Çok ses getirmek üzere planlanmýþ, can alýcý terör eylemlerinden sonra ne olur? Planýný gerçekleþtiren örgüt birkaç saat içerisinde eylemi üstlenir; güvenlik ve istihbarat birimleri de patlayýcý düzeneðinden hareketle kimliklerini tahmin veya tespit ettikleri suçlularýn peþine eþ-zamanlý düþerler...
Boston’da üç kiþinin canýný alýp 200’e yakýn insanýn ciddi biçimde yaralanmasýna yol açan bombadan sonra bunlarýn her ikisi de yaþanmadý. Hiçbir örgüt eylemi üstlenmedi; güvenlik ve istihbarat birimlerinden de ses çýkmadý.
Neden acaba?
Ýki sebep akla geliyor: Ýlki, bombayý patlatan/lar/ýn amacýnýn ortaya çýkan sonuç olmamasý ihtimalidir. Kimseler etrafta bulunmazken patlamasý ayarlanmýþ bir düzenek erken harekete geçip ölümlere ve yaralanmalara sebep olunca, eylemci/ler týrsmýþ olabilir... Ya da, eylem, örgüte nâm kazandýrmak için deðil, ‘olaðan þüpheliler’ üzerinden kafa karýþtýrmak için yapýlmýþtýr...
Þu ana kadar kimsenin eylemi üstlenmemesi bu iki ihtimali akla düþürüyor...
Patlamanýn ‘düdüklü tencere’ marifeti olduðunu herhalde duymuþsunuzdur. Pek duymadýðýnýz, internet üzerinden kolayca öðrenilebilen, hiç dikkat çekmeden evde hazýrlanýp sýrt çantasýyla eylem mahalline götürülebilen ‘düdüklü tencere’ bombasýnýn ABD’de sýkça kullanýlan bir yöntem oluþu...
Geçtiðimiz altý ay içerisinde ABD’nin çeþitli eyaletlerinde bu yöntem uygulanarak icra edilen terör eylemi sayýsýnýn 172 olduðu biliniyor. Çoðu küçük çaplý, birilerini korkutma amaçlý yapýlan eylemler... Terör amaçlý kullanýldýðýnda, adý, ‘Uyduruk Patlayýcý Cihaz’ (‘improvised explosive device’) oluyor ‘düdüklü tencere’nin...
Maraton henüz sona ermeden patladýðý ve can aldýðý için ‘uyduruk patlayýcý’ ciddi sonuçlar doðurdu. Böylesine kanlý bir sonuç beklemeyen eylemci/ler/in ortalýktan kaybolmasýnýn sebebi bu olabilir...
Acaba?
Ýkinci ihtimal bu kuþkuyla devreye giriyor. ‘Düdüklü tencere’ içerisine insanlarýn üzerine geldiðinde öldürüp sakatlayabilecek nalburiye malzemeleri yerleþtiren eylemci/ler bombanýn can alacaðýný da hesaplamýþ olmalý. Sadece ses çýkarsa, kimseyi yaralamasa bile uluslararasý bir spor etkinliðinde ‘bomba’ patlamasý yeterince gürültü koparýrdý zaten...
Eylemci/ler/in amacýnýn kopacak gürültüden sonra zihinlerin ‘olaðan þüpheliler’ üzerine kaymasýyla baþlayacak tartýþmalarý tetiklemek olmasý daha akla yatkýn...
11 Eylül (2001) saldýrýlarýnýn travmasýný henüz atlatamamýþ bir ülke ABD; orada ipucu býrakmadan gerçekleþtirilen her türlü terör eylemi, üzerinde fazla düþünülmeden, ‘müslümanlara’ mâl edilecektir. Nitekim edildi de...
Dün de buradayazdým: Eylemin hemen ertesinde, ABD’de, sosyal medyadan baþlayarak televizyon tartýþma programlarýna sýçrayan nokta atýþlarýn hedefinde ‘müslümanlar’ bulunuyordu. Ardýndan, Avrupa’da birkaç ülkede sersem sepelek birilerinin ‘düdüklü tencere’ yöntemiyle korkutma amaçlý þakalarý örnek gösterilerek, ‘Ýslâmi terör’ yakýþtýrmasý kolayca yapýlabildi Amerikan medyasýnda...
Zihinler bulandýrýldý bir kere... Ýlk açýklamasýnda ‘terör’ sözcüðünü kullanmaktan kaçýnan Barack Obama’nýn yeniden kameralar önüne çýkarak o sözcüðü telâffuz etmesi saðlandý. Amerikan halkýnýn ‘terör’ sözcüðünü duyunca aklýna hemen ‘Ýslâm’ sözcüðünü getireceði biliniyor.
Bakalým altýndan ne çýkacak bu eylemin? Suçlular bulunacak mý, yoksa ‘ima yoluyla’ bizler mi suçlu sayýlacaðýz?
