Doðrudur, AK Parti bir kiþinin, bir zümrenin, bir “akraba topluluðu”nun partisi deðildir.
Kimin partisidir?
Bir davasý, derdi ve “düsturu” olanlarýn partisidir.
Bunu söylediðinizde, kendinizi o partiyle, o partinin derdiyle kayýtlamýþ ve ahlaki üstünlüðü ele geçirmiþ oluyorsunuz.
Bir Sayýn eski Baþbakan, “AK Parti’nin bir kiþinin, bir zümrenin, bir ‘akraba topluluðu’nun partisi olmadýðýný” söylemiþ...
Bence çok iyi etmiþ.
Buraya bakarak, “Ne güzel, Sayýn eski Baþbakanýmýz kendisini AK Parti’nin derdiyle kayýtlýyor. Bir Sayýn eski Cumhurbaþkanýnýn yaptýðý gibi dýþarýdan eleþtiri yöneltmiyor, içeriden konuþuyor” diyorsunuz.
Zaten Sayýn eski Baþbakan da bunu demenizi istiyor.
Bunu diyebilmeniz için “içeriden” konuþuyor.
Ýyi de, AK Parti, canýnýz istediðinde kendinizi “içeri”ye atacaðýnýz, canýnýz istediðinde “dýþarý”ya çýkacaðýnýz bir parti midir?
Madem kendinizi AK Parti’nin derdiyle kayýtlýyorsunuz, partinizin bir derdi olarak gündeme gelen anayasa deðiþikliði çalýþmalarýna neden katýlmadýnýz?
Neden tek cümlelik “katkýda” bulunmadýnýz?
Diyebilirsiniz ki, “Ben Cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemine karþýydým, bu nedenle katký sunmadým ve aleyhte pozisyon aldým...”
Kabul...
Peki, kendinizi derdiyle kayýtladýðýnýz (ya da bize öyle bir görüntü verdiðiniz) partiniz “mücbir sýnavlarla” karþý karþýya býrakýldýðýnda neredeydiniz?
Neden bir beyanatýnýz, doðru dürüst bir cümleniz, sadra þifa bir açýklamanýz yok?
Son üç yýl içinde partiniz üç büyük seçime girdi.
Neden partinizin yanýnda yer almadýnýz, almýyorsunuz?
Neden bir “destek açýklamasý” yapmadýnýz, yapmýyorsunuz?
Hadi Cumhurbaþkanlýðý hükümet sistemine karþýydýnýz, anlýyoruz... Kendinizle çeliþmek istemediniz... Binali Yýldýrým’ýn Ýstanbul Büyükþehir Belediye Baþkanlýðý’na da mý karþýydýnýz ki, elinizin altýndaki medya organýný “Ekrem Ýmamoðlu’nun baþarýsýna” tahsis ettiniz?
Hem sýk sýk kendinizi dýþarý atýp partinin aleyhinde bulunacaksýnýz (partinin “baþarýsýz” olmasý için ter dökeceksiniz), hem “içeriden biri” görünüp partiden pay isteyeceksiniz!
Önce partili olun ve kendinizi “AK Parti’nin derdiyle” kayýtlayýn, sonra çýkýp “ültimatom” verin!
Bir Sayýn eski Cumhurbaþkanýmýz, caný sýkýldýkça, sosyal medya hesabýndan açýklamalar yapýyor... Yaptýðý açýklamalara iliþkin düþüncelerimi, zaman zaman bu sütunda paylaþýyorum.
Daha doðrusu, eleþtiriyorum.
Fakat bir tarafýnýzý takdir ediyorum.
Eski partisine veryansýn ederken de, CHP’nin çatý adaylýðýna göz kýrparken de, Ekrem Ýmamoðlu’nun baþarýsýna aðzý kulaklarýnda destek verirken de, “içeriden biri gibi” konuþmadý, konuþmuyor.
Belli ki, AK Parti’yle iþini bitirmiþ.
Fakat bir özelliðini yadýrgýyorum:
Sýk olmasa da, arada sýrada “dava arkadaþlarým” ifadesini kullanýyor.
Ben de onun “davasýný” merak ediyorum iþte...
Sayýn eski Cumhurbaþkanýmýzýn “davasý” nedir?
Derdi nedir ki, davasý ne olsun?
Müteakip paylaþýmýnda bunu açýklarsa sevinirim.
Benim bir tahminim var ama açýklamayý daha geniþ zamanlara býrakýyorum. Kimseyi üzmek istemem.
Þu kadarcýk bir “ipucu” vereyim.
Bazý muhalefet figürlerini sevk ve idare edenler kimlerse, onlarýn temellük ettiði “dava”ya benzer bir dava!