Son günlerdeki gözaltýlar ve tutuklamalar Baþbakanýmýzý da tedirgin etmiþ görünüyor. Adalet sürecinin böyle bir sonuç yaratmasýnýn nedeni nedir?
Bir olay hem siyaseti hem de adaleti ilgilendiriyorsa hangisi daha etkin olacaktýr? Ýlk bakýþta hiçbir þey adaletin yerine geçemez deriz ama çýkacak siyasi sonuçlar ülkemize zarar veriyorsa hangisini öne çýkaracaðýz?
Son zamanlardaki yargýlamalar, olayýn demokratik düzene karþý eylem hazýrlýðýnda olanlarýn yargýlanmasý olduðu için kamuoyunda destek görüyor. Memnuniyetsizliðini ifade edenler darbeden yana olduklarýný söylemiyor ancak birçok delilin düzmece olduðunu iddia ediyor. Bu durumda devletin görevi delillerin güvenilirliðini saðlamaktýr. Bu yargýya müdahale deðildir sadece adil bir yargýlamayý gerçekleþtirmektir.
***
Türkiye ciddi bir deðiþim süreci yaþamaktadýr ve bunun dünya dengelerinde etkili olmasý söz konusudur. Bu durumda dünyadaki bütün güç odaklarýnýn ülkemizde operasyonlar yapmasý beklenir. Þu anda en uygun olan düþünce demokrasiyi savunmak ve buna karþý olanlarý cezalandýrmak ve etkisiz kýlmaktýr. Bunun yanlýþ bir yaný yoktur ama þöyle bir soru sorulmalý ve cevap aranmalýdýr: Acaba demokrasi karþýtlarýnýn tasfiyesi sürecince bazý çevreler kendi karþýtlarýný hedefin içine koyup bundan çýkar saðlama peþinde midir? Bu durumda yargýlamadan vazgeçilmez ve suç iþlemiþ olanlardan hesap sorulur. Ancak yargý demetine sonradan dahil edilenlerin aklanmasý gerekir.
Bu MÝT’in görevidir. Adalet mekanizmasýný kendi çýkarlarý için kullananlar deliller icat ederek adaleti yanýltýyorsa bunu engellemek MÝT’in görevidir. Bu adalete müdahale deðil gerçek adaletin saðlanmasý için yapýlmasý gereken bir görevdir. Bu konuda bilirkiþileri yeterli görmememin nedeni bu operasyonlarýn tüm engelleri aþacak biçimde hazýrlanmýþ olmasýdýr. MÝT olaya sadece deliller üzerinden bakmayacak müdahale eden güçlerin siyasi hesaplarýný da ortaya çýkararak kimleri hedef alacaklarýný kestirecektir.
Son yargýlamalarýn en büyük özelliði bütün delillerin ihbarlar sonucu elde edilmesidir. Oysa bu gibi olaylarýn MÝT ve Emniyet tarafýndan tespit edilip delillerin bunlar tarafýndan toplanmasý gerekirdi.
MÝT bugüne kadar olaylarý yukardan bakarak tespit eden deðil sürecin bir parçasý gibi davranmýþtýr. Yaþadýðým bir olayý anlatacaðým ama kendimle ilgili bir beklentim yoktur. Sadece geçmiþte mevcut olan ve þimdi deðiþmiþ olmasýný umduðum bir yapýnýn bu görevini ifa edemeyeceðini söylemek istiyorum.
Ergenekon davasýndaki delillerden birinde bir gazetecinin anýlarý anlatýlýyor. Buna göre MÝT Müsteþarý geçmiþte teþkilatýn izlediði ve mahkemeye verdiði bir kiþiyi evinde yemeðe davet ediyor. Dostça geçen bu birliktelikte benden de söz ediliyor ve Müsteþar önemsiz bir kiþi olduðumu söylüyor. Toplantýda Müsteþar yardýmcýsý da vardýr o da misafire “Ýyi ki teþebbüsünüz engellendi. Yoksa kendi içinizde bölünecek ve çatýþacaktýnýz” diyor. Yani darbenin engellenmesinden deðil darbecilerin kendi aralarýnda çatýþmasýnýn engellenmesinden memnuniyet duyuyor.
Artýk ülkemizde güçlü ve akýllý bir istihbarat servisine ihtiyaç çok büyüktür. Önce bu servisin halk düþmaný olduðunu yayan düþünceyi deðiþtirmek gerekir.