15 Temmuz'un gökleriydi o selalar... Birer yýldýz yaðmuru gibi gökleri yerlerle baðlýyordu o selalar. Anne sütünden birer sütunmuþ gibi tutup kaldýrdýklarý þehitler, o sela sütunlarýnýn omuzlarýnda yükseldiler göklere... Bir korunma kalkaný gibi milletin üzerinde açýldý 15 Temmuz selalarý... Bir korunma kalkaný gibi Hz.Resulullah'a (s) çaðýrdý milleti...
15 Temmuz'un seferberlik çaðrýsýydý selalar... Aminlerle, Bismillah’larla yayýndan fýrlamýþ binlerce ok gibi atýlýrken millet gecenin karanlýðýna... Selalarýn aydýnlýk fiþekleri delerek aðartýyordu, þerrin ve hýyanetin yaydýðý karanlýðý...
Selalar uyanýþýmýzdý derin uykulardan. Selalar, yangýný söndürmeye çaðýrýyordu meleklerin taþýdýðý berrak sularla bizi. Ki o berrak sular, Hz. Ýbrahim’in sularýydý, geldiler geldiler, þehitlerimizi yýkamaya geldiler, geldiler geldiler, üzerine ateþler salýnmýþ milleti yücelten bir deniz oldular... 15 Temmuz'da selalar denizi, söndürüverdi hýyanetin nefretli yangýnlarýný...
Bir hýyanet, bir kötülük, bir beddua, bir nefret, bir hile, bir riya, bir fýsk, bir kibir, bir zulüm, bir rics, bir fenalýk, bir nifak, bir katliam teammüdü, bir iþgal planý, pervasýz bir savaþ ile karþý karþýyaydýk milletçe 15 Temmuz’da...
Bir cihad, bir sefer, bir direniþ, bir cesaret, bir inanç, bir haysiyet, bir takva, bir istikamet, bir þehadet, bir fedakarlýk, bir iyilik, bir samimiyet, bir söz veriþ sözde duruþ, bir adanmýþlýk, bir ikram, bir adalet, bir merhamet, bir alçak gönllülük, bir inþýrah, bir Yasin, bir Ýhlas, bin Fatiha olarak cevapladý bu millet 15 Temmuz gecesini...
15 Temmuz'da selalarla doðdu güneþler. Selalarýn, geceyi delen nurdan iplikleriyle göklere kalkýnca þehitlerimiz... Gece, bir perde gibi katlanarak açýldý, gecenin açýldýðý yerden gündüzler doðdu bir milletin üstüne... 15 Temmuz, gündüzü haber veren selalarýn gözgüsüdür... O selalarýmýz ki, bu millete saðlamca duruþun, istikametli yürüyüþün aynasýdýr...
15 Temmuz selalarý, kavþaktýr. Zaman kapýlarýný birbirine doðru açýp, þehadet koridorlarýný birbiriyle kavuþturan bir kavþak. Ýlhan'ý Mus'ab ile, Halil'i Halid ile, Yasin'i Hamza ile, Erol'u Cafer ile, Türkmen'i Sümeyye ile, Mehmet'i Mehmet ile bitiþtiren sestir selalarýmýz. Köprünün bir ucunda Üsküdar varsa, diðer ucunu Bedir'e baðladý o gece okunan selalar... Yolun bu yanýnda Akýncýlar varsa, diðer ucuna Çanakkale'yi taþýdý selalar... Onlar ki þehitlerimiz, birbirine alýnlarýndaki pýrýltýdan aþina, birbirine selalarla niþanlý, onlar ki birbirinin en iyi arkadaþý... Allah için arkadaþlýðýn, Allah için sevmenin çaðrýsýydý selalar...
15 Temmuz selalarý, daha iki gün evvel Mescid-i Aksa'nýn yarýda kesilmiþ sesidir. 15 Temmuz selasý, Kudüs'ten yükselen feryattýr. 15 Temmuz selasý, Endülüs'ün hicranlý vedasýný hatýrlatýr ümmete.15 Temmuz selasý, itirazdýr zulümlere, soykýrýma. Srebretinza'nýn her Temmuzda açýlan baðrýnda, upuzun o þehitler ve masumlar kabristanýnda, okunan selalarýn kardeþidir 15 Temmuz selalarý... Sýrp mezalimine karþýsý sabýrla titreyen mavi kelebeklerin kanatlarýnda yükselir o selalar. Dayanýn çocuklar, ha gayret, sýký durun, çoðu gitti melanetin, azý kaldý karanlýðýn, dün kovduk hýyaneti, bugün gene kovarýz, haydin Bismillah, dayanýn çocuklar, az kaldý diyen bir kararlýlýktýr 15 Temmuz selalarý...
15 Temmuz selalarý, kardeþ selalarla kol koladýr. Kerbela'da Hz. Hüseyin'in þahlanýþýný, Gazze'nin onurlu direniþini, Keþmir'in ah'ýný, Kandahar'ýn sabrýný, Hindukuþ daðlarýnýn yiðitliðini, Arakan'ýn masumiyetini, Açe'nin cesaretini, Manila'nýn sebatýný, Türkistan illerinin fedakarlýðýný, Balkanlarýn sevdasýný, Bosna'nýn izzetini, Trablusgarp’ýn sadakatini, Maðribin hatýrasýný, Kahire'nin ilmini, Hartum'un bilincini, Nil Nehri’nin þahitliðini, Senusilerin yiðitliðini, Halep'in gözyaþlarýný, Kerkük'ün çilesini... 15 Temmuz Türkiye'sine baðlayan bir kader vardýr.
15 Temmuz selalarý, ana caddedir. Tevhidin caddesi. Tefrikadan kurtulup, Emanetin, varoluþ bilincinin, haysiyetin, Peygamber vasiyetinin caddesidir...
Kulaðýmýza okunmuþ ismimizi ve yeminimizi söyler 15 Temmuz selalarý:
BÝZ TÜRKÝYE'YÝZ... DÜÞMANI BURADAN GEÇÝRTMEYÝZ, BÝSMÝLLAH...
