Ben Cumhurbaþkaný’na “Eðitim için geniþ yelpazeli bir heyet oluþturun” derken hata etmiþim. Hele o heyetin içine Aydýn Doðan ve Ertuðrul Özkök’ün isimlerini de yazarken büyük hata yapmýþým. Öyle eðitim bilmem ne, kendi çocuklarýmýzýn, bu ülkenin çocuklarý için bile olsa biz asla ortak proje geliþtirecek zemine sahip deðiliz. “Taþ gibi aðýr abi” olarak nerden aklýma geldi ki bu? Tayyip Erdoðan’ýn çok daha geniþ halk kitleleri tarafýndan “milli lider” olarak kabulü için fýrsat oluþturacak olsa bile geç kardeþim ortak zeminleri falan...
Bize düþman lazým düþman.
Geç sen o “Sökün sahte su borularýný, ev ev merhamet þebekesi döþeyin” þeklindeki Necip Fazýl serenadlarýný... Üstad’ýn dün, bugün ve her zaman “Ey düþmaným sen benim ifadem ve hýzýmsýn, gündüz geceye muhtaç bana da sen lazýmsýn” mýsralarý ne güne duruyor?
Cemil Çiçek de “Dýþarýda dostlarý çoðaltýp düþmanlarý azaltma politikasý doðru. Bunu içerde de yapmak lazým” derken hata etti. Öyle toplumsal gruplar arasýndaki dikiþlerin patlamasý karþýsýndaki duyarlýlýk falan boþ. Cemil Çiçek’in sözlerinin Hürriyet’e manþet olmasý da onun hata olmasý için yeterli sebeptir. Hata, külliyyen hata! Cemil Çiçek üzerine bir mim koymak lazým! Tekin adam deðildir o. Evet, Ak parti iktidarlarýnda Adalet Bakaný oldu, Hükümet sözcüsü oldu, Meclis Baþkaný oldu, Refah’ý, Ak Parti’yi AYM’de savundu, Özal’ýn en yakýnýnda bulundu, hatta Ýmam Hatip kökenlidir ama tekin olmaz! Böyle, “Dikiþleri attýrmamak lazým, ötekileri hep dýþlardýk, bizden baþka doðrusu olan yoktu, ama gördük ki baþkalarýnýn da doðrularý varmýþ” dediðinde bir mim koymak lazým.
Üstelik benim gibi onda de “Eski mücadeleci”lik gibi bir damar var.
Bize düþman lazým düþman.
Aslýnda Baþbakan Binali Yýldýrým da dýþardan yola çýkýp içerde de dostlarý çoðaltma temasýný gündeme getirirken hata etti.
Rusya ile gerilimleri gideriyoruz, Ýsrail ile de gerilimler gideriliyor, Sisi ile olmasa bile Mýsýr’la iliþkileri geliþtirme yolunu da bulursak, ne ala. Öyle “Ýçerde de yumuþama” tema’sý diyerek kafa karýþtýrmaya, kitlelerin mücadele azmini tavsatmaya gerek yok. Hatlar yüzde 50 - yüzde 50 keskinleþmiþse, o da demokratik meþruiyyet için yeterli ise hatta öyle bir keskinlik, sizin yüzde 50’nizi diri tutuyorsa, toplumun geriye kalanýnýn duyarlýlýklarýný da dikkate almak gibi bir lükse ne gerek var!
Ey düþmaným sen benim ifadem ve hýzýmsýn!
Öyle teblið meblið, bizim davranýþlarýmýz sebebiyle insanlarýn Ýslam’la da aralarýna mesafe girebilir endiþesi vs... Bunlar çok naif yaklaþýmlar. Siyaset dediðinde kýran kýrana olacak, racon bu.
Düþmansýz siyaset olur mu?
Hem kiminle dostluk geliþtirilecek ki içerde? Herkes safýný belirlemiþ. Bunlar Ýsrail’den daha Ýsrail, Rusya’dan daha Rus, hatta belki Amerika’dan daha Amerikan, Ýngiltere’den daha Ýngiliz!
Ýç düþmana asla sýrtýný dönmeyeceksin!
Hep tetikte duracaksýn!
Bu yolda “beraber ýslandýðýnýz” dostlara bile güvenmeyeceksin. Yolda bulduklarýnýzýn ürettiði düþmanlýklarý kutsayacaksýn.
....
Çok kötü bir yazý oldu deðil mi?
Evet.
......
.....Baþbakan Binali Yýldýrým yetmedi, yarýn bir gün Tayyip Bey çýkar, “Ýçerde de toplumsal iletiþimi geliþtirmemiz lazým. Bu memleket hepimizin. Birbirimizi dinlemeye, anlamaya ihtiyacýmýz var. Biz zaten Alevi Açýlýmý ile, Çözüm Süreci ile böyle bir toplumsal barýþý amaçlamýþtýk. Siyaset sürecinde ne olduysa oldu, gelin el ele tutuþalým ve ülkemizi çaðdaþ medeniyetin üstüne çýkaralým” derse, ben bugün Cemil Çiçek’in sözlerinden, benim çaðrýmdan fitne fücur çýkaran köþelere ne olacak merak ediyorum.
Türkiye’den Fuat Uður’a “dostça” selam...
Ben “Yufka yürekli Müslüman” olmayý, herkesi biçen insan olmaya tercih edenlerdenim.
Ben “Bir düþman fazla bin dost az” diye düþünenlerdenim. Bunun devleti yönetenlerin kendi halký ile iliþkileri açýsýndan çok daha önemli olduðuna inananlardaným. Bunun Cumhur’un Baþkaný’nýn tek insanla iliþkileri açýsýndan çok daha hayati olduðuna inananlardaným.