BJK’a ne gerek?

Bursaspor karşısında bu yıl izlediğimiz iki Beşiktaş’ın özeti vardı. İlk yarıdaki, durgun, güveni kırık, tempo yapamayan, hücumda çoğalamayan, bireysel becerileri yüksek oyuncularının işlerlik gösteremediği bir Beşiktaş’tı.

Bu Beşiktaş’ı Bursaspor’un hızlı, çok ve isabetli paslı, özgüvenli, istekli oyunu da olumsuz etkiledi.

İkinci yarıdaki Beşiktaş, hızın ve çabukluğun, hücumda çoğalmanın ve geri dönüşü yeterince becerebilmenin kendisini toparlayacağını bilen ve bunun uygulamasını başarmaya kendini zorlayan Beşiktaş’tı.

Bu Beşiktaş da Bursaspor’un yavaş yavaş kazanma inancını ve fizik gücünü yitirmesinden bir ölçüde beslendi.

Beşiktaş AL elemelerinde beğenilen yoğun iştahlı oyununu araya ulusal maçlar girdiğinde yitirmişti.

Mersin’de kazanırken de, Rize ve Asteras beraberliklerinde de rakipleri kendisinden çekinen ve bu nedenle sahasında bekleyen rakiplerdi. Sanırım bu nedenle Biliç, takımına birinci bölgesinde hazırlık pasları yaptırıyor ve rakibin açılmasını bekliyordu. Ne var ki bu gereksiz abartılı hazırlık pasları sırasında, hücumdaki adamlar bir hazırlık yapmadıklarından işlemler verimli olmuyordu.

Üç maç buna alışan takım, Bursa üzerine hızla gelince şaşırdı! Hücuma çıkamadı, orta alanda top yapamadı. Ancak içinde taşıdığı gücü ikinci yarıda kullanabilmesi önemliydi.

Böylece neyi nasıl yapması gerektiğine teknik adam da oyuncular da artık karar vermiş olmalılar. Günümüzde futbolun etkili olabilmesi için bir numaralı öğe yapabildiklerini yüksek tempo ile yapabilmek.

Beşiktaş’ın acil gereksinmelerini özetle sıralayalım:

√ Tüm maçta yüksek tempo kullanmak,

√ Gereksiz yan paslardan kaçmak, topu öne oynamak,

√ Gerektiğinde hazırlık pasları yapılırken, önde de bu hazırlıkla bütünleşecek girişimlerde bulunmak,

√ Olabildiğince az pasla hücumu gerçekleştirmek,

√ P.Franco’nun takım ‘yoğun baskı altında iken’ topu riske atmayıp uzun oynaması, (topun yitirilmesi rakibin o an pozisyona girmesini sağlıyor)

√ Gökhan’ın kapanan savunmalara hücum ederken topu kendinde bekletmemesi, (o zaman rakibinin iyice kontrolüne giriyor, topu yitirmese bile takımın hücum hızını kesiyor)

√ Biliç’in sağbekte, Serdar’a mı, Necip’e mi, İsmail’e mi en çok güvendiğine karar vermesi, (sık sık değiştirme üçünün de özgüven yitirmesine yol açıyor)

√ Oğuzhan’ın çabuk top kullanmasını sağlayacak, top istemelerinin sağlanması...