Irklara, dinlere, mezheplere, sermayeye göre bölücülük çalýþmalarý toplumlarýn her kesiminde farklý zamanlarda farklý biçimlerde hep kendini göstermekte. Deðiþmeyen tek þey yöntem; “Böl, parçala, yönet”
Bu nedenle Mustafa Kemal üstüne basa basa, “Bir ulus sýmsýký birbirine baðlý olmayý bildikçe, yeryüzünde onu daðýtabilecek bir güç düþünülemez” demiþtir.
Ýnsan bilinci, alt ve üst benden oluþmaktadýr ve her ikisinin insan psikoloji üzerinde farklý etkisi vardýr. Ulus olarak birlik olma bilinci, insan olmamýzý saðlayan ahlak ve fazilet, milli ve manevi duygular sadece üst bende yer alýr. Alt bende sadece yeme içme ve üreme güdüleri bulunmaktadýr. En önemli özelliði ise bilincimizin farkýna varmadýðý olaylarý, sesleri, resimleri depolayýp kaydetmesidir. Ýyi-kötü, ahlaklý-ahlaksýz gibi deðer yargýlarýna göre sorgulamalar burada yer almaz. Bir nevi bilgisayar gibi sadece tüm verileri depolar.
Ulusumuzu bölmek isteyen güçler öncelikle Türk aile yapýsýnýn bozulmasý ve tüketici bir toplum haline gelmemizi saðlayarak bu amaca ulaþmayý hedeflemiþlerdir. Ýnsan psikolojisi ve sosyal tepkilerimizi yönlendirmelerine ancak insanlarýn alt bende kalmalarýný saðlayarak ulaþabilirler. Yani sadece yeme, içme ve üreme dürtülerine sahip düþünmeyen ve sorgulamayan bir canlý olarak yaþatarak...
Bilinçaltýna gönderilen veriler karar verme ya da eyleme geçme aþamasýnda fikirlerimizi ve davranýþlarýmýzý direkt olarak etkilemektedir. 1957 yýlýnda market araþtýrmacýsý James Vicary “bilinçaltý reklam ve yönlendirme” tekniklerini; filmlerde, reklamlarda, dergilerde insanlarýn tercihlerini etkilemek için sýk sýk kullanmaya baþlanmýþtýr. Subliminal mesajda denilen bu yöntemde baþka bir objenin içine gömülü olan bir iþaret ya da mesaj, o anda fark edilmeden normal insan algýsý limitlerinin altýnda býrakýlmak üzere tasarlanmýþtýr. Bu teknikte insanýn bilinçli dikkati tarafýndan fark edilmeyen ancak insan bilinçaltýný etkileyen bu mesajlarla insan psikolojisi yönlendirilmeye baþlanmýþtýr.
Beyin gün içerisinde karsýlaþtýðý binlerce mesajdan üç tür mesajý unutmaz ve bu mesajlar insanin bilinçaltýna yerleþir: Dehþet, Seks, Ölüm. Bilinçaltý reklamlarýnda beynin daha fazla tepki vermesi nedeni vurgu yapýlan iki nokta “ölüm” ve “sekstir”. Daha da üzücü olan ise bu oyunun çocuklarýmýz üzerinde dahi oynanmasýdýr. Ýzledikleri çizgi film, dizi veya bilgisayar oyunlarýnda her türlü bilinçaltý yöntemi ile seks, cinsellik ve ölüm temalarý kazýnmaktadýr. Özellikle Disney yaptýðý çizgi filmlerde cinsellik temasýný yýllardýr çocuklarýmýzýn bilinçaltýna yerleþtirmiþtir. Yapýlmak istenen ise daha çocuk yaþtan kiþilerin alt bende kalýp bireylerin insan olma vasýflarýndan uzaklaþmalarýnýn saðlanmasýdýr. Ýþte asýl bölücülük budur. “Ýnsaný insan olmaktan uzaklaþtýrmak, her türlü hile ile kiþilerin alt bende kalmalarýný saðlamaya çalýþmaktýr.”