‘Biz Allah’tan belamızı istiyoruz’ diyenlerden değilseniz...

Erbakan Hocamız (Allah ganî ganî rahmet eylesin) Filistin’le dayanışmayı vazediyordu, bir gün rektörlerin başörtülü kız öğrencilere selam duracaklarını söylüyordu, imam-hatip liselerinin önemine işaret ediyordu, yerli savunma sanayiinin geliştirilmesi için çırpınıyordu... Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İsrail’e mütemadiyen “One Minute” diyor ve adıyla sanıyla Hamas’ı savunarak Filistin direnişini sonuna kadar destekliyor, hanımların başörtülerine uzanan elleri kırıyor, imam-hatipleri ihya ediyor ve önlerini açıyor, yerli savunma sanayiini alabildiğine geliştiriyor... Ama Erbakan Hocamızın izinde olduğunu ileri süren bazı kimseler, hayalini kurdukları şeyleri bir bir gerçekleştiren Erdoğan’a buğzediyorlar. Öyle bir buğzediyorlar ki, İsrail’cilik yapsaydı, başörtüsü yasağını muhafaza etseydi, imam-hatip okullarını çürümeye terk edenlerin dümen suyunda gitseydi, yerli savunma sanayiine metelik vermeseydi sevineceklerdi. Erdoğan milletin gözünden düşsün de devrilip gitsin diye şerri arzu edecek kadar abarttılar tepkilerini. Kin, nefret, kıskançlık, haset basiretlerini bağladı. İçten içe CHP’nin zaferi için dua ediyor gibiler.

MHP’nin DSP ve ANAP’la hükümet ortağı olduğu günlerde Türk dünyası için kılını bile kıpırdatmamasını, Türkiye’yi uluslararası güç odaklarının pençelerine terk etmesini, ABD’den ekonomi bakanı ithal etmesini içlerine sindirebilen bazı sözde Ülkücüler de Erdoğan ve arkadaşlarının Türkiye’yi derleyip toparlayarak emperyalizme kolay lokma olmaktan çıkarmasını takdir etmeye zinhar yanaşmıyor, bilakis ABD merkezli paralel devlet çeteleriyle iş tutarak Beşinci Kol faaliyetlerine ortak oluyor, Türkmenlere yardım götüren MİT TIR’larına saldırıyı bile içlerine sindirebiliyorlar. Erdoğan başarısız olsun da ne olursa olsun, isterse Türkiye mahvolsun diyorlar adeta.

Kürtlerin hakkını-hukukunu teslim etmek ve Kürt illerini kan gölüne çeviren kirli savaşı bitirmek için siyasi kariyerini riske atan Erdoğan’ın bu yolda başarılı olduğunu görmektense Kürtlerin tekrar zincire vurulduğunu ve Kürt illerinde yeniden oluk oluk kan aktığını görmeyi tercih eden ‘Kürtçüler’ de var...

Alevileri resmen tanıyan ve onlarla resmen diyaloga giren ilk başbakan olduğu halde Erdoğan’ı günahları kadar sevmeyen, O’nun yıkılışını görmek için Aleviliği dahî feda etmeye hazır olacak kadar gözleri dönen Aleviler de var...

Ve paralelcilerin amansız zulmüne uğradıkları halde Erdoğan’ın paralelcileri tasfiye etmesini istemeyen, paralelcilerin bu mücadeleden zaferle çıkmasını -ve icabında kendilerine yeniden zulmetmesini- ihtiras derecesinde arzu eden ulusalcılar da var...

Lisan-ı hal ile “Allah’tan belamızı istiyoruz” diyor bu çevreler.

Biz ise onları dahî beladan uzak tutmak için Erdoğan’ın ezici (şer güçleri ezici) zaferi için dua ediyoruz.

Duamız dilde kalmasın, fiiliyata geçsin.

Yarın herkes muhakkak gitsin sandığa.

Abdestini alıp dualarla gitsin...

Yeni Türkiye, Yeni İslam Dünyası, Yeni Dünya için.