Bir kaç hafta önce “Sen bu iþin sonunu düþünmedin mi?” baþlýklý bir yazý yazdým. Paralel yapýya ve o yapýnýn avukatlarýnaydý sorum.
Gelen tepkiler sosyal medyadan oldu; “sen kendi sonunu düþünmüyor musun” diyen de vardý, “bak, sonun kötü olacak” diyen de.
Korkmalý mýyým? Belki de...
Ama Gezi’de Mustafa Kemal’in “çapulcu askerleriyle” baþlayan 17 Aralýk’tan sonra Haþhaþi takviyesiyle güçlenen twitter ordusunun linç kampanyasýnda bünye saðlamlaþtý!
Ölmüþ bir PKK’lý kadýnýn fotoðrafýyla fotoðrafýmý yan yana koyup altýna da “PKK teröristi olduðunu türbanýyla gizliyor” diye yazdýlar. Bunu bile yaptýlar. Haþhaþi ve çapulcu troller sayesinde hýzla dolaþýma girdi bu ‘caps’. O kadar ki muhalif siyasi partilerin ilçe adaylarý bile AK Parti’yi karalamak için bu iftirayý facebook sayfalarýnda yayýnlayabildiler.
Tabii bunlar hep fikir hürriyeti!
17 Aralýk sürecinde cemaat medyasýnýn paralel yapýnýn avukatlýðýna soyunmasýyla bu ve benzeri linç kampanyalarý arasýndaki zamanlama da manidar deðil zaten, sadece bir tesadüf!
Üzerinde durmadým bile.
***
Haþhasi ve çapulcu hesaplarla yayýlan bu ve benzeri sosyal medya manipülasyonlarý deðildi aslýnda bahsini açmak istediðim þey.
Bir kaç gündür medyayý meþgul eden bir haberle ilgiliyim, paralel yapýnýn “bu iþin sonunu düþünmediði” gösteren bir haberle...
Haber Zaman, Bugün ve Taraf gibi cemaat medyasýnýn dýþýndaki yayýn organlarýnda aþaðý yukarý þu þekilde duyuruldu: “Emniyet Genel Müdürlüðü’nce 30 ilin emniyetine gönderilen yazýda ‘Cemaat üyesi olup örgütlü olarak hükümeti devirmek, anayasal düzeni yýkýp devleti ele geçirmek için faaliyette bulunanlarýn tespit edilmesi’ istendi.”
Fakat paralel yapýnýn avukatlýðýna soyunan medya organlarý tanýdýk tepkilerini verdiler; olayý çarpýtmaya, belgede olmayan þeyleri ajitatif bir dille yayýnlamaya ve aðlamaya baþladýlar.
***
Bir kere gizli ibareli bu talimatýn paralel yapýnýn unsurlarý tarafýndan sýzdýrýldýðýný düþünebiliriz. Gerçekte olmayan “Selam Terör Örgütü” dosyasý için yýllarca gizli kapaklý ‘delil’ biriktirebilen, binlerce insaný, -kimini örgüt üyeliði þüphesi adý altýnda kimini “örgütü belli deðil” diye- dinleyen paralel yapý kendi yaptýklarýndan ilhamla baþýna gelecekleri tahmin ettiðinden olacak kuyruðuna basýlmýþ kedi gibi saðý solu týrmalýyor.
Talimatta yazýlý olmayan þeyleri sanki öyleymiþ gibi yayýnlýyor, paralelin medyasý: “Olmayan suçlar uydurulacak, insanlar fiþlenecek, hukuksuzca, baský ile dinleme kararý çýkartýlacak, cadý avý uygulanacak”.
Bunlar talimatýn maddeleriymiþ gibi sürmanþetten veriliyor. Paralel yapý bu haberleriyle hem kendine kamuoyu desteði bulmaya çalýþýyor, hem hala Cemaat’ten kopmayanlar üzerinde korku ve dayanýþma karýþýmý bir duygu ile baský kurmaya çalýþýyor. “Biz maðduruz, buna inanýn!”
Ne zannediyordunuz, yanýnýza kar kalacaðýný mý?
***
Paralel istila öyle bir hal almýþtý ki polis mi olmak istiyorsun, hakim mi, adliye de çaycý mý, mutlaka Cemaat’ten bir torpil bulman dahasý ya cemaate baðlanman ya da -mýþ gibi yapman gerekiyordu.
Takiyye ta burada baþlýyordu!
Altýn günlerinde çocuklarýna kýz bakan kadýnlar bile bunu içselleþtirmiþti: “Cemaate de girdi, hayýrlýsýyla sýnavý kazanýr.”
Cemaate girince sýnav nasýl kazanýlýyor?
Þimdi bunlar hiç soruþturulmasýn mý?
O meþhur bavuldan çýkan her belge için dava açýyordu paralel savcýlar.
Gizli tanýk ifadeleriyle kaç kiþinin hayatý kaydý?
Þimdi ise ne özel yetkili mahkeme var, ne de soruþturma baþlatmak, adam dinlemek eskisi kadar kolay.
Þansýnýz tam da bu; paralel yapý soruþturmasýnýn keyfiliðe izin vermeyen yeni bir anlayýþla yürütülecek olmasý.
Hadi yine iyisiniz!