BÖLGEDEN NOTLAR-1 Mardin-Urfa- Diyarbakýr’dan gözlemler

Mardin ve komþu illere yaptýðým her seyahatin sonunda durup düþünüyor ve her defasýnda, o güne kadar sahip olduðum kanaatlerin durumu artýk açýklamaya yetmediðini görüyorum.

Konjonktürel olarak bu kadar hýzla deðiþen, siyasi eðilimleri bir anda farklýlaþan, geleceðe güveni bugün maalesef sarsýlmýþ gibi görünen, sýrtýný dayayacaðý güçlü bir devlet, hatta parti arayan bir halk gerçekliðini dünyada arasanýz da bulamazsýnýz. 

Hendek siyaseti olarak örgütlenen bir eylem, bir stratejik tercih ve bu stratejinin çok kýsa bir sürede doðurduðu siyasi, sosyal sonuçlar, Kürt sorunu dediðimiz sorunu bugün çok farklý zaviyelerden ve çok farklý bakýþ açýlarýyla yeniden düþünmeyi gerekli kýlýyor.

Hendek siyaseti, PKK’nin gençlik örgütlerinin bir marifeti gibi sunulacak ve hele salt bir asayiþ sorunu gibi görülecek bir mesele deðil.

DTK’nýn Diyarbakýr’da yaptýðý toplantý ve vardýðý sonuçlar þunu ortaya koydu ki bu bir siyaset ve mücadele tarzýdýr. HDP’nin baðlantýlý bütün kurumlarýyla beraber bu mücadeleyi desteklediði ve desteklemeye devam edeceði de çok açýktýr.

Üstelik bu destek hemen hiçbir çekince açýklamadan sunulan ve insana ‘Allah sonumuzu hayýr etsin’ dedirtecek cinsten ‘kusursuz’ bir destektir.

HDP’nin sunduðu bu desteðin, daha þimdiden, bu mücadelenin yürütüldüðü þehirlerde muazzam sorunlara yol açtýðýný tespit etmek gerekiyor.

Hendek, halký bölüyor, iþsizlik ve yoksulluðu arttýrýyor. Türkiye’den duygusal kopuþu hýzlandýrýyor mu, bilmiyorum ama Kürdün Kürde bakýþýný düþmanlaþtýrýyor, ayný etnisiteyi ayný dili ve ayný dini paylaþan bir halk, birbirine yabancýlaþýyor ve birinin diðerini anlayamaz hale gelmesine yol açýyor.

Çocuk yaþtaki gençler elde silah, omuzda roketatar hendeklerin baþýnda, HDP ise bu ‘çatýþma halinin’ siyasetini yapýyor..

PKK, 30 yýl sonra, çatýþmayý þehirlere taþýdý. Kazanmasý mümkün deðil diye düþünülüyor ama 1984 Eruh ve Þemdinli baskýný için de hatýrlayacaksýnýz devlette benzer düþünceler hakimdi. Doðru tabi PKK, bu savaþý daðlarda ve askeri manada kazanamadý, kazanamazdý da ama o zaten böyle bir kazanýmýn peþinde deðildi. PKK 30 bin mensubunu-faili meçhulleri ve Hizbullah grubuyla girdiði çatýþmalarýn sonucunda hayatýný kaybedenleri saymýyorum bile- bir biçimde feda etti, yürütülen mücadele bir gerilla mücadelesi olarak kabul ediliyordu ama kayýplarý güvenlik güçlerinin kayýplarýna göre on misli fazlaydý. Bu PKK’yi yönetenleri hiçbir zaman ne düþündürdü ne rahatsýz etti. Ölüm, kan, gözyaþý ve zamanla topluma nüfus etmiþ, adeta siyasi bir deðere dönüþmüþ bitimsiz bir yas ve hafýza üzerinden inþa edilmiþ bir harekettir bu. Ne kadar ölüm o kadar fayda mantýðý yýllarca iþlemeye devam etmektedir.

Silahlý mücadele, PKK’nin siyasallaþmasýný saðlayan bir mücadele yöntemi oldu ve evet bu bir kazançsa PKK’nin kazandýðýný söyleyebiliriz. PKK/HDP’nin önünde iki yol var: Ya bu siyasallaþmayý, demokrasiye entegre edecekler veya entegrasyonu reddederek, silah ve þiddet temelinde inþa edilecek yeni bir siyasi alana taþýyacaklar. Tercihleri birincisi deðil, ikincisi.

Türkiye hendek faciasýyla bu yüzden karþý karþýya kaldý.

Cemil Bayýk, meseleyi daha da büyütmek istediklerini þu sözlerle ifade etti:

“Mevcut durumda silahlý mücadeleye son vermek için hiçbir neden yok. Aksine gelecek aylarda iç savaþ Türkiye’de aðýrlaþacak. Türkiye’deki Kürt kentlerine ek savaþçýlar gönderme hakkýný saklý tutuyoruz.”

PKK savaþý þimdi þehirlere taþýyor. Hendek filan sembolik bir mana taþýyor. Ýþin özü ‘savaþýn’ þehirlere taþýnmýþ olmasýdýr. PKK’li militanlar birçok þehirde, silahlarýyla beraber varlýk gösteriyorlar ve YDGH mensuplarýný yönetiyorlar. Güvenlik güçleriyle çatýþmaya girenler asýl olarak onlar.

PKK daða, Türk ordusunu yenmek için çýkmadý ama daðlardaki savaþ, bir siyasallaþmaya ve Ortadoðu’daki sürecin yarattýðý elveriþli bir iklimde PKK’yi bölgesel bir aktör haline getirmeye yaradý.

Peki þehirlere taþýnan savaþtan PKK’nin beklediði nedir?

Tek kelimeyle söylemek gerekirse, bölgesel bir hakimiyet, bir iktidar alaný.. Üstelik kendi kural ve yasalarý olacak olan bir iktidar alaný. Türkiye isterse ve böyle bir iktidar alanýna ve yönetime razý olursa, PKK ve HDP’den gelen açýklamalara bakarak söylemek lazým ki lütfedip Türkiye’yle federal, özerk veya özyönetime dayalý bir statü de kurabileceklerini düþünüyorlar!

PKK’nin Kürtleri, ikna etmek gibi bir meselesi ise yok. PKK’nin Kürtlerle olan iliþkisi köle efendi iliþkisidir. PKK düþünür yapar, Kürt halkýna destek vermek, oðlunu, kýzýný feda etmek düþer ve bu yýllardýr böyle.

Hendek savaþlarý daha þimdiden 200 bin insaný göçe zorladý. Bu devlet için sorun ama PKK için bal kaymak!. Giden gider, kalan kalýr, o kalanlar, özyönetime sadakat göstersin yeter! Kalanlarýn sadakatten baþka yapabilecekleri þey yok zaten. Bugünlük bu kadar yarýna devam edelim...