-NEW YORK-
Ýran yeni devlet baþkanýyla merak uyandýrsa da, Birleþmiþ Milletler (BM) açýlýþ toplantýsý için gelen liderler arasýnda görüþleri en fazla merak edilen kiþi Türkiye Cumhurbaþkaný Abdullah Gül’dü...
ABD’nin etkili Washington Post gazetesi, tam da BM toplantýsýnýn yapýlacaðý gün, Gül ile yapýlmýþ bir mülâkat yayýmladý.
Olaylarý yakýndan izleyen bir dostumun deyimiyle, ABD baþkenti salý günü Gül’ün mesajlarýna uyandý...
New York’a gelen devlet ve hükümet baþkanlarý da öyle...
Cumhurbaþkaný Gül’ün mesajlarý açýk ve net: Suriye konusunda ABD ile Rusya arasýnda varýlan mutabakata karþý deðil Türkiye; tam tersine, Beþþar Esad tehdit unsuru olarak elinde tuttuðu kimyasal silâhlarý teslim ederse bundan en fazla komþusu Türkiye memnuniyet duyar. Tabii, silâhlarýn yok edilmesi iþleminin BM tarafýndan kýsa sürede titiz bir biçimde bitirilmesi ve Suriye’deki sorunun yalnýzca bu konuyla sýnýrlý görülmemesi þartýyla...
Yüz binden fazla insanýn ölümünden sorumlu birini Suriye’de iþbaþýnda býrakmakla sonuçlanacak her adým, sorunu daha da büyütecektir.
Suriye’de yaþananlara uluslararasý câmianýn verdiði (ya da vermediði) tepki, Türkiye’yi mevcut sistemi sorgulamaya itiyor. Cumhurbaþkaný Gül’ün devlet ve hükümet baþkanlarý önünde yaptýðý konuþmaya yansýyan sorgulama, öyle sanýyorum ki, ‘P5’ diye anýlan veto hakkýna sahip olanlar dýþýndaki ülkelerin de düþüncelerini yansýtýyordu.
‘’Kalýcý barýþ, savaþsýzlýk halinden çok daha öte bir þeydir; istikrarlý bir dünya düzeni için birlikte çalýþmanýn gerekliliðinin farkýndayýz’’ derken, diðer ülkelerin hislerine de tercüman oldu Cumhurbaþkaný Gül... Demokratik meþruiyetten mahrum liderler hep baþta kalmak için baskýlara baþvuruyor, bu durum huzursuzluklara, tepkilere ve bazen iç-savaþlara yol açabiliyor; bir ülkenin karýþmasý ise baþka ülkelerin huzurunu ve dirliðini de bozabiliyor...
Gül, ‘’Ýþte bu sebeple’’ dedi, ‘’Ýç çatýþmalarý önlemeye yarayacak yeni bir uluslararasý kavramsallaþma geliþtirmeliyiz...’’ Cumhurbaþkaný, BM’nin halkýna karþý silâh kullanan ve vahþete baþvuran yöneticileri adalet önüne çýkaracak yetkileri olmasý gerektiðini de hatýrlattý.
Washington Post adýna kendisiyle görüþen Lally Weymouth’a, Cumhurbaþkaný Gül, sýrf Suriye’de savaþýyorlar diye teröre baþvuran örgütlere silâh temin etmeyi bir tarafa býrakýn, onlarýn varlýðýný, ülkemiz, bölge ve bütün dünya için tehdit olarak gördüðünü ifade etmiþ... Ayný görüþü BM kürsüsünde daha da açtý Cumhurbaþkaný...
Dediði þu: ‘’Aþýrý gruplar bir ülkede kök salmaya baþladýðýnda baþýna buyruk bir yapý oluþturur ve güvenlik tehdidi haline gelir; sadece o ülkede de deðil, dýþta da... Sonunda, bu tür örgütleri tasfiye etmek ülke güvenliði açýsýndan en büyük dert olur.’’
Hemen hemen ayný konularý kendi konuþmasýnda iþleyen Barack Obama’dan daha somut tespit ve teklif Abdullah Gül’den geldi: Suriye sorunu için, P5’e ek olarak komþu ülkeleri de içine alacak yeni bir mekanizma oluþturmasý...
BM önündeki þu sözleri de Cumhurbaþkaný Gül’ün, dikkatle not edilmiþtir: ‘’Kalýcý barýþa ulaþmak için çatýþma sebeplerini ortadan kaldýrmak gerekir, bu da ancak milletlerin birlikte çalýþma iradesiyle gerçekleþir. Geçmiþten ders alarak, güce dayalý politikalar ve dar çýkar arayýþlarýndan vazgeçmeli, BM ana sözleþmesindeki ilkelere uygun sürekli bir uluslararasý sistem inþasý için güçbirliði yapmalýyýz.’’