Amerikan Baþkaný Donald Trump’ýn BM Genel Kurulu’nda yaptýðý konuþma, dünyanýn ciddi bir tehlikeyle karþý karþýya bulunduðunu gösterdi. Bu tehlike, ABD’nin zaten çok iyi bilinen “yýkýcý gücünden” çok, o gücü elinde bulunduran kiþi ve kadronun dünyaya bakýþ açýsýndan kaynaklanýyor. Trump’ýn özellikle seçtiði anlatým, Birleþmiþ Milletler gibi “barýþ ve istikrar” için kurulduðu söylenen ve bu yýl Genel Kurul çalýþmalarýna “sürdürülebilir dünya” konusunu hakim kýlan kurum açýsýndan düþündürücü olmalý.
TrumpKuzey Kore meselesinde þunu söyledi: ABD güçlü ve sabýrlýdýr ama kendini korumak zorunda býrakýlýrsak Kuzey Kore'yi yok etmekten baþka seçeneðimiz kalmaz. Roket Adam kendisi ve rejim için intihar görevinde. ABD hazýr, istekli ve muktedir ama buna gerek kalmamasýný umuyoruz.
Kim Jong-un isimli füzelere meraklý ergen bir diktatörün temsil ettiði Kuzey Kore’deki rejimin insanlýk tarihinin traji-komik garabetlerinden biri olduðunu biliyoruz ama Amerikan Baþkaný’nýn milliyetçi duygularla25 milyonluk bir ülkeyi toptan yok etme söylemini anlamak mümkün deðil... Zaten, o insanlar bir diktatörün pençesinde kývranýp duruyor, elindeki güçle bütün bir ülkeyi yok etmek nereden çýktý?
Bakýn, bu ifade tarzý ve hedeflerin “toplu yok etmeye” dayandýrýlmasý tehlikelidir ve “Önce Amerika” diyerek en saðdan merkeze, oylarý toplayarak gelen bir “süper güç baþkanýnýn” beyninin arkasýnda “Hitlervari” yaklaþýmlar olduðunu göstermesi açýsýndan da önemlidir.
Hitlerde, “hoþlanmadýðýný topluca yok eden” bir karakterdi, o öldü gitti, ona hizmet edenler Nüremberg Mahkemeleri’nde tüm insanlýða hesap vermek zorunda kaldýlar.
Venezuella mesajý ürpertici
TrumpKuzey Kore’de durmadý, aksine, BM kürsüsünden, ABD’nin “kendi ulusal çýkarlarý için gerektiðinde baþka ülkelerin iç iþlerine askeri olarak karýþabileceðinin” çok açýk mesajýný verdi. Venezuella’nýn seçilmiþ baþkaný Maduro’yu halkýna eziyet etmekle suçladý ve "Kesinlikle kabul edilemez. Durup izleyecek deðiliz. Sorumluluk sahibi bir komþu ve dost olarak bizim ve diðerlerinin bir amacýmýz var: Özgürlüklerini, ülkelerini ve demokrasilerini geri kazanmaya yardýmcý olmak. (…) Venezüella hükümeti otoriter yönetimi dayatmaya devam ederse baþka adýmlar da atabiliriz" dedi.
Ne bu? Trump herkesin gözünün içine bakarak, Washington’un baþka ülkelerin yönetimlerini deðiþtirme ve kendine baðlý yönetimler kurma stratejisini anlattý. Bu söylemden nasibini alan bir baþka ülke de Ýran’dý...
Tüyler ürpertici bir cümle
Trump’ýn BM kürsüsünden “toplu savaþ ilaný” olarak kabul edilebilecek konuþmasýnda bir cümle var, asla atlayamayýz, o cümle dünyanýn geleceðindeki kanlý senaryolarýn da baþlangýcýný oluþturuyor: Artýk askeri operasyonlarýn ne kadar süreceðini ve boyutunu, politikacýlarýn çizdiði rastgele çizelgeler deðil güvenlik çýkarlarýmýz belirleyecek...
Bu, Amerikan ordusunun, Amerikan Kongresi’nde þekillenen “sivil denetimin” dýþýnda hareket edeceðinin açýk iþaretidir, konuyu, “Amerika’nýn iç meselesi, Amerikalý senatör ve temsilciler düþünsün” diye geçiþtiremeyiz.
Geliþme, Amerika’nýn hýzla, “generaller yönetimine” dönüþtüðü, Trump yönetimi içine yerleþmiþ bir “cunta”nýn Amerikan ulusal güvenliðini bahane ederek istediði anda istediði bölgede yeni savaþlar çýkartabileceðinin iþaretini veriyor!..
Belli ki, Trump, sýrtýný Amerikan Kongresi’ne deðil, generallerine dayayarak yürümeyi tercih ediyor.
Sayýn Erdoðan, dikkat!..
Cumhurbaþkaný Erdoðan, bugün, gerektiðinde bir ülkeyi topluca yok etmeyi hedefleyen, yönetim deðiþtirmeye meraklý, sivil bir baþkandan çok “cunta lideri” gibi davranan ve “milliyetçiliði saldýrgan politikaya alet eden” Trump ile buluþacak.
Ortadaki ikili sorunlarý tekrar anlatmaya gerek yok...
Böyle bir kafa yapýsýyla uzlaþýlmasý çok zor, Trump, “uzlaþmayý deðil, dikte etmeyi” tercih eden çizgide...
Erdoðançok dikkatli olmalý...
Erdoðan,halkýn yüzde 52’sinin desteðinde, sivil siyaset kanadýnda, Trump, kendi ülkesini bile yönetemezken Venezuella’yý yönetmeye kalkan bir “cunta baþkaný...”
Sivil siyaseti ve basýn/fikir özgürlüðünü ayak baðý gören karakter...
Böyle bir siyasetçiyle uzlaþýlmasý da gerekli deðil...
Erdoðan söyleyeceðini söylesin, dönsün...
Gerisini de Pentagon’daki generaller düþünsün...
Millet, emperyalist saldýrýnýn farkýnda ve “beka sorunu” yaþadýðýný biliyor, burada dik duracaktýr...
(GÖZLEM- Rus lider Putin ve Çinli mevkidaþý Xi bu yýl New York’a gelmediler, yüksek ihtimal nasýl bir Trump’la karþýlaþacaklarýný biliyorlardý.)