Böcek ve füze

Öncelikle, Milli Ýstihbarat Teþkilatý’na (MÝT) görev takibi nedeniyle bir teþekkür borcumuz var. “Böcek” olarak adlandýrýlan bir dinleme cihazý (veya cihazlarýný) Baþbakan’ýn ofisine sokanlarýn kulaklarýný kestiði için... Burada, “derin devlet hala iþbaþýnda” diyerek geçiþtiremeyeceðimiz bir “ulusalgüvenlik” sorunundan söz ediyoruz. Çünkü, sözü edilen “böcek”in sinyallerinin kimin elinde olduðuna iliþkin bir bilgimiz yok henüz...

STAR, bu konuda baþarýlý bir habercilik gösterdi,  anladýðýmýz kadarýyla “böcek” operasyonu 2011 yýlýnýn Kasým ayýnda gerçekleþmiþ... Hafýzam beni yanýltmýyorsa, MÝT Müsteþarý Hakan Fidan, bu olaydan çok deðil, üç ay sonra, Þubat 2012’de, savcýlýk soruþturmasýnýn hedefi oldu!.. Gerekçesi, PKK ile Oslo’da yürütülen gizli görüþmelerdi... “Komplo teorilerine” kulak asmayan bir gazeteciyim ama, bu görüþmeler ile ilgili bilgilerin ilk kez Eylül 2011’de basýna sýzdýrýldýðýný da hatýrladýðýmda “olaylar zincirinin zamanlamasýný” manidar bulurum...

STAR’ýn haberinden bir detay önemlidir. “Böcek” aramalarý sürecinde devletin CHP ve MHP Genel Baþkanlarý’ný da uyarmasý... Bu ülkede bir ana muhalefet lideri (Deniz Baykal) internete sýzdýrýlan bir kaset sonucu siyasi yaþamýný noktaladý... O dönemde yaþanýlanlarýn, “devletin derin olmayan kanadýna” iyi bir ders olduðunu, demokrasi içinde tüm siyasi liderlere dönük bu tür “komplolarýn” önlenmesi için önlemlerin alýndýðýný bu detaydan anlýyoruz... Önemli bir siyasi partinin lider deðiþimine yol açan “kaset komplolarý” da “ulusal güvenlik” açýsýndan zaaftýr!..

Bu nasýl gazetecilik?

Komplo teorileri” giderek gazeteciliðin ayrýlmaz parçasý haline gelirse, ciddi sorun var demektir.

Genelkurmay Baþkanlýðý’nýn “bir gazetede” yayýnlanan “Jandarma timini ABD’lisubaylar sorguladý” baþlýklý habere gösterdiði -haklý- tepki, gazetecilik açýsýndan çalan “alarm zilini” de bir kez daha iþaret etmesi açýsýndan önemli.

Habere baktým. PKK’ya karþý operasyon düzenleyen jandarma timi bir sýðýnakta, FGM- 148 (Javelin) tipi bir anti-tank silahý bulmuþ!.. Haberin bir yerinde de aynen þöyle deniyor: Silah, stinger türü tanksavar olarak geçmesine raðmen 5 km menzilde tank, uçak ya da helikoptere kilitlenip imha edebiliyor. 

 

Neresinden tutsan elinde kalan bir haber...

1. FGM-148 Javelin anti-tank füzeleri, Amerikan ordusunda Dragon füzelerinin yerine hizmete girmiþ bir silah sistemi. “Kýzýlötesi” hedef bulma sistemine sahip, zýrhlý araçlara dönük bir silahtýr. Esas olarak iki kiþi tarafýndan kullanýlýr, zorunlu hallerde tek personel de bu silahý ateþleyebilir. Hedefe 60 metre mesafeden kullanýmý etkindir. Uçaklara karþý kullanýlamaz, yerden havaya en yüksek 150 metre irtifaya çýkabildiði için belki, alçaktan uçak helikopterlere karþý kullanýlabilir.

2. “Stinger türü tanksavar” silahý yoktur. FIM-92 Stinger, yerden havaya fýrlatýlan etkili bir uçaksavar füze sistemidir. Menzili 4.8 kilometredir. Türkiye dahil, 29 ülke ordusunda kullanýlmaktadýr. Bugüne kadar, yalnýz bir kez, 1986 yýlýnda, “düzenli ordu kimliði taþýmayan” silahlý gruplardan Afgan Mücahid gruplarýna ülkelerini iþgal eden Sovyet ordusuna karþý kullanýlmak üzere verilmiþ, devamýnda da toplanmýþtýr.

3. FGM-148 Javelin, daðlarda dolaþan bir milis grubu için düþünülebilecek en son silahtýr. Birincisi, bu tür gayrý nizami milis gruplarý, tank ve zýrhlý personel taþýyýcýlar ile çok az karþýlaþma þansýna sahiptirler. Ýkincisi, söz konusu sistem, toplam 22.3 kilo aðýrlýða sahiptir. Bir füzesinin maliyeti 40 bin dolardýr. Düzenli ordular için kullanýlabilir sistem olmasýna raðmen Türk Silahlý Kuvvetleri’nin envanterinde olduðuna dair bir kayýda rastlayamadým..

Daha ne anlatayým? Gazetecilik denilen meslekte “editör” denilen insanlar niye var? Bütün bu aktardýðým bilgiler “açýk” bilgi. Yani, google’lýyorsun, karþýna çýkýyor!.. Operasyonda olan bir Türk subayýný, Amerikalýlar’ýn nerede bulup sorguladýklarý gibi bir konu daha var ki, o ayrý bir alem...

Biliþim çaðýnda habercilik

Ciddi risk altýndayýz!..

Biliþim çaðý”nda bütün “sözde” bilgiler ve “sözde haberler” internet üzerinde öyle veya böyle yerlerini alýyorlar. Daha vahimi, internet üzerinde yer alan bütün bilgiler (!) sorgulanmadan doðru kabul ediliyor çoðunluk tarafýndan... Derdim, bir gazetenin haberiyle uðraþmak deðil deðerli okur...

Uyarýyorum... Bu çaðda internetten ulaþtýðýn her haber ve bilgi “gerçek” olmayabilir...