Bratislava’da Türkiye’yi düþünmek

Bayramýn birinci gününde Ýstanbul Kültür Üniversitesi ile Comenius Üniversitesi tarafýndan ortaklaþa düzenlenen bir toplantý için Slovakya’nýn baþkenti Bratislava’dayýz. 2006 yýlýnda genç yaþta kaybettiðimiz Türkiye’nin Bratislava Büyükelçisi Suna Ilýcak’ýn anýsýný yaþatmak amacýyla düzenlenecek toplantýlar serisinin ilkindeyiz.

Konuþmacýlar, Suna Ilýcak’ýn eþi AB Bakanlýðý Müsteþarý Büyükelçi Haluk Ilýcak ve Slovakya’nýn tecrübeli diplomatlarýndan Ýstanbul Baþkonsolosu Joseph Þestak. Konumuz Arap dünyasýndaki deðiþim ve Türkiye’nin bu bölgede oynadýðý rol. Ama tartýþma kendi seyri içinde ister istemez AB-Türkiye iliþkilerine geliyor.

Comenius Üniversitesi’nde doktora yapan eski bir öðrencimiz Türkiye’deki ifade özgürlüðü ile ilgili soru soruyor. Sorusunu 1950 Avrupa Ýnsan Haklarý Sözleþmesi ve Nefret Suçu kavramý üstünden cevaplýyoruz. Ama onun sorusu bana Türkiye’nin dýþarýda özellikle de Avrupa’da dikkate alýnmasý için içine çeki düzen vermesinin ne kadar gerekli olduðunu bir kez daha gösteriyor.

Toplantý sonrasýnda üniversitenin bahçesine Suna Ilýcak anýsýna fidan dikilirken aklýma bir hafta kadar önce Pera Palas’ta konuþtuðum Alman iþ insanlarý grubu geliyor. Hamburg merkezli bir düþünce kuruluþu tarafýndan Almanya’nýn en büyük þirketlerinin temsilcilerinin Türkiye’yi daha iyi tanýmalarý amacýyla düzenlenen toplantýda bir CEO’nun kibarca sorduðu soruyu hatýrlýyorum.

Türkiye’nin yatýrým yapýlabilecek bir marka olduðunu, Ortadoðu’da izlediði politikalarla Araplar tarafýndan sevildiðini ve yapýlan araþtýrmalarda model olarak görüldüðünü söylememin ardýndan söz alan CEO bana Türkiye’nin sorunlarýný, ifade özgürlüðünün önündeki engelleri hatýrlatmýþ, çok “diplomatik” bir þekilde Türkiye’nin model olamayacaðýný vurgulamýþtý.

Alman CEO’su, eski öðrencim, AB Ýlerleme Raporunu yazanlar, basýn özgürlüðü konusunda çalýþanlar önyargýlý olabilirler. Türkiye’nin son yýllarda özellikle de azýnlýk haklarý, basýn özgürlüðü gibi alanlarda kaydettiði ilerlemeleri görmemiþ, kendi çeliþkilerini anlamamýþ olabilirler. Ancak elimizi vicdanýmýza koyalým ve kabul edelim ki Türkiye’de de çok ciddi sorunlar var. Ýfade özgürlüðü de, basýn özgürlüðü de ne yazýk ki hala sorunlu.

***

Herkes her þeyi yanlýþ biliyor, görüyor olamaz.

Baþkalarýný suçlamadan sorunlarýmýzý çözmek için çalýþmalýyýz. Sorunlar bizim, çözümler de bizim için gerekli. Ama ayný zamanda dünya siyasetinde etkili olmak için de gerekli. Avrupa’da, Amerika’da ve hatta Arap dünyasýnda aðýrlýðýmýz olacaksa yarattýðýmýz modelle olacak. Demokrasimizle, insan haklarý alanýnda kaydettiðimiz ilerlemeyle, çatýþmalarýn çözümüne verdiðimiz katkýyla gerçekleþecek.

Son 10 yýlda ekonomide, siyasette, diplomaside büyük bir sýçrama gerçekleþtirmiþ olsak da dünya sýralamasýnda hala çok gerilerde bir yerdeyiz. Askeri gücümüz hýrpalanmadan Suriye ile baþa çýkmaya dahi yetmiyor. Kendimizi tabii ki savunabilme, caydýrabilme yeteneðine sahibiz. Fakat iþ yaptýrýma geldiðinde zorlanýyoruz.

Çünkü bizim etkimiz yumuþak gücümüzden, insanlarýn anlam dünyalarýnda bir yerlere oturtabilmekten, akýllarýný bir þekilde kontrol edebilmekten kaynaklanýyor. Bu gücümüzü kaybetmememiz, akýllarda edindiðimiz pozisyonumuzu yitirmememiz gerekiyor. Türkiye siyasetiyle, diplomasisiyle, demokrasisiyle, ekonomik baþarýlarýyla model olma özelliðini korumak zorunda.

Bilinçli tercihler ve tarihi tesadüfler sonucunda vardýðýmýz noktanýn kýymeti bilmemiz þart. Yakaladýðýmýz ivmeyi kaçýrýrsak bir daha ayný noktaya dönmek için daha nice 10 yýllar beklememiz gerekebilir. Þimdi önderlik etmenin, emsal yaratmanýn tam zamaný. Emsali içeride demokratik dönüþümle, dýþarýda ise çatýþma çözümüyle yaratabiliriz.

Azerbaycan’ý kýrmadan Ermenistan ile iliþkileri geliþtirmenin, haklarýmýzdan taviz vermeden Kýbrýs sorununu çözmenin, taktik amaçlarla koyduðumuz önkoþulu stratejik öncelik haline getirmeden Ýsrail ile barýþabilmenin, jeopolitik duruþumuza ve ahlaki tutumumuza zarar vermeden Suriye sorununa barýþçýl çözüm bulabilmenin yöntemlerini araþtýrmalýyýz. PKK þiddetine bakmadan Kürtlerin talep ettiði eþit yurttaþlýk haklarýný konuþmalýyýz. Ýfade ve basýn özgürlüðünün önündeki engelleri kaldýrmalýyýz.