Dün Diyarbakýr meydanýnda yazýlan þeyin adý tarihtir.
PKK, silahlarý býrakýyor ve sýnýrdýþýna çekiliyor. Herkesin istediði buydu, silahlarýn susmasý, sözün egemen olmasý ortak bir arzuydu; bu oldu. PKK’nýn lideri Abdullah Öcalan, “Silahlý mücadele bitmiþtir, artýk siyaset öne çýksýn. Örgüt sýnýrdýþýna çekilsin” dedi. Geride soru iþareti kalmayacak þekilde söylenmesi gereken her þey söylendi.
Sadece bir ateþkesten, çekilmeden söz etmedi daha fazlasýný söyledi, sadece tek yolun artýk siyaset yolu olduðunu ilan etti.
Türkler ve Kürtler; Lazlar, Çerkezler, Gürcüler, hepimiz bunu duyduk.
Sýrrý Süreyya Önder ve Pervin Buldan’ýn aðzýndan dökülen cümleler geri dönüþsüz, tarihi bir günü ilan etmiþtir. Geri dönüþ yoktur artýk...
Silahlar susuyor, PKK sýnýrdýþýna çekiliyor, yeni bir dönem baþlýyor.
Barýþa giden yolun en kritik aþamasý geçilmiþtir, hayýrlý olsun.
Bu haftaya baþlarken “Aksilik olmazsa tarihi bir haftaya giriyoruz” demiþtik; aksilik de oldu ne yazýk ki ama her þeye raðmen tarihi bir hafta oldu.
Zor yolun en zor aþamasý geride kaldý. Psikolojik eþik, zihinlerdeki sorun, kafalardaki þiddet evresi ustalýkla geçildi.
Demek ki bir araya gelip, konuþarak, uzlaþarak bir büyük meseleyi halledebiliyormuþuz. Demek ki ne kadar öfkelensek de dostluðu istiyormuþuz.
Demek ki barýþ yapabileceðimiz bir þeymiþ.
Sadece barýþý deðil, konuþmayý, diyalog ve iþbirliði duygusunu da kazanýyoruz.
Sadece Diyarbakýr meydanýndakilerin deðil bütün insanlarýn yüzünde ne zafer duygusu ne de yenilgi ifadesi vardý. Doðru olaný bulmak ve doðru olaný yapmanýn huzuru vardý sadece.
Onbinlerce cana, telafisiz yýllara mal olan bir büyük sorun bu ülkenin karakterine yakýþýr bir þekilde elbirliðiyle tarih oluyor.
Türklerle Kürtler düþman olmanýn eþiðinden dönerek dostluklarýný ilan ettiler.
Diyarbakýr meydanýnda barýþ meltemi eserken, tek baþýna taþýn altýna elini koyarak tarihi yazmaya karar veren Baþbakan Erdoðan da Hollanda’dan þunlarý söylüyordu:
“Daha önceleri çekilme döneminde bazý tatsýz olaylar yaþandý. Bu tür infazlarýn teþvikçisi olmayacaðýz. Fýrsat da vermeyeceðiz. Ülkenin huzuruna katký verecek þekilde þekillenmesini istiyoruz” diyordu.
Barýþý yapmak, savaþmaktan zordur; tarihin omuzlarýna sorumluluk yüklediði insanlar bugün bu zorluðu göðüslüyorlar.
Ýnkarcý, yok sayýcý, asimilasyoncu yýllarýn Türkiye’si yerini Yeni Türkiye’ye terk ederken bu ülkenin Kürtleri de o yeni sahnede yerlerini alýyor. Beraber, eþit ve hepsinden önemlisi ayný duygunun bir parçasý olarak yürüme kararý veriliyor.
Sürecin en güzel ve heyecan verici tarafý ne biliyor musunuz?
Yol uzun, sorun hala derin ve meþakkatli ama en son söylenecek baþta söylendi. O uzun yolun sonunda ulaþýlacak hedefe baþtan varýldý. Barýþýn adý daha ilk aþamada konuldu ve oradan geri dönülmeyeceði belli oldu.
Þimdiden sonra ilmek ilmek örülecek ve geçmiþin acýlarýný depreþtirmeyecek ama onlara saygý duymayý da ihmal etmeyecek bir ustalýk gerekiyor. Kaybettiklerimizin hatýrasý adýna ve kazanacaklarýmýzýn heyecaný için.
Bunca acýdan ve umutsuz yýllardan sonra barýþý bulan ülke bunu da baþaracaktýr...