BJK mı, GS mı?

İki yıldır, elinin darlığına uygun akılcı parasal politikalar gütmesi, Beşiktaş’ı futbolumuza önemli bir örnek haline getirdi.

Şampiyon takımının üzerine önce Fatih Terim sonra Mancini ile transferler yapan Galatasaray, Beşiktaş ile at başı yarışıyor ve 27. haftaya ikinci Beşiktaş’ın 1 puan gerisinde girdi!

Beşiktaş rakibine iki kez yenilmesine karşın, bir galibiyet fazla aldı! Hani aralarındaki bir maçı kazanmış olsa idi, şimdi 7 puan önde olurdu!

Oysa Galatasaray şu sıra lider Fenerbahçe ile bu durumda olmalıydı en azından. Ama 11 puan geride!

Galatasaray ünlü isimlere, pahalı oyunculara yatırım yapmış; Beşiktaş ününü Beşiktaş’ta kazanacak adamlara yönelmiş...

Ligin 26. haftasının öne çıkan oyuncuları, Motta, Veli, Oğuzhan, Atiba, Olcay... Ve hatta Necip!

Beşiktaş’a gelmeden önce kim tanıyordu?

Alınacak ders budur.

Beşiktaş Fenerbahçe ve Galatasaray’ın onda biri yatırımla geçen yıl üçüncü oldu, bu yıl da en azından üçüncülüğü garanti gibi. İkinciliğin peşinde. Ve bunu başarırsa, şampiyonluğu garanti gibi olan Fenerbahçe cezalı olduğu için doğrudan Şampiyonlar Ligi’ne katılacak. Bu, meteliğe kurşun atılan şu yıllarda önemli bir gelir elde etmek demek.

Lig üçüncülüğü de -eleme oynayarak- şampiyonlar ligi yolunu açık tutuyor.

Bir yandan da zor koşullarda yeni stat yapıyor Beşiktaş. Galatasaray’ın TT Arena’sı gibi devlet armağanı değil. Kendi çabasıyla.

Böyle bir zamanda Başkan’ı diline dolayanlar var!

Hataları yok mu, olmayacak mı?

Var ve olacak...

Ama yapılanlara ve hangi olanaklarla gerçekleştirildiğine de bakmak; böyle durumlarda hataları yok saymadan sevapları daha çok görmek, yöneticileri sevaplarla ölçmek gerek.

Beşiktaş’ın büyük yarışı şimdi başlıyor. Hedef Galatasaray’a bir daha geçilmemek.

Kalan 8 rakiplerinin 6’sı, 4’er deplasmanlarının 3’ü aynı... İkisi de lider FB ile evlerinde oynayacaklar...

Engeller aynı da kadro olanakları farklı.

Beşiktaş’ın sorunu, hem daha dar hem de sakatları çok bir kadro ile yarışmak. Bunu da görmek gerek. “Gökhan ameliyat oldu, eyvah Holosko’ya kaldık” diyenler, onun da uzun süreli sakatlanması ile şimdi onu arıyor!

Şu sıra Başkan Orman’daki çelik gibi sinirler Beşiktaşlı futbolcularda da olmalı. Biliç bu dönemi çok iyi yönetebilmeli.

Ve Beşiktaşlı iki dilek dilemeli: Sakatlık sorunları bitsin ve son iki maçtaki gibi hakemler bir daha saçmalamasın.