranýn ölümcül olduðunu anladýðýný ve kýzýna dönüp ona bir teselli býrakýr gibi “Ölmek istemiyorum” deyiþini gördük. 

On yaþýna dek binlerce kez “anne…” ile baþlayan cümleler kuran çocuðun, ne annesinin ne insan olan bir kimsenin duymak istemeyeceði o cümleyi kurduðunu duyduk: “Anne lütfen ölme!” 

Ama öldü Emine Bulut. Bir büyük hayal kýrýklýðýyla öldü. Kýzýnýn yaþadýðý dehþeti görerek, yarasýnýn ömür boyu kanayacaðýný ve onun yanýnda olamayacaðýný bilerek öldü.

Ve bu feci cinayete, büyük trajediye uzaktan þahit olan bizler de yaralýyýz artýk. Kýz kardeþimize de, annesini ve babasýný ayný anda kaybeden deðerli emanetimize de üzülüyor, katile lanetler okuyoruz. Lanetlemek yetmiyor oysa. 

*** 

Evet, mesele duygularýný tepkilerini kontrol edemeyen, kendini güçlü-hakim zanneden ama ne kadar zayýf ve acýnacak halde olduðunu bile fark edemeyecek kadar aciz bazý erkeklerin bir zamanlar aþýk olduðu, yanýnda mutlu olduðu, yuva kurduðu, belki sayesinde baba olduðu eski eþlerini ya da eski niþanlýlarýný, sevgililerini öldürmeleri. 

Bu acý-feci sonu hazýrlayan pek çok sebep olabilir, her birinin üzerinde durmak ve kadýn cinayetlerini durdurmak gerekir ama kadýn cinayetlerini de kapsayacak büyüklükteki “þiddeti çözüm sanma yanýlgýsý”ný kýrmak lazým önce. 

Bunun için de her birimizin kadýn ve erkek olmaktan evvel “Ýnsan” olduðumuzu, Ýnsanýn “eþrefi mahlukat” olduðunu, her canýn “aziz”, karýmýz, kýzýmýz, kardeþimiz, arkadaþýmýz, yakýnlýk-uzaklýk derecesi ne olursa olsun baþka insanlarýn canýnýn bize “haram” olduðunu hatýrlamamýz gerekiyor. 

Kâlû belâ”da verdiði sözü hatýrlasa zaten Ýnsanoðlu, dünya üzerindeki küçüklüðünü, acizliðini, geçiciliðini fark etse deðil bir insanýn canýna kýymak, karýncayý bile incitemez. Kendine de baþkasýna da yazýk etmez. 

*** 

En çok bunu hatýrlamaya ihtiyacýmýz var. Kadýn cinayetlerinde artan sayýnýn ve dehþetin bununla doðrudan ilgisi var

Ama bilhassa kadýna yönelik þiddet vakalarýnýn ölümle sonuçlanmasýndaki en belirleyici faktörün ateþli silah kullanýmýndaki artýþ olduðunu da görelim. Bireysel silahlanma þartlarýnýn iþ iþten geçmeden aðýrlaþtýrýlmasý þart. Yoksa bireysel silahlanma, büyük bir toplumsal güvenlik sorunu haline gelecek.

Doðrusu ben Emine Bulut cinayetinde olduðu gibi taammüden iþlenen cinayetlerde katilin iþlediði suçtan dolayýcý ölmeyeceðini bilmesinin onu rahatlattýðýný, müebbet cezalarýn onu durdurmadýðý gibi bir durup düþünme ihtimalini bile ortadan kaldýrdýðýný düþünüyorum

Uygulanýp uygulanmamasýndan baðýmsýz olarak yasalarda “bu suçu iþleyen ölümle cezalandýrýlýr” ibaresi bulunursa, Emine Bulut cinayetinde olduðu gibi katil cinayeti planlarken, ölüm tehdidi savururken, “bana bir þey olmaz, gider paþa paþa yatarým” diye kasýlýrken o kadar da emin olamayacaktýr bundan. “Öldürmek” bir fikir olarak bile sorunun çözümü gibi görülmeyecektir diye düþünüyorum

Yanlýþ erkeklik inþasý, kadýnýn erkeðin mülkü zannedilmesi gibi saçma zihniyetlerin aþýlmasý ve kadýnýn ekonomik olarak güçlendirilmesi ise uzun bir süreçte kararlý olmayý gerektiriyor. 

Ýdeolojik hýrslarýna teslim olarak “kadýn cinayetlerinden iktidar sorumludur, dindarlar veya saðcýlar sorumludur…” türü açýklamalar yapan zavallýlarla zaman kaybetmeye ise hiç gerek yok. Çözümün deðil odaklanmayý engelleyerek sorunun parçasý olmayý seçenlerin kimseye faydasý dokunmaz çünkü.