Boş zamanlar hoş zamanlar

Tugay Kerimoğlu, U20 takımının ‘idari koordinatörü’ gibi bir unvanla TFF’de çalışmakta idi. 18 bin lira net maaşı vardı.

Galatasaray’a davet aldı, o an TFF’yi bırakıp 360 bin avro yıllıkla çalışmaya gitti. Unvanı ‘antrenör!’ 18 bin lira tersine döndü, aylık ortalaması 81 bin lira oldu. Avroları çarpıp bölerseniz bu çıkıyor.

Tolunay Kafkas, TFF’de iki yıllık sözleşme ile çalışmaktaydı. Pek öne çıkan bir işi yoktu. Görevinin adı vardı, ancak ne ürettiği belirsizdi. Maaşı 60 bin lira netti. Gündeliği 2 bin yani... Sözleşme süresi dolmadan, elindeki kâğıdı kalemi fırlatıp aldığı davete icabet etti, iki katından fazlasına Trabzonspor’a teknik direktör oldu! Orada tutulmadı, ama şimdi Karabük’te. Olmazsa, bu sistem içinde TFF’de işi hazır olmalı! ( G.Antep’e gitmeden önce de TFF’de idi!)

Sanırım şimdi Rüştü Rençber’in şansı açılacak.

40 bin lira nete çalışıyor TFF’de. İşi ‘milli takımlar koordinatörü’ olarak görünmekte. Nasıl bir görev yürüttüğünü sanırım Fatih Terim bile henüz sökememiş. Söylentiler böyle.

TFF uğurlu geliyor hocalarımıza. İyi bir vitrin oluyor.

Bu durum bir de şunu akla getiriyor. Hani kulüp hocayı gönderince hemen ortaya atılıp ‘kıyım’dan söz ediyoruz ya... Hoca işi ortada bırakıp gidince ne oluyor?

Ele aldığım kimsenin kazancı değil. Orada gözüm yok. Gördüğüm başka şey. Futbolumuzu yönetenler, önce TFF’nin içinin yönetim düzenine eğilmeliler. Dışarıdan ‘çiftlik sistemi’ gibi görülmekte. Arkası olan kimileri için boş zamanları değerlendirme yeri sanki...

Bu denli hızlı teknik adam ve yöneticinin değiştiği, her gelenin kendi ilkelerini egemen kılmaya çalıştığı, ama onları tam yerleştiremeden çekip gittiği ya da gönderildiği bir ortamdan iyi ürün alınması mümkün mü?

Değil!

Bu durumu fark etmeliler!

Bu durum umurlarında olmalı.

Şu, yabancı sayısı kısıtlamak, ‘seyircisizlik’ cezası verip bunu yalnız 12 yaşını geçmiş erkeklere uygulayarak tribünlere kadın ve erkek çocuk doldurmak gibi süper buluşlar kadar, ulusal takımlarımızı ve genelde futbolumuzu koruyup kollayacak gerçekçi buluşları olmalı TFF’nin.

TFF eğer neyi neden, nasıl yaptığına iyi baksaydı, bugün Dünya Kupası elemelerinde dağın ardında umut arıyor olmazdık.