Putin önceki gün karamsar biçimde Kuzey Kore’nin asla nükleer silahlarýndan vazgeçmeyeceðini anlatýrken, Irak’ta Saddam Hüseyin, Libya’da Kaddafi’nin elinde atom bombasý olsaydý, bu ülkelerin kaderinin farklý geliþeceðini vurguladý.
Ve Putin, “Kendini güvende hissetmezse Kuzey Kore ot yer, ama nükleer silahlardan vaz geçmez” dedi.
‘Ot ve Nükleer Silah’ benzetmesi hayli edebiyat ve aðýr felsefe gerektiren boyutlar taþýyor. Otun basitliði karþýsýnda, karmaþýk nükleer teknoloji var. Beslenmek için ot yemek zorunda kalan bir ulusun, bunu gönüllü yapýyorsa büyük fedakarlýðý, ya da Kuzey Kore’deki gibi zorla yapýyorsa, uðradýðý zulmün korkunçluðu var. Ýlkel ottan Nükleere geçiþin yaman çeliþkisi de ayrý konu.
Ancak Ot ve Nükleer Silah baðlantýsý, Putin’e ait deðil. Çünkü bu sözü ilk kullanan, Pakistan Baþbakaný Zülfikar Ali Butto’dur. Sözün tam hali þudur: ‘‘Ot yiyeceðiz, gerekirse aç kalacaðýz, ama biz de atom bombasýna sahip olacaðýz. Baþka çaremiz yok’’
1965’te Butto Pakistan Dýþiþleri Bakanýydý. Hindistan ile yaþanan sýnýr çatýþmasýnýn ardýndan bu sözü basýn toplantýsýnda söylemiþti. O sýrada Hindistan’ýn atom bombasý olduðu konuþuluyordu ve Hindistan karþýsýnda Pakistan zayýf durumdaydý.
1972’de Butto Baþbakan olunca, Pakistan bilim adamlarýna ‘Üç yýl içinde sizden atom bombasý istiyorum’ dedi. Hindistan bombasý çoktan hazýrdý. Ýlk Hindistan nükleer denemesi 1974’te yapýldý, ancak deneme sadece
dünyaya ilandý.
Butto’nun 1972’de bilim adamlarýndan atom bombasý istedikten hemen sonra Libya’ya gidip Kaddafi’den yardým istediði ve Kaddafi’nin birkaç yüz milyon dolar nakit ve gerektiði kadar ‘sarý kek’ yollamayý kabul ettiði
söylenir.
O zaman Libya da gizlice nükleer proje peþindeydi ve hammadde Sarý Kek’i, komþu Nijer’den almýþtý. 1974’te Kaddafi Pakistan’a geldiðinde, kahraman gibi karþýlandý. Lahor stadyumunda kendisini çýlgýnca alkýþlayan Pakistanlýlara, Kaddafi ‘Bizim kaynaklarýmýz, sizin kaynaklarýnýzdýr’ dedi.
Ýlginçtir, ayný sözü, ‘’Bizim kaynaklarýmýz, sizin kaynaklarýnýzdýr’’ sözünü 1981’de Pakistan Devlet Baþkaný Ziya Ül Hak mülakat için karþýsýna oturduðumuzda bize de söylemiþti. ‘Nükleer alanda Pakistan ile Türkiye arasýnda nasýl bir iþbirliði olabilir?’ þeklindeki genel sorumuza cevap verirken General Ziya, bu cümleyi ‘Pakistan’ýn kaynaklarý, Türkiye’nin kaynaklardýr’ biçiminde söylemiþti. O an aklýna gelen bir cümle deðildi.
O zaman Kaddafi’nin 1974 Lahor konuþmasýný bilmiyorduk. Pakistan, Kaddafi’den Nükleer dayanýþma kapsamýnda bu sözü duymuþtu. 1981’de Pakistan, yine nükleer dayanýþma amacýyla Türkiye’ye bu mesajý veriyordu. Stadyumda deðil de, Selim Atalay’ýn teybine söylendi, ama ayný etkiyi yaptý. O zaman Pakistan’ýn ‘Ýslam Bombasý’ yapmakta olduðu ve Atom Bombasý yapan ilk Müslüman ülke olarak tarihe geçeceði konuþulurdu. Pakistan ilk medyatik nükleer denemeyi 1998’de yaptý. Kaddafi’den 24, Ziya’dan 17 yýl sonra. Ancak General Ziya bize konuþurken elinde ham haliyle atom bombasý vardý. Sonra ilk denemeyi Çin ile gizlice 1990’da yaptýlar. Pakistan bombasýnýn ana kaynak ülkesi Çin’di. Pakistan belki ot yedi, ya da yemedi. Ama Pakistan bütçesinin yarýsýnýn, hatta yarýdan fazlasýnýn askeri harcamalara gittiði söylenir.
Atom bombasý ot yiyerek miyapýlýyor?
Dünyada atom bombasýna sahip olmak için hala gizli yarýþ var. Kuzey Kore olayý ise atom bombasýnýn her zaman koruma saðlamadýðýný gösteriyor. Atom bombasý için para ve kaynak ülke lazým. Peki atom bombasý yapmak için ot yemek þart mý?
Atom bombasý nasýl yapýlýr?
Atom bombasý yapmak için iki þey lazým:
1- Nükleer enerji yayacak hammadde.
2- Hazýrlanacak karýþýmý taþýyacak ve patlatacak bir bomba düzeneði.
Sonra da yapýlan bombanýn imalat merkezinde patlatýlmasý düþünülmüyorsa -ki kimse istemez- o bombanýn hedefe ulaþtýrýlmasý gerekiyor.
Yani bombanýn bir iþe yaramasý için:
1-Bu bombayý en azýndan uçakla taþýmak
2- Ya da tercihen bir füzenin üzerine baþlýk olarak yerleþtirmek gerek.
Hammadde, iþin en zor tarafý. Yoksa iþin mühendislik planlarý, çoktan internette yayýldý.
Nükleer dünya o ‘beþ’in marifeti
Atom bombasýna sahip olmak, bir teknoloji yanýnda, uluslararasý iklim meselesi. ABD’nin ardýndan Rusya ve Çin’in atom bombasý yapmasý, dünya siyasetinin kaçýnýlmaz gidiþatý sonucuydu.
Nazi Almanyasý atom bombasý yapmak üzereydi ki, ABD ilk bombayý yaptý. Nazi Almanyasýndan ABD nükleer projesine geçiþ, bulanýktýr. Rusya, kendi bombasý için ABD ve Almanya’dan bilgi çaldý. Sonra Rusya teknolojiyi Çin’e verdi. ABD, müttefik olarak Fransa ve Ýngiltere’ye teknoloji verdi. Bu halde ‘Beþ’ oldular.
Sonra nükleer yayýlma, yine bu Beþ’in güvendiði müttefiklere gizlice teknoloji vermesiyle yaþandý. Ýsrail’e atom teknolojisini ABD verdi. Beyaz ýrk iktidardayken Güney Afrika Cumhuriyeti, ABD-Avrupa-Ýsrail üçlüsünce maþa devlet yapýldý.
Çin ve Rusya, kendi uzantýsý olarak gördükleri ülkelere, Batýya karþý kullanmalarý için nükleer teknoloji verdi.
Bu kapsamda, Hindistan, Pakistan, Kuzey Kore, Ýran teknolojiye kavuþtular. Ýlk 5’ten sonra Ýkinci Kuþak nükleer yayýlma böyle yaþandý.
Hatta bir ara Çin ve Rusya birbirlerini karþýlýklý tehdit gördükleri için, üçüncü ülkeleri maþa olarak silahlandýrdýlar.
Hindistan ‘sol-sosyalist’ görüntüsüyle Moskova ile flörtleþip, Çin tehdidine karþý bomba gerektiðini söyleyip, Rusya’yý ikna etmiþti. Ama Hindistan milliyetçiliðin en koyusundan gidiyordu ve asýl hedefi Pakistan’dý. Hindistan bombasýna karþý da Pakistan’ýn ana kaynaðý, Çin oldu. Teknoloji vermek derken, bu yalnýzca plan, hammadde ve makine-yedek parça vermek deðil, ilgili ülke bilim adamlarýný eðitmekle de ilgili. Hatta Çin ve Rusya’nýn maþa ülke düþüncesi, Cezayir, Libya, Irak, Suriye nükleer programlarýnda görüldü. Bu ülkelerin atom bombasý hedefleri, bilinen geliþmelerle durdu.
Atom bombasý demiþken, bomba projesiyle füze teknolojisi el ele gidiyor. Yapýlan bombayý, arzuya göre bir yere ulaþtýrmak gerek. Atom bombasý yapmak isteyen bütün ülkeler, füze teknolojisi de geliþtirmiþtir.
Füze teknolojisi, kýsa menzilli, askeri amaçlý karadan-karaya füzelerden baþlar, sonra uzaya çýkar. En zor aþama, uzaya çýkýp, diðer kýtaya atom bombasý taþýyan füze ulaþtýrýp, sonra da füzenin baþlýðýný hedef kente düþürebilmektir. Kuzey Kore iþte bu aþamada.
Ayrýca bir ülke atom bombasý yapmayý hedefleyince, bulabildiði her yerden kaynak buluyor. Teknoloji sahibi ülkeler, aday ülkeyi etki çemberine almak için destek veriyor. Yani atom bombasý yapmak için baþlangýçta belki bir ülke kaynak oluyor, ama sonra zaman geçiyor, siyasetler deðiþiyor, kaynaklar çoðalýyor. Örneðin Kuzey Kore’ye Çin-Rusya destek verirken, Clinton Yönetimi zamanýnda da ABD destek vermiþti.
Nükleer casusluk, çalýnan planlar… Ýþin hikayesi. Hiçbir ülke dýþ yardým ve destek olmadan kendi çabasýyla atom bombasý yapmamýþtýr.
Kaynak ülkeden ‘falanca ülkeye bomba teknolojisi verelim’ kararý bir kez çýkýnca, sonrasý, alýcý ülkenin maharetine kalýyor. Çünkü kaynak ülke siyaset deðiþtirebiliyor, ya da karar verici tek ise (örneðin Çin’de Deng Þaoping) o kiþinin ölümü-tasfiyesi, kaynaðý kurutabiliyor.
Sonuçta atom bombasý yapmak zaman, zemin ve iklim meselesi... Ýyi rüzgâr yakalayýnca, bomba yapým süreci baþlýyor. Bomba teknolojisi veren, füze teknolojisi de veriyor. Sonra rüzgârýn yönü deðiþebiliyor, kaynaklar deðiþiyor. Baþarý garantisi yok, çünkü rüzgârýn kesilmesi mümkün. Ve hiçbir alýþveriþ, parasýz olmuyor.
Memlekette uranyum yok mu?
Dünyada Kazakistan, Ukrayna Kanada, Çin, ABD diye sayýlýr. Ancak uranyum baþka madenin içinde karýþýk biçimde duruyor ve iþe yaramasý için ayrýþmasý-iþlenmesi gerekiyor.
Uranyumda iþe yarar kýsmý çýkartmak, hayli zahmetli.
Peki Türkiye? Türkiye’de uranyum var. Toryum da var. Arayýnca, Türkiye’de hayli ilginç madenler var. Bazýlarýnýn iþletilmesi için maliyet yüksek. Bazen, alým imkaný varda dýþarýdan almak, daha ucuza geliyor. Henüz dünyada toryumu verimli kullanacak teknoloji yok. Kimi zaman, bazý zenginliklerin varlýklarýn yerini bilmek de yeterlidir. Yeri bilinen þey, þartlara göre sonra da kullanýlýr.Türkiye’nin her zaman nitelikli maden mühendislerine ihtiyacý var.
Bombanýn hammaddesi
Bomba için yüksek radyasyon saçan bir madde þart. Bu madde uranyum ya da plütonyum... Uranyum, yeraltýndan madenden çýkýyor. Asýl gerekli olan, uranyumun içindeki U-235 denen deðerli izotop. Ancak kazmayla çýkartýlan cevherin o halinde U-235 çok düþüktür. Çýkan madendeki uranyumun iþlenmesi ve bu U-235 miktarýnýn zenginleþmesi, yükselmesi gerekir. Atom bombasý için 4 kilo plütonyum ya da 9 kilo zenginleþtirilmiþ uranyum yeterli. Miktarlar az gibi gelse de, onu elde etmek, ülkeler için ölüm-kalým meselesi. Bir kaç kilo uranyum için kýyamet kopuyor.