New York’ta yaþanan terör saldýrýsý sonrasýnda ABD Baþkaný, her zamanki gibi ilk açýklamasýný, hatta sonraki açýklamalarýný da Twitter’dan yaptý. Trump, sekiz kiþinin öldüðü eylemi “hasta ve dengesiz bir kiþinin saldýrýsýna benziyor” diyerek tanýmladý.
ABD gibi bir devletin baþkaný, terör saldýrýlarýný hastalýklý ruh hallerine baðlýyor ise bu ülkenin terörle mücadele etmekte epeyce zorlanacaðý öngörülebilir. Eðer Trump’ýn yanýnda kendisine gerçekleri söyleyebilecek bir kaç kiþi kaldýysa, ona terörizm hakkýnda bilgi vermesinde ve yarar bulunuyor. Zira eylemlerin hastalýklý ruh halleri þeklinde tanýmlanmasý halinde, meselenin siyasi ve sosyolojik yönlerini katiyen deðerlendirme imkaný olmaz. Üstelik bu tür tanýmlar terörü kiþisel eylem düzeyinde görmeyi kolaylaþtýrýr “yalnýz kurt” konusu, organize olabilecek iliþkilerin tümüyle gözden kaçýrýlmasýna yol açar.
Yakalanan terörist, DEAÞ’ýn propaganda sitelerinden etkilendiðini, çok daha fazla kiþiyi öldürmek için yola çýktýðýný ve hiç de piþman olmadýðýný söylemiþ. Hastanedeki odasýna da DEAÞ bayraðý açmak için izin istemiþ.
Basýna yansýyan ifadelere bakýlýrsa, terörist ne yaptýðýnýn epeyce farkýndaymýþ, ancak anlaþýldýðý kadarýyla daha büyük bir hedefe ulaþacak kadar becerikli deðilmiþ.
Çözümü Trump buldu
Saldýrý, ABD’de terörle mücadele konusunda ne kadar baþarýlý olunduðu konusunu yeniden tartýþmaya açmýþ durumda. Yeterli önlem alýnýp alýnmadýðý, yasalarýn caydýrýcý olup olmadýðý, hatta eylemlerin gerçekleþmesinin önüne gerçekten geçilip geçilemeyeceði tartýþýlýyor.
Bu arada, sorgusu ve tedavisi devam eden teröriste sekiz kiþiyi öldürme cezasý verildi. Muhtemelen yerel mahkeme bisiklet yoluna tersten girdiði için de trafik cezasý yazmýþtýr.
Tartýþmalar devam ederken Trump çözümü buldu. “Ortadoðu’da ve baþka yerde yendikten sonra DEAÞ’ýn ülkemize geri dönmesine izin vermemeliyiz” dedi.
ABD, Suriye’de ve Irak’ta kýsmen DEAÞ konusunda baþarý kaydettiðini ileri sürebilir belki. Ne de olsa teröristi teröriste kýrdýrma siyasetinde fena yol alýnmadý. Ancak terörist Özbek. ABD’nin Afganistan müdahalesinden beri, hatta SSCB’nin Afganistan’a girmesinden beri kurutulmasý mümkün olmayan Fergana Vadisi’ni ima eden bir durum söz konusu. Bilindiði kadarýyla ABD’nin Orta Asya’da terörle mücadele konusunda aktif bir faaliyeti bulunmuyor; orasý Rusya’nýn alaný. Dolayýsýyla Trump’ýn açýklamasý gerçekçi deðil.
'Gitsinler, gelmesinler'
ABD’nin terörle mücadele adýna müdahale ettiði her yerde cerahatin yayýlmasýna ve baþka yerlere sýçramasýna neden olduðuna þüphe bulunmuyor. Bugün, DEAÞ ve benzeri örgütler ile ayný çizgide davranan bireyler dünyanýn her yerindeler; her yerde motive olabiliyor, her ülkede barýnabiliyor ve her yerde de eylem yapabiliyorlar.
Trump da bu gerçeði fark etmiþ olmalý ki, bulduðu çözüm hiç kimseyi ülkeyi sokmamak, “yabancýlarý” da sýnýr dýþý etmek þeklinde.
Teröristin kura ile yeþil kart almýþ olmasýndan hareketle Trump, bu uygulamadan vazgeçilmesini ve yeþil kartýn liyakate baðlanmasýný istiyor. Yani ABD’de oturma ve çalýþma ayrýcalýðý kazanmak için bazý niteliklerin olmasý gerekecek. Bu nitelikler muhtemelen insanlarýn doðum yerine, rengine, inancýna, giyimine bakýlarak tespit edilecek; onlara yeþil kart verilmeyecek, verilenler de iptal edilecek. Böylece, çok sayýda masum insan olasý terörist muamelesi görecek; suç iþlemeden suçlu sayýlacak ama ABD terör konusunda daha güvenli bir ülke haline gelecek.
Ýyi ki ABD terörle mücadele ediyor, ya terörizmle mücadele etseydi neler olurdu acaba?
